- Kategori
- Deneme
Kum taneleri

Önümde yığınla kağıt vardı. O yığınla kağıdın arasında bir tane de kalem... Ne yazacağımı bilemiyordum. Yazmak istiyor muydum? O da muamma. Yazmak için düşünmek gerek. Peki düşünmek istiyor muydum? Cevabım inanılmaz bir şekilde "hayır" oldu. Beynimi rüzgara savrulmuş kum taneleri gibi özgür bırakmak istiyordum. Hiçbir şekil vermeden, onu hiçbir kalıba sokmadan kendi haline bırakmaya, o masum şekilsizliği, saflığı yakalamaya çalışıyordum. Ve bir an o istediğim sahne gözümde canlandı. Rüzgarda savrulan kendi halindeki altın kum taneleri öğle güneşinde parıl parıl parıldıyordu. Saf, özgür ve parlak... İşte istediğim şey buydu...