Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '13

 
Kategori
El Sanatları
 

Kurucaşile Ahşap Tekne yapımında bir Markadır

Kurucaşile Ahşap Tekne yapımında bir Markadır
 

KURUCAŞİLE YASA KAYIĞI


Kurucaşile ahşap tekne yapımında ürettiği tekneleri salt bölge pazarlarında değil, Türkiye’nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarıyla Avrupa’ya da ihraç ederken, zaten dünya markasıdır. Kurucaşile’nin bu dünya markalığı bugünün değil yüzyıllara varan bir birikiminin ürünüdür. Bugün istenilen noktada olmasa da, yeterince teşvik ve destek görmese de “Ahşap Tekne Yapımı’nda bir markadır.” Kurucaşile’nin marka olduğunu biz söylemiyoruz. Bu alanda çalışma yapan, denizcilikle ve teknelerle uğraşan ülkemiz insanları tarafından da bilinmektedir. Bugüne kadar da bu böyle söylene gelmiştir.

“Marka” tanım olarak incelendiğinde, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde araştırıldığında değişik anlamlar ihtiva ettiğini görmekteyiz. Burada “Marka”nın İtalyanca bir kelime olduğunu, tanım olarak da “Resim veya harfle yapılan işaret”, ”Bir ticari malı,herhangi bir nesneyi tanıtmaya,benzerlerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret "anlamında olduğunu görüyoruz. Aynı sözlükte mecazi anlamda da “Tanınmış ürün,saygın kişi” anlamında kullanılmaktadır. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğünde ise; 1-Sırmalı yelek,2-Ceket anlamındadır. İktisat Terimleri Sözlüğünde ise İngilizce kaynaklı olan bu sözcük burada anlam olarak şöyle denilmektedir. ”Bir mal,hizmet ya da kurumu tanıtmaya ve benzerlerinden ayırmaya yarayan tescil edilmiş özel ad,kısaltma veya işaret "anlamında kullanılmaktadır.

Kısaca “Marka” bir  hizmetin, bir malın(ürünün) kimliğidir. Bir diğer bakış açısıyla “Marka”bir ürünün kendi alanındaki diğer ürünlerden bir başka deyişle rakiplerinden ayrılması, malın yararlarını ve kalitesini katkıda bulunabilmektir.

Kurucaşile antik dönemde Paflagonya’nın kıyılarında kurulmuş bir sitedir. Cromna adıyla hüküm sürdüğü dönemlerde para basıldığı çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Bugün burada basılan paralar müzelerde sergilenmektedir. Bunun dışında para koleksiyocuları tarafından da aranan bir değer olan Cromna paralarının da basıldığı bir bölgedir.

Kurucaşile bugün “Ahşap Tekne Yapımı ” alanında salt ülkemizde değil,dünya çapında aranan bir bölgedir.Burada yapılan tekneler Karadeniz’in Hopa’sından Akdeniz’in İskenderun kıyılarına  kadar tüm kıyılarımızdaki limanlardan demir almakta ve denizlerimizde yol almaktadırlar.Kurucaşile Osmanlı döneminden yakın zamanlara kadar da Alaplı’dan başlayarak Sinop’a kadar ki kıyılarımızda Çekdirme adı verilen tekne yapımının en önemli merkezlerinden biriydi.Bu bağlamda Kurucaşile zaten bir markadır.

Konu ile ilgili olarak internet’te biraz gezinti yaptığımızda karşımıza Kurucaşile’nin bu özelliği ile ilgili olarak bir çok bilgi karşımıza çıkmaktadır.Bunlara örnek verecek olursak.

http://www.teknedergisi.com sayfasında şöyle demektedir.

”Nedir Bu Kurucaşile’nin Sırrı?

Hep duyarız, Kurucaşile yapımı tekne. Meşhurdur bu tekneler. Kurucaşile yapımı tekne yapımı denilince alırken, satarken değer katar tekneye…

Kurucaşile ülkemizde ahşap tekne yapımının sürdürüldüğü en önemli merkezlerden biri olarak yer almaktadır. Bölgede halen 30 civarında atölye ve tersane bulunmaktadır. Kurucaşile’de dikkat çeken geleneksel yöntemlerle yüzlerce yıldır süregelen usta-çırak, babadan oğula geçen geleneğin sürdürülmesidir.

Kurucaşile’de ahşap tekne yapımı için gerekli olan hammaddenin önemli bir kısmının temin edilmesinde, yörenin zengin bitki örtüsü önemli rol üstlenmiştir. Özellikle Marmara bölgesi ile birlikte Karadeniz kıyılarında yayılma imkanı bulan,kestane, suya dayanıklılığı ve esnekliği sayesinde kolay şekil verilebilen ağaçtır. Bu nedenle, balıkçı teknesi ve sandal yapımında Kurucaşileli ustalarca tercih edilmekte ve yakın çevreden kolaylıkla temin edilmektedir.

Kurucaşile hem geleneksel ahşap tekne yapımında kendine özgü özellikleri ile önemli bir merkezdir. Ancak hem tekne yapım teknolojilerindeki gelişme, hem de pazardaki değişik sebepli daralmalardan nasibini olumsuz yönde almaktadır. Yöre insanı bu işi gerçekten çok iyi bilmekte ve bu değer korunmalıdır”.demektedir. Bütün bu ifadeler ahşap tekne yapımında Kurucaşile'nin bir marka olduğu sizce bir tescili değil midir? 

Kurucaşile Tekkeönü’nde üretim yapan Hüseyin Çoban’ın “COBANA Boat” adlı sitesinde ahşap tekne ve yat üretiminde şöyle denilmektedir. ”Akın’a ve Nostalgia isimli Çoban Denizcilik yapımı yatlar Bodrum Kupası Yelken Yarışları’nda defalarca birinciliklere imza atmıştır. 1992 yılında Golden Hind isimli 400 yıl öncesinin ünlü İngiliz korsan kalyonunun yapımını gerçekleştiren tersane yöresine prestij kazandırmıştır. Çoban Denizcilik yapımı “Aegean Odysseus” yatı dünyada yılın en iyi 20 yatını tanıtan “The world of sail 1999” kataloğunda ikinci sırada yer almıştır.” İfadeleri size Kurucaşile'nin bir marka olduğunun göstergeleri değil midir?

Kurucaşile’de Türkiye’nin ilk Ahşap Yat Yapımı Meslek Lisesi ile Bartın Üniversitesine bağlı Gemi İnşaatı Meslek Yüksek Okulu’nun Kurucaşile’de açılması bölgenin bu alanda tekne yapımcılığının bir marka olduğunun bir göstermektedir. Kurucaşile kıyıları yüzyıllardır ahşap tekne yapımının merkezleri olmuşlardır. Tüm bunlar Kurucaşile'nin bir marka olduğunun ispatı değil midir?

Yine Kurucaşile’nin bir marka olduğunun bir tescili de  virahaber.com’dan  “Bartın merkeze bağlı Kurucaşile ilçesinde dededen toruna kadar devam eden ahşap yat yapımı hızla devam ediyor.Kurucaşile’de en son yapılan ahşap yat Samsun’a gitmek üzere hazırlandı” denilmektedir. Yukarıdaki anlatımlar sizce  Kurucaşile'nin bir marka olduğunun birer örnekleri değil midir?

Bugün arama motorlarından “Satılık Tekne” yazdığınız zaman karşınıza çıkan ilanlarda özellikle Kurucaşile Yapımı ibaresini görmektesiniz. Ülkemizin ulusal tv yayınlarında yayınlanan belgeseller ile Kurucaşile’nin “Ahşap Tekne ve Yat Yapımı’nda bir marka olduğu tescillenmiştir. Bugün ülkemizde kime sorsanız  Ahşap Tekne ve Yat yapımını size tek bir adres vereceklerdir. Bu adres de sizlerin de bildiği gibi Kurucaşile’dir.

Yukarıda bir çok örneklerini verdiğimiz ve istenildiği takdirde bu örneklere onlarca ilave edilebilecek örneklerin olduğunu biliyoruz. İşte bütün bu örnekler Kurucaşile'nin ahşap tekne yapımında bir marka olduğunu göstermektedir.

Zaten “Ahşap Tekne Yapımı ”nda zaten marka olan bölgemizin temel sorunlarından bazılarını maddeler halinde sıralıyor ve bunların çözümü halinde Kurucaşile’nin nasıl bir atılım yapacağını hep birlikte göreceğimizi ifade etmek istiyorum.

Kurucaşile’nin Kapısuyu köyü’nden olup;İstanbul’da yaşamını sürdüren ekonomist yazar Sayın Ahmet Üder haberx.com sitesinde yayımladığı  “Kapısuyu tersanesinin hazin sonu ” adlı yazısında”Bartın ili Kurucaşile ilçesinin şirin mi şirin bir sahil köyü olan Kapısuyu, bir zamanlar ülkemizin en büyük gemi sanayine sahip idi.İdi diyorum çünkü, artık o günlerden eser yok maalesef. Kurucaşile’nin Tekkeönü ve Çambu köylerinde ve ayrıca ilçe merkezinde de küçük çapta gemi inşaatları vardı. Bunlardan Kapısuyu tersaneleri adeta başı çeken bir lokomotif görevini yapıyordu. Büyükdere,Balat ve Pendik tersaneleri ile denizyollarının tersanelerinde çalışan ustaların çoğunluğu Kurucaşile tersanelerinde yetişmiştir.” demektedir.

Yukarıda Sayın Ahmet Üder’in de  ifade ettiği gibi  Büyükdere,Balat ve Pendik tersanelerinde Kurucaşile tersanelerinde yetişen ustaların tercih edilmesi size neyi anlatmaktadır. Bütün bunlar; Kurucaşile'nin bu alanda bir marka olduğunu göstermiyor mu?

Memleketimiz Kurucaşile’nin ülkemizin her bölgesinin olduğu gibi tabi ki sıkıntıları bulunmaktadır. Bu sıkıntıların oluşmasında temel neden yöre halkının iş  bulma sıkıntısı yaşaması, bu nedenle de ekmeğini kazanmak için göç etmesidir. Burada en temel konu göç’tür. Göç’ün önlenmesi anlamında yapılacak çalışmalar bu anlamda bölgeye bir ivme kazandıracaktır. Göçün önlenebilmesi için de bölgeye gerçek anlamda yatırımlar yapılarak istihdam sağlanması gerekmektedir.

Günümüzden yüz yıla yakın bir zaman öncesinde, 1916 yılında hazırlanan Müstakil Bolu Sancağı Salnamelerinde yapılan sayıma göre  Kurucaşile’nin nüfusu köyleriyle beraber 8390’dür.  1990’lı yıllarda bu nüfus oldukça yoğun bir şekilde göç vermesine rağmen gerçi  bir ara 12.000’lere bu kadar da çıkmıştır. Bugün ise 2013 yılı itibariyle nüfusu 7000 dolayındadır. Kurucaşile’nin hakettiği yatırımların yapılmaması sonunda bu nüfusu da koruyabileceği kuşkuludur. Bu rakamlar bugün Kurucaşile’nin karşı karşıya kaldığı durumu bize açıkça göstermektedir. Kurucaşile’nin bugünkü nüfusunun on katından fazlası çeşitli nedenlerle gurbete çıkmak zorunda kalmış bir bölgedir. Köylerimizde genç nüfus yok denecek kadar azdır.

Bugün Kurucaşile ilçe merkezinden adliyesi kaldırılan,adli iş ve işlemleri için 45 km uzaklıktaki Amasra’ya mecbur bırakılan bir yerdir. Önerimiz Adliye’nin tekrar açılması olacaktır.

Yıllar önce Yeniköy-Nanepınarı mevkilerinde üretilen Taşkömürü madeninin özelleştirilmesi, daha sonra da kapatılması işsizliği artıran nedenlerden yalnızca biridir. Önerimiz kömür işletmeciliğinin tekrar işler hale getirilmesidir.

Kurucaşile bölgesi Küre Dağları Milli Parkı’na iki giriş noktasındadır. Bir bakıma orman ürünleri açısından da oldukça zengindir.

Kurucaşile’nin 1960’lı yıllarda yapılan ve büyük zorluklar gösteren karayolları çağımıza uygun hale getirilmesi önerilerimizden biridir.

Kurucaşile 1948 yılına kadar kendisine bağlı olan Arıt bölgesiyle bağlantısının karayolu ile kurulması gerekmektedir. Eski antik yolların işler hale getirilmesi ve bu yollarda yürüyüş gibi sporların canlandırılması yerinde olacaktır.

Kurucaşile acilen organize sanayi bölgelerine kavuşturulmalıdır.Tüm tekne yapım atölyeleri sağlıklı ve güvenli çalışılan iş yerleri haline getirilmelidir. Bu bağlamda bu iş yerleri sahipleri maddi olarak teşvik görmeli ve desteklenmelidir.

Geçmişte yılda 30-35  adet 300-400 tonluk çekdirmelerin yapıldığı Kapısuyu tekrar eski günlerine  kavuşturulmalıdır.  En azından Kapısuyu’na turizm alanında yapılacak yatırımlarla deniz turizmi açısından bir ivme kazandırılabilir.

Tekkeönü-Kurucaşile arasında sahilde kıyı şeridinden yapılacak bir karayolu ve yürüyüş yolu, bu bölge insanının günlük ziyaretlerinde kolaylık sağlayacaktır. Aynı şekilde Kurucaşile-Kapısuyu arasında sahilden yapılacak bir yolun da aynı kolaylığı sağlayacağı kanısındayım.

Kurucaşile Limanında bir liman başkanlığı bulunmamaktadır. Limanda bulunan tekne sahipleri liman başkanlıkları ile ilgili iş ve işlemlerini yapabilmek için Cide ve Amasra’ya gitmek zorunda kaldıklarından bir takım zorluklar yaşamaktadırlar. Kurucaşile limanında oluşturulacak bir liman başkanlığıyla tekne sahiplerine bu hizmet yerinde verilmelidir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki: Kurucaşile’nin keşfedilmeye ihtiyacı yoktur. Zaten ahşap tekne yapımında bir dünya markası olan Kurucaşile’nin tekrar eski şaşaalı günlerine dönebilmesi için yukarıda belirttiğim eksikliklerin giderilmesi, şu anda bilemiyeceğim diğer eksikliklerin tamamlanması, hakkı olan desteğin verilmesi yeterli olacaktır. Sözümüzü yazımızın konu başlığı ile bitiriyor “KURUCAŞİLE AHŞAP TEKNE YAPIMINDA BİR MARKADIR. Diyoruz….

 

 

 

 
Toplam blog
: 37
: 949
Kayıt tarihi
: 08.03.13
 
 

Maden kenti ya da emeğin başkenti Zonguldak'ta doğdum. Bartın'a bağlı "ahşap tekne yapımında bir ..