- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kuşlarla konuşuyorum

.
Bahçedeki kuşlara ekmek atarım her sabah. Rutin ritüellerim yoktur bu işi yaparken ancak ; kuşlar için aynı şeyi söyleyemem !
Sabah ezanından bir saat sonra, bahçedeki erik ve ceviz ağacında görürüm onları.
Yerlerini almış, ilk hamle yapılmıştır.
Bakarlar; pencereyi açtım mı, balkona çıkıp onları fark ettiğimi onlara hissettirdim mi?
İkinci hamleleri gecikmez.
Cama doğru yaklaşır, pisti pas geçen THY uçağı gibi cilve yaparlar.
Tüm bunlar yaşanırken benim perde gerisinden onları izlediğimi bilirler.
Ama tecahülüarif yaparlar.
Perdenin hareketsizliği iyiden iyiye kararlı kılar onları.
Son hamleleri gelmeden, güvercinlerle kumruların mağrurluğu yanında, serçelerin hafif meşrepliği hemen dikkat çeker.
Üçüncü ve son hamleleri ; pencerenin önündeki yatay mermer sütuna üçer beşer konarlar.
İki dilim ekmek veriyorsun, onları bekleterek bir de hayvanlara eziyet mi ediyorsun? demeyin sakın…
Aramızdaki muhabbeti kimse bilemez.
Karınları tok olarak ertesi sabaha kadar ortadan kaybolurlar daima…
Sabrın sonu ile
*******Yazının orijinal hâli için b u r a y ı tıklayınız.