- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kutuda taşınanlar!..

Benim güzel ülkem!..
Senin tanıtımını bu şekilde mi yapacaktık.
21. Asırı yaşadığımız bu bilgi çağında benim ülkemde insanlara verilen değer bu mu olmalıydı?
Yer Başkent Ankara,
Olayın geçtiği yer Ankara’nın tam ortası, Zekai Tahir Burak Hastanesi…
Olay, nedensiz bebek ölümleri!..
Konu ölen bebeklerin ailelerine teslim ediliş ve götürülüş şekilleri.
Öyle veya böyle bir bebek dünyaya geldiyse, onun dünyaya gelişi gibi gidişine de saygı gösterecek bir insana yakışacak şekilde cenazesine davranacaksınız.
Gelin bu hastanede olan olaylara bir bakalım:
Bakın bu Hastanede neler olmuş;
Geçen yıl Temmuz ayında 45, bu yılın Temmuz'unda 15 gün içinde 27 bebek ölmüş.
Bu bebekler niye ölüyor? Sorusuna yanıt aranırken dün aynı hastanenin kapısından yeni doğan bir bebeciğin daha ölüsünün çıkışı Televizyon görüntülerine yansıdı.
Hem de ne çıkış. Bir kutuda! Üstelik kutu yeni doğan bebeklere özgü bez firmasına ait bebek bezi kutusunda...
İnsanı kahreden bu düşüncesizlik bununla kalsa iyi...
Kalmadı...
Minicik cansız bedeni kutuda ailesine teslim edilen bebeğin adı da CANAN'mış.
Olayı Türkiye’nin gündemine getiren, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası.
Hastane yönetiminin bebek ölümlerini dışarı duyurmamak için adeta sıkıyönetim uyguladığı iddiasında bulundular.
Hastane yönetimi Yok öyle bir şey diyerek açıklamayı yalanlasa da.
Olayın doğru olduğu, yine aynı hastane yönetimince itiraf edilmek zorunda kalındı.
04.08.2008 günü öğle saatlerinde Gencay Esen adlı bir vatandaş, elinde üzerinde 'Canbebe' yazan bir çocuk bezi kolisiyle hastaneden çıktı. Ne yazık ki bu kutuyu tüm televizyonlar çekmişti!
Kutuda dışarı çıkartılan Canan bebeğin bir ay önce 1 kilo
Yine Hastanede doğan çocukların yakınları, bir yatakta birkaç hasta çocuğun yatırıldığını, bir kuvöze 2-3 çocuğun konduğunu da söylüyorlar.
Suç duyurusunda bulunan Sendika Asansörle direk içine çıkılabilen bir yerde kadınlarımız doğum yapıyor. Ameliyathane dâhil bütün servislerde hastane enfeksiyonu yayılıyor.
Hastane yöneticileri önlem almak yerine hasta sahiplerine bu koşulları kendi rızaları ile kabul ettiklerine dair belge imzalatıyor" iddiasında da bulunuyor.
Şimdi bu söylemler, görüntüler, yaşadığımız çağda ülkemiz insanına revamıdır?
Bunu görüntüleri halkımıza reva görenler, halen o koltuklarında oturabiliyorlar mı?
Oturuyorlarsa kimin koruması altında oturuyorlar?
Bunların bir, bir aydınlatılması gerekmez mi?
Ha aydınlatılsa ne olacak diyenleriniz çıkabilir. O başka bir sorun.
En azından deşifre olurlar da diğer görevliler böyle hareket etmez.
Yani insana insan gibi davranmasına öğrenirler.