Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

La partita (maç)...

La partita (maç)...
 

Goedemorgan(Huyamorhın), Bongiorno(Bonciorno), Goodmorning(Gudmorning), Günaydın(Günaydın),

 

“Vurgun yedim;

Bu sevdadan vurgun yedim”

MFÖ

 

“Nasıl oluyor da,

Başkasının yanında söylediklerimi

Sana söyleyemem”: Şebnem Ferah

 

“Çok uzun gemiler geçiyor

Boğazda

Boğazımda düğümlenir adın

Birazdan

Güneş Batar”

Jehan Barbur

 

“Ben bi yokuşum

Sen de inişim

Yok ki bir derdin

Nereden bilesin”

GECE

 

“Seninle

Bir daha aynı yolda yürümem

Senin bu yolda tuzakların var

Bir daha asla dokunmam tenine

Senin teninden önce duvarların var”

Zeynep Casalini

 

“Ölümden sonra hayat var

Gördüm

Kaç kere öldüm

Kalbini kırmış

Kim kırmış

Ne yapmışsa unut”

Aylin Aslım

 

Goedemorgan(Huyamorhın), Bongiorno(Bonciorno), Goodmorning(Gudmorning), Günaydın(Günaydın),

Evvel zamanın birinde, bendeniz, henüz dünyaya gelmişken, garip bir şey olmuş, yani bendeniz doğmuşum ki, Diyarbekir’de sabah 5 sularında, hayat her sabah olduğu gibi, sabah ezanından sonra, yeniden şekillenmiş. Yağmursuz bir sabaha günaydın demişiz annemle beraber:

“Öyle güzel bir çocuktun ki izin verselerdi, seni çikolata reklamlarına çıkaracaktım”; Melek halam…

“Doğduğundan beri farklı bir çocuktu”; Gülseren Teyzem…

“Anıl her zaman çok özel bir çocuktu; kimselere benzemezdi”; Nurdan teyzem…

“Benim akıllı, zeki, güzel oğlum”; annem, Işıl…

“Anıl bir baktım dersimde durmadan konuşuyor, dayanamadım, onu uyardım. Baktım bu sefer de not yazıp konuşmaya devam ediyor! Dayanamadım güldüm. Çok haylaz ve zeki bir çocuktu”; Prof. Dr. Ertuğrul Tokdemir, Ekonomi profesörü…

“Sen mi, bu matematiksel ispati yapacaksın”

“Yaptım mı hocam”

“Evet yaptın!”(Prof. Dr. Ümit Şenesen; istatistik ve matematik bölümü…)

“ Bu güzel el yazısı senin olamaz; bu ödevi annenlere yaptırmışsın” Mr. Ronald, Fen Öğretmeni

“Hocam buyurun, Tarih defterim. Gördüğünüz üzere yazı bana ait!”…

“Hocam ben Japonya ekonomisini inceledim!”

“Ben de Japonya’da doktora yaptım!”; Yücel Candemir

“Ben Anıl’ı benim derslerimdeki yüksek ilgisinden, başarısından ve iyi ahlakından bilirim”; Prof. Dr. Yücel Candemir…

“Anıl bölümdeki en iyi İngilizceye sahiptir”.”İngilizceyi Kanada’da öğrenmiştin, değil mi Anıl?”; Prof. Dr. Selime Sezgin; Pazarlama Kürsüsü Lideri…

“Oğlumun adını Anıl koyacağım çünkü senin gibi akıllı olmasını istiyorum”; Prof. Dr. Nimet Uray, Pazarlama Bölümü hocası…

“Anıl’ın bugünden itibaren adını “Profesör” koyuyorum!”; Lise 2 Fizik hocası…

“Anıl seni diğerlerinden farklı kılan en büyük özelliğin dürüstlüğün. Bu da ailenin başarısı olsa gerek…” Dr. Yusuf Bolayırlı, eski THY genel müdürü…

 “Anıl, zeki olduğun kadar, akıllı olmalısın! Akıl ise her şartta, kendini düze çıkartabilmektir. Önemli olan ne olduğun değil, başkalarına nasıl göründüğün. Beni örnek al mesela, ben kimim? Ben hiç bir kimseyim! Sen de hiçbir kimse olmalısın…”; Pof. Dr. Hamdullah Aydın; dünyadaki en önemli on rüya bilimi uzmanlarından…

“Kendimi başarılı adledebilmem için beni kesinlikle geçmelisin”; Ünal Yiğit, babam…

“Hissediyorum bir gün bu sevgiyi kaybedeceğiz. 20 yıl sonra burada buluşalım mı?”; Ayşegül…

“Seni o kadar çok seviyorum ki! Ama biliyorum sen beni sevmiyorsun!”; Faten…

“İnşallah benim seni sevdiğim kadar sen de bir gün birini seversin!”; Nevin…

“Sen hayatımda tanıdığım en özgür insansın”; Gülşan Yiğit…

“Anıl abi, sen kilo almış olamazsın; sen bizim idolümüzsün…” Göknur Buke…

“Sen bir manyaksın”; Petek…

“Seni benden başka kimse anlayamaz”; Hülya…

“İşte soyundum, ne olacak şimdi?”; Sema…

“Sen benim domuzcuğumsun”; Ayşegül…

“Sen şu an daha güzelsin”; Sevtap…

“Sana inanıyorum Anıl, beni doyuma ulaştıracağından en ufak bir şüphem yok”; Özge…

“Hayatımın en iyisi”; Alev…

“Bana öyle gülümseme; dayanamıyorum” Seda…

“Anıl sorun sen de değil, sorun ben de!”; Tomris…

“Anıl çok pişmanım, niye söyledim ben de bilmiyorum. Tabii ki sen bana tecavüz etmedin! Beni affedebilecek misin?”; İlksen…

“Anıl sana inanıyorum bir gün çok iyi yerlere geleceksin…”; Serap…

“Biliyor musun Levo, senin bu arkadaşın yok mu bana hiç sahip çıkmıyor! O kadar yurtdışına çıkıyorsun, bir gün beni eve gelip de ziyaret etmedi. Lütfen ona bir şeyler söyle!”; birisi…

“Bu dünyada başka Ayşegüller de var”; başka Ayşegül!

“THY’ında senin hakkında konuşuyorlarmış, ne kadar çapkın olduğundan!”; İlayda…

“Merhaba ben Zeynep! Bugün işe başladım, bekarım, uçak mühendisiyim. Sizinle tanışmak istedim”…

“Niye garipsiyorsun ki Anıl, evet, ben de seninle evlenebileceğimizi düşündüm”; dostun Birgen!

“Anıl , Ayşegül senin yüzüne bile bakmaz!”; Birsen…

“Anıl var ya THY’nın en güzel kızlarıyla çıkmıştır; en az 20 tane”, erkek mühendisin biri (gerçekte 5 yılda 2 tane!).

“ Senin için havadaki dişi sineği bile yakalar diyorlar; doğru mu?”; yine birisi…

“Fatsa’ya kadar yemek yemek için mi geldin; doğru mu anlıyorum?”; Nil…

“Geçmişi konuşmayalım olur mu?” ; Serap…

“Sen hala ona aşıksın”; Sema…

“Sen ve ben manyak bir çift olacağız”; İlksen…

“Olsun; yine de çıkalım”; Tomris…

“Sen benim Zeus’umsun”; Özge…

“Doğru mu anlıyorum, şimdi sen bana evlenme mis telif ediyorsun?”; Mehtap…

“Anıl sana bir şey itiraf edeceğim”.”Kocama yalan söyledim, seninle birlikte olduğumuzu söyledim”; Yasemin…

“Anıl aşık olmaktan söz ediyorum. Bilmem anlatabildim mi?”… birisi daha!

“Vallaha billa ben kocama aşığım!!!!(ağlayarak)”; Bahar…

“Seni seviyorum”; Gülşan Yiğit

“Seni Seviyorum”; Anıl Yiğit

Derken zaman geçmiş ve Anıl olgunlaşmış. İyi bir aile babası, kötü bir koca olmuş! Ama olsun, hikaye bu ya, her şey mükemmel olacak diye sanırsın, ancak öyle olmaz!

Ve bir gün daha geçer hayatından!

Ve şöyle dönüp geriye baktığında, gülümsersin hayata!

Ve dersin ki iyi ki varım!

Ve derken yeni gün de yok olur geceye. Ve ertesi günü yepyeni bir güne merhaba dersin.

Ve yaşama aşkı yüreğinden yaşamına zıplayıverir. Ve dersin ki budur benim yaşadığım ve yaşayacağım hayat! Ve budur, beni ben yapan…

Ve bir gün gerçekten hayatın sonlanır ve sonsuz uykuya yatarsın! Ve mezarına şöyle yazarlar:

HAYATI YAŞAYABİLECEK KADAR CESARETLİ BİR ÖLÜMLÜYDÜ VE ŞİMDİ DE ÖLDÜ… RUHUNA EL FATİHA…

(Not: Geçmiş Zafer Bayramı'nız kutlu olsun…)

 

 

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara