- Kategori
- Futbol
Kulüplerimiz batıyor! İşte kulüplerimizin borcu…

Kulüpleri kendi çıkarları için kullanan ve kulüp yöneticiliğini reklam aracı olarak görüp, kulübü kendi çıkarları doğrultusunda borç batağına saplayan yöneticiler, tıpkı ülkemizi yönetenler gibi, “Borç yiğidin kamçısıdır” mantığı ile hareket ediyorlar.
18 kulübümüzün toplam borcu 4.5 milyar TL civarında. Bunun 2.5 milyarı bankalara. Ve ödenen faiz 750 milyon lira civarında. Gelir ise sadece 2 milyar TL. Bir çözüm bulunamazsa tüm kulüplerimizin UEFA ile karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olacak
UEFA Finans Kontrol Kurulu, Galatasaray’ın 2015-16 sezonu için belirlenen kriterleri yerine getirmediğini belirtti ve Sarı Kırmızılılar’ın Avrupa’dan 1+1 yıl men edilmesi yönündeki düşüncesini bir üst kurula gönderdi.
Bu flaş karar sonrası gözler Süper Lig’deki diğer takımların mali durumuna çevrildi. Kulüplerin borç düzeyleri, bu men kararlarının sadece Galatasaray ile sınırlı kalmayacağını gösteriyor. Spor Toto Süper Lig'de mücadele eden 18 kulübün mali durumlarını incelediğimizde karşımıza korkunç rakamlar çıkıyor.
Toplam net borç 4.5 milyar TL seviyelerinde. Bu borçların 2.5 milyarı ise banka borcu…
Kulüplerin bankalara ödediği faiz de 750 milyon TL civarlarında.
18 kulübün yaklaşık 550 milyon lira alacağı bulunuyor.
Kulüplerin toplam geliri ise 2 milyar lira.
UEFA’nın, Süper Lig’deki 4 büyük takımın dışında Antalyaspor, Eskişehirspor ve Bursaspor’un mali tablolarını da takibine aldığı ve uyarıda bulunduğu basına yansıdı.
Futbol kesinlikle kâr etmiyor. Futbol kulüplerinin sahipleri olması gerekir. Chelsea kulübünün Başkanı Abramovic¸ gibi. Adam futbola zevk olarak bakıyor. Ama bunun bedelini ödüyor. Bizim kulüplerin sahipleri delegeler. Onun için kulübü yöneten yöneticiler elde edilen gelirden fazla harcarsa kendi ceplerinden ödemek zorunda kalmalılar.
Bu sorun başka türlü çözülemez.
Bugün birisi gelip “kulüplerin borçlarını siliyorum” dese, tekrar bu borçlar aynı seviyeye çıkar. Sorun borç¸ değil, sorun insan kaynağı. Kulüpler mali isler, Finansal bölümlerinde tecrübeli profesyonellerle çalışmalı.
Başkan ve atanan profesyonel daha önce kulübün bilançosu büyüklüğünde bir şirket tecrübesi yaşamalı. TFF yaptırımları üst düzeye çıkarmalı.
Türkiye Futbol Federasyonu mali denetlemeyi üst düzeye çıkarmalı ve kurallara uymayanlara yaptırımlar uygulamalı. Önceliğin bu olması gerekiyor. Yoksa UEFA devreye girip böyle ağır cezalar verebiliyor. Bunun önüne geçmek için TFF’nin devreye daha sert şekilde girmesi lazım. Daha sonra kulüpleri yöneten yönetim kurulları içinde ekonomiyi bilen kişiler yer almalıdır.
Son dönemlere baktığımızda kulüp yönetimlerinde hep aynı isimleri görüyoruz. Bunlar kendilerini tecrübeli yönetici sıfatına sokup görev alıyorlar. Artık bunların Türk futbolundan bir an önce ayrılması gerekir. Her yönetimin kendi dönemindeki harcamalardan sorumlu olması gerekir. Fazla yapılan harcamaları kendi cebinden ödemeliler. Bu sorun çözülmezse Türk futbolu kurtulmaz.