Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '11

 
Kategori
Bayramlar
 

Kurban Bayramınız kutlu olsun...

Kurban Bayramınız kutlu olsun...
 

Bayramlar, toplumu bütünleştiren, ortak değerlerde buluşturan, gönüllerin yakınlaştığı ve toplumun harcı olan özel manevi zenginlikleridir. Toplum hayatımızda üstün yeri ve değeri vardır çünkü fertler birbirleriyle buluşup, sevinip kaynaşırlar.

Bayram günleri sevinç günleridir. Küslerin barıştığı, ailenin buluştuğu, büyüklerin ziyaret edildiği, dostlukların pekiştiği günlerdir. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları bayramlar dinçleştirir ve birbirlerine yakınlaştırır. Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü olmak tavsiye edilmiştir.

Ancak günümüzde bireysel yaşamanın ön plana çıkmasıyla, çalışıp didinip yorulan insanlar için tatil fırsatı olarak kabul görmeye başladık. Bir yandan tatil planları yapıyoruz ama eski bayramları özlemekten de geri kalmıyoruz. Hem tek başımıza kalmak istiyoruz, kaçıyoruz hem de eski bayramlar ne güzeldi diyoruz, çocukluğumuzdaki bayramlara özeniyoruz. Biraz çelişkili bir durum.

Bayramlarda birlik beraberlik duygusuna vurgu yapılarak kardeşçe ve barış içinde yaşamaktan dem vurulur hep. Ne yazık ki, barış içinde, kardeşçe bir arada yaşama umudumuz son haftalarda üst üste gelen haberlerle dinamitlenmeye çalışıldı. Yaşanan bu kirli savaştan toplum olarak yüreğimiz yanarken, ardından deprem felaketiyle yaşanan kayıplardan da içimiz acıdı.  Gördük ki biz istediğimiz zaman kenetlenmeyi de biliyoruz.

Kurban bayramı da esas olarak paylaşma günleridir. Zenginin inancı gereği kestiği kurbanın etinin çoğunu fakirlere dağıtması da bu esastandır.

Eskiden aileler kurbanlarını bahçelerinde veya boş arsalarda çocukların ve aile bireylerinin gözleri önünde keserlerdi ve alınlarına kurban kanını da sürerlerdi. Bunun anlamını çözemezdim ama. Bu tören bazı çocuklar için azap olur, bir süredir beslediği kuzusunun kesildiğini görmek çocukta travma yaratır, bir daha et yememe noktasına getirirdi.

Artık belediyeler semtlerde özel kesim yerleri düzenlediler ki bu iyi bir gelişme. Açıkta kesilen hayvan görüntülerini seyretmek zorunda kalmıyoruz ve ortalık kan denizine dönmüyor desem de yine de bayram sonrası birçok yerde kan denizi görüntülerini tv lerden izliyoruz. Bu işin rayına oturmadığı anlaşılıyor.

Bireyler çoğu zaman kurban kesmeyi dinlerinin gereği olarak tercih ederlerken bir de bu işin bağış kısmı var. Birçok aile artık kurban etini evlerine sokmuyor.Ya bir hayır kurumuna kendi adına kesilmesi için bağış yapıyor ya da para veriyor. Birçok kuruluş kurban bağışı istiyor hayırseverlerden. Ama birçok İslam alimi de bağışı kurban olarak kabul etmiyorlar, kurban olması için kan akıtmak gerektiğini söylüyorlar. Burada yerine oturmamış bir düzen var gibi.

Kurban geleneği ilkel toplumlardan beri var. Belayı defetmek, tanrıların öfkesinden kurtulmak için insanoğlu tarih boyunca kimi zaman hayvanları, kimi zaman çocukları, kadınları, erkeleri kurban etmiş. İslamiyet sonrası kurban edilecek hayvanlar kurallarla belirlenmiş ve kan akıtmak gerçeği dinin gereği olmuş.

Kurban ibadeti İslâmiyet’ten önce de vardı kikurban öyküsü daha önceki kutsal kitaplarda da var (İncil ve Tevrat’ta).  

Öyleyse kurban bir ibadet midir yoksa gelenek midir? 

Bu sorunun cevabını konunun uzmanlarına bırakıp bayramları kaynaşmak için fırsat bilelim biz.

Yardımlaşmayı, hoşgörüyü, paylaşmayı, kucaklaşmayı, selamlaşmayı ve sevgiyi her gün fırsat buldukça yaşayalım, bunlar için bayramları beklemeyelim.

Bayram sevinç olduğuna göre sevinçler paylaşılmalı, acılar ve yaralar birlikte sarılmalıdır. Çünkü acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.

 Kurban bayramınızı mutluluklarınızın artarak devam etmesi dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle güzel bir bayram geçirmenizi dilerim.

Şükran Demirtaş

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..