- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
Kürtaj… Sezeryan…

Sayın başbakanın işareti ile yeni gündemimiz belirlendi. Yoksa maazallah sözde tüm partilerin hemfikir oldukları anayasa maddesinin neden yazılamadığını tartışabilirdik. İlgi anayasaya kayardı. Aman haa..
Gerçi özel yetkili savcılar 28 Şubatla ilgili birkaç kişiyi daha gözaltına aldılar ama, hiç kimse kusura bakmasın bu haberler sıktı, ilgilenmiyoruz. O bakımdan başbakanın yeni ortaya attığı gündem ilaç gibi geldi.
Ne demişti başbakan? “Kürtaj cinayettir” Tabii biz saf ve cahil vatandaşlar başbakanın ne dediğini anlamamız mümkün olmadığı için AKP li bir bayan vekil Allah razı olsun tercüme etti.
CHP li Muharrem İnce de başbakanın ne dediğini iyi anlamış olacak ki, yakında çocuğu nasıl yapacağımızı da başbakanın anlatabileceğini söyledi.
CHP li bir bayan vekil ise sanırız biraz kızmış ki, “başbakan kadınların vajinası ile uğraşmaktan vazgeçsin” dedi. Yanlış yaptı, kendisine teessüf ediyoruz. Hatırlarsınız, bir 23 Nisanda başbakanın geçici olarak koltuğunu teslim ettiği öğrenci biraz tereddütlü davranınca, “sen başbakansın istediğini asar istediğini kesersin” demişti. Buradan da anlaşılıyor ki bu ülkede başbakan herkesin her şeyi ile uğraşabilir.
Bütün bunlar tabii ki tesadüfi davranışlar değildir. Başbakan öncelikle herkesten üç çocuk istedi. Hatta çok coştuğu bir dış gezide beşe bile çıktı. Bu çocuklar nasıl okutulur, yetiştirilir, ayaklarının üzerinde durabilecek bireyler olur sanırız o işlere karışmıyor. Aslında emperyalizm okumuş, bilgili, kendi iradesini kullanabilen bireyleri istemez. Fakir ve cahil olmak daha iyidir. Böylelerini az sadaka çok din ile kandırıp bir adamının etrafında topladı mı, deymeyin keyfine. Tarlanın taşı ile tarlanın kuşunu vurur artık.
Bu çerçeveden bakınca, başbakanın “kürtaj cinayettir” saptaması değer kazanıyor. İstatistikler epey çocuğun her yıl kürtaj sebebi ile doğamadığını belirtiyor.
Sakın ola ki daha çok özgürlük taraftarı olduğunu iddia eden başbakanın neden insanların bedenlerine ve tercihlerine karıştığı gibi bir zor soru sormayınız.
Kimileri, dini tercihlerini ön plana çıkararak kürtaja karşı çıkar. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. Ancak, kendi tercihini başkalarına dayatmak, “dinimiz böyle istiyor, böyle yapacaksın” demek, en azından dinimiz bilmemek demektir. Değilse dini kullanarak insanları tahakküm altına almak demektir. Çünkü yüce dinimiz birey ile Allah arasındaki bir konudur ve kimsenin yaptığı kimseyi ilgilendirmez. Allah dini uygulatmaya kimseyi memur etmemiştir.
Kürtaja karşı çıkanlar nedense sezeryana pek karşı çıkmazlar. Oysa sezeryan ile yaplıan doğumlarda ana ve çocuk sağlığı, ilerde çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı anlamında bir çok sakıncaların olduğu tıbben tespit edilmiştir. Anlaşılan o ki çocuk sayısı artsın da nasıl artarsa atsın mantığı hakimdir.
İzmir 2012
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 54 kez görüntülenmiştir