- Kategori
- Siyaset
Lejyonerler

Balyoz da tutuklu kalmamıştı. Tam, Savcılar tatilde, diyordum ki; bomba patladı. Orduda Yüksek Rütbeli kalmayacak. TSK nın tasfiyesi planı, uygulamaya kondu gibi. Ordunun neredeyse tamamı, darbeci. Başbakan, Balyoz Savcılarının, neredeyse, Önünüze geleni tutuklayın, kararının ardından, dedi ki: “ Darbelere karşı, onurlu ve dik duruşumuzu sürdürüyoruz.” AKP li Anayasa Prf. Burhan Kuzu da, dedi ki: “ Darbe suçtur. Bu suçun cezası, İDAM dır.” Şimdi, bu Balyozcular, idam istemi ile mi, yargılanacaklar, demek oluyor. TSK nın, PKK terörü karşısında, başarısızmış gibi gösterilmesi, ve PROFESYONEL ordu dan söz edilir duruma gelinmesi, tesadüf mü? Hiyerarşiye değil, PATRONA bağlı, yeni bir ordu. Geleneği, göreneği, olmayan, her zaman, paranın izini sürecek olan, ordu. Daha fazla para verene daha iyi hizmet verecek ordu. Traih de, yıkılan devletler, bunun örnekleri ile dolu. Ordu, para ile, pul ile, savaşmaz. Ordu, vatan aşkı, bayrak sevdası ile savaşandır. Bu duyguları köreltirseniz, Paranın ALLAH olduğunu ilan etmiş olursunuz. Ordunuz, daha çok para verene, hizmet eder duruma gelecektir. Daha fazla parayı da, kimler verir, bilinmez. Muharebe meydanlarında, ALLAH, ALLAH nidaları ile, düşman üstüne giden, Türk Ordusu, Bundan böyle, PARA, PARA, PARA, diyerek mi, düşmana saldıracak. Gadi, gidin işinize.
Profesyonel Ordu, Atatürk ün kurduğu, Türkiye Cumhuriyetinin, tasfiye edilmesinin, bir ayağını oluşturmaktadır. Geçen gün, TBMM Başkanının yaptığı ve satır aralarına sıkışan bir cümle de dikkatlerden kaçmış görünüyor. Başkan dedi ki: Çıkarılacak bir kanun ile, T.C. nin korunması ve kollanması, görevi, TSK den alınmalıdır. Kim koruyacak cumhuriyetimizi, Devrim Muhafızları mı? Kaç Dolara, koruyacaklar? Bırakalım, son sözü o söylesin
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK