Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kültür seviyesi ile ses tonu arasındaki ters orantı

Kültür seviyesi ile ses tonu arasındaki ters orantı
 

Dün blogumda bir yazı paylaştım.' Bu gece Mavi Ay'ı kaçırmayın ' başlıklı bu yazımı okuyan ve gece Ay'ı Mavi olarak görmeyen bütün dostlarım tüm gece bana takaza ettiler. Ben gökbilimcilerin yalancısıyım. Onlar söylediler, ben inandım ve yazdım. Bu arada ben de gece yarısına kadar bahçemde Mavi Ay bekledim. Bazı kişiler de Mavi Ay'ı gördüklerini söylüyorlar. Olabilir. Sanırım dünyanın farklı farklı yörelerinde farklı görüntüler olabiliyormuş.

Bugünkü yazım  daha önce yazdığım bir konuya değiniyor. Geçmişte okuduğum bir araştırmada kişilerin ses tonu ile kültür seviyeleri arasında ters orantı olduğu anlatılıyordu. Yani kültür seviyesi azaldıkça insanın kullandığı ses tonu yükseliyormuş.

Takriben iki aydır Marmara Denizi'nde bir adadaki evimdeyim. Son günlerde ramazanın bitişi ve artan sıcaklıklar sebebiyle adamız epey kalabalık oldu. Bu kalabalıkta biraz önce bahsettiğim araştırma sonucunu daha fazla fark ediyorum.

Toplumumuzda insanlar daha çocukken küçük sesle konuşmaya pek alışmamışlar. Hadi küçük bir çocuk diye hoş görebilirsiniz sesini kontrol edememesini ama kocaman adamların, kadınların bağıra çağıra konuşması hele günün hangi saati olduğuna dikkat etmeden bu duyarsızlığı yapması çok rahatsızlık verici olabiliyor.

İnsanımız kendisi uyanıkken tüm insanların da uyanık olabileceğini kabul ediyor sanırım. Haftasonu, Sabah erken saat, veya gece yarısı demeden feryad ediyor durmadan.

Deniz kıyısında dikkat ediyorum, çocuklarımız onlarca metre öteden ebeveynlerine bağırıyor durmadan 'Anne bak nasıl yüzüyorum' diye. Ebeveynler de onlara aynı tonda cevap veriyor.. İnsanın 'Görüyoruz Yavrum' diye müdahale edeceği geliyor.

Yıllar once Paris'te yaşarken bir arkadaşıma yemeğe davetliydim. Bahçede yemek yerken 'Sitede başka kimse yok galiba' dedim. Arkadaşım ' Olmaz mı, yan evde bahçede yemek yiyorlar, sandalyenden biraz doğrul da bak' dedi. Ben baktığımda gördüğüm manzaraya şaşırdım kaldım. Bir kaç metre ötemde çitin öbür yanında bir aile masada yemek yiyordu. O ana kadar ben onların ne sesini, ne de tabak, çatal gürültüsünü duymamıştım. Birden aklıma ülkem insanı geldi.Bu kadar yakınımda yemek yeselerdi ne biçim gürültü yaparlardı diye düşündüm ve insanım adına hicap duydum.

Demek ki medeniyet bu. Şu anda karşı komşum balkonda kahvaltı hazırlıyor. Bir yandan masalar çekiliyor, bir yandan radyo çalıyor, ttün bunlara ek dede, torun ve anne bağıra çağıra konuşuyorlar sanki çevrede başka kişi yokmuş gibi.

Sabah diğer komşumun domateslerini koparmaya gelen bir dizi kadının çığrışı ile uyandım. Kıyafetlerine bakarsanız medeni görünüyorlar. Sanırım ya kulakları iyi duymıuyor veya kıyafetleri medeniyet seviyelerini yansıtmıyor.

Nefesle konuşmayı, hiç değilse herkesin uyuduğu, istirahat ettiği saatlerde sesimizi daha alçak tondan kullanmayı öğrenebilirsek medeni olabileceğiz .Yoksa bizi dünyanın bir çok ülkesinde dışlıyorlar bunu bilelim.

Ben gene de sessizce yazıma son vereyim...........

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..