Kuran-ı Kerim de yetim hakkı ve Akp icraatları

Evet değerli okurlar,

Genelde halkımız üzerinde dini bütün inançlı kişilerden oluşan bir parti görünümüne sahip olan AKP'nin yaptığı icraatların, Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'de yer verilen hükümlerle örtüşüp örtüşmediği yönü ile değerlendirilebilmesi açısından, bir önceki yazıma ek olarak devam etmek istiyorum.

Bir önceki yazımda, AKP'nin İktidara geldiği şu son 6 yıl içerisinde, Kuran-ı Kerim'imizin BAKARA SURESİ'nde faiz, haram kılınmış olmasına rağmen, dış Ülkelerden aldıkları yüksek faizli borçlanmalarla, kendilerini değil ama, Ülkemizi ve insanlarını niçin büyük bir borç batağı içerisine soktuklarından, kendilerini inançlı bir kesim olarak tanımlayan bu insanların bu davranışlarının Kuran-ı Kerim'imizle örtüşüp örtüşmediğine değinmiştim.

Bugün ise yine, Medine'de inen ve 176 ayetten oluşan, NİSA SURESİ'nde, özellikle siyasilerimizce hani çok konuşulan ve sık sık dile getirilen şu meşhur tüyü bitmemiş yetim hakkı dedikleri, YETİM HAKKI'nın Kuran-ı Kerim'imizde nasıl yer aldığından bahsedeceğim.

Değerli okurlar, bakın Nisa suresi bu konuda ne diyor;

Yetimlere mallarını VERİN.

İyisinin yerine kötüsünü koyup değiştirmeyin ve onların mallarını kendi mallarınıza katıp YEMEYİN.

Yetimleri evlenme çağına kadar DENEYİN.

Olgunlaştıklarını anlarsanız mallarını kendilerine VERİN.

Büyüyecekler de benden alacaklar diyerek mallarını israf ETMEYİN.

Zengin olan, yetim malına DOKUNMASIN.

Çünkü bu, çok büyük bir GÜNAHTIR.

Evet, Kuran-ı Kerim'imizde yetimle ilgili fazla detayına girmeden yer verilen hususlar bunlar.

Şimdi ise AKP icraatlarının Kuran-ı Kerim'de yer alan bu hususlarla yine örtüşüp örtüşmediğine, kısaca bakacak olursak, kısaca diyorum çünkü AKP icraatlarında ortaya çıkan şaibeli iddiaların bir bölümüne önceki yazılarımda yer vermiştim. Bilmeyenler ve merak edenler, basında da yer alan oğullara ve yandaşlara sağlanan şaibeli iddiaları o yazılarımda okuyabilirler.

Şimdi,

Sayın Maliye Bakanı kalkıp da, basında yer aldığı kadarıyla, vergi mevzuatında kısa bir süre için oynama yapıp mısır ithalinden oğluna yüz milyarlarca YTL kazandırarak, Devlet Bütçesinden bu parayı oğul UNAKITAN'ın cebine aktarırsa,

Sayın Başbakan ise, kendisine halk tarafından emanet edilen Devlet imkanlarının, bu şekilde kullanılmasına göz yumarsa, bunun yanında, kendisi hakkında da, gerek Başbakanlığı döneminde ve gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerinde ileri sürülen basındaki iddialar karşısında suskun kalır, yargı yolunun açılmasına fırsat vermez ve hesap vermekten kaçarsa, bu insanlar için yetim hakkı yememiştir, diyebilirmisiniz?

Takdir, bu dünyada halkımızın olacaktır.

Öbür tarafta ne olur, biz karışamayız ve bilemeyiz....

Ancak, kutsal kitabımız,

Allah'a verdikleri sözü ve yeminleri kendi yararları için bozanların ahirette nasipleri yoktur. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, yüzlerine bakmaz.Acı azap, böyleleri içindir.

Yaptıklarıyla sevinen ve yapmadıklarıyla övünen kişilerin azaptan kurtulacağı yer olduğu sanılmasın.En acı azap onlaradır, diyor.

Bir çok kişi, AKP'nin icraatları ile, Kutsal Kitabımızdaki ayetlerde yer alan ifadeleri değerlendirdiklerinde belki de " Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diyebileceklerdir. Haklılarda...

Eee tabii, bu yazılanlar, sözde değil, özde inananlara....

Özde inananlar, bu bahsedilen olumsuzlukları zaten yapmaz ve bu olumsuzlukların yaşanmasına da fırsat vermez.

Ya diğerleri...Tabii ki onların hiç bir şey umurlarında değildir ne bu dünyada ne de öbür tarafta...

El öpmek ve sakal bırakmak çözüm olmayacaktır, onlar için...

Ak günler dileğiyle, 2008 yılınız kutlu olsun...