- Kategori
- Siyaset
İdamlık gözyaşları

Başbakan, bu gün, eşkıya tarafından şehit edilen, yedi genç fidanı görmezden gelip, 30 yıl önce, bir hiç uğruna idam edilen, iki genç insanımız için ağlarken, sizce samimi miydi? Yoksa, alkış almak için mi böyle bir mizansen düzenledi.
Ben, Başbakanın, iktidar olmadan önceki bir sözünü hatırlıyorum ve ikinci şık bana daha mantıklı geliyor. Demişti ki Başbakan: “Amacıma ulaşmak için, papaz cüppesi bile giyebilirim”. Bu günkü, sulu gözleri gördükten sonra, diyorum ki, acaba, Başbakan 30 yıl önce de, Deniz Gezmiş ve diğerleri için, gözyaşı dökmüş müydü?
Döktünüz mü Başbakanım? Bu göz yaşlarını, 30 yıl, bu gün için mi sakladınız? Diyorsunuz ki: Referanduma EVET diyerek, 12 Eylül den intikam alın. Bunu söylerken, 12 Eylülün, nimetlerinden yararlandığınızın ve yararlanmaya devam ettiğinizin farkında sınız dır her halde? %47 oy alacağınızı iddia ederken, % 10 seçim barajını kaldırma cesaretiniz, neden yok? Düşürün barajı, akla, kara belli olsun. Başbakan, gurup toplantısında, hem ağladı, hem ağlattı. Vokalde, Bülent Arınç ve diğerleri, döktürdüler adeta. Sayın Arınç, sizde mi, 12 Eylül ün astıklarına ağladınız? Vallahi de inanmam, billahi de inanmam. Zamanın TBMM de, Sn. Süleyman Demirel ve adamları da, bu idamlara, evet oyu kullanmışlardı. Sn, Demirel, şimdi kalkıp bu idamlara gözyaşı dökse, inandırıcı olur mu?
Süleyman Demirelin, o dönemde söylediği, bir de ilginç sözü vardı. “ Bana, milliyetçiler adam öldürüyor, dedirtemezsiniz” demişti. Oysa, milliyetçiler, adam öldürüyorlardı, hem de, teker, teker değil, beşer, onar öldürüyorlardı. Haluk Kırcı ve çetesi, bir evi basıp, yedi genç insanı katletmişlerdi. 1 Mayıs Taksim olaylarında öldürülen onlarca insanın katilleri hala yakalanmadı. O yıllarda, Milliyetçiler, bol, bol milli olurken, Milli görüşçüler de, Hocaları Erbakan öncülüğünde, gömlek biçiyorlardı. Milli Görüş Gömleği. Başbakan Erdoğan ve Bülent Arınç ve daha bir çokları, bu gömleği giyenlerden. O, günlerde, ipe gönderdiler, bu gün, gözyaşı döküyorlar.
12 Eylül 1980 Darbecileri, bu milli görüşçülere hiç dokunmadılar, hatta himaye bile ettiler. Bu sayede palazlandılar, açıldılar, saçıldılar, Yırtık pabuçlar ile gelip, iktidar bile oldular. Şimdi 12 Eylülden intikam alacaklarmış. Neyin intikamı bu, anlayan var mı? Başbakanın hazırlattığı Anayasa değişikliği paketinde, bu konuda bir değişiklik var mı? Kenan Paşa, yargılanacak mı? Seçim barajı, düşürülecek mi? Vekillerin dokunulmazlıkları kalkacak mı? Yalancılar, talancılar, çalanlar, çırpanlar, fenerciler, tinerciler, yargılanacaklar mı? İktidara gelmeden önce, YÖK, MÖK kalkacak demişler di, kalktı mı? Başbakanın, asıl değiştirmek istediği, Yüksek Yargıyı, alçak sandalyeye oturtma planı, tutmadı. Değişiklik güdük kaldı. Şimdi bu referandumda, sanki önemli bir şey oylanacakmış havası yaratılmak isteniyor. Aslında, hç de önemli bir şey değil. Anayasa değişikliği diye maddelere dökülenler, basit birer kanun maddesi gibi, meclisten geçirilip, yürürlüğe konulacak şeyler. Bunları, üç kuruşa mal etmek dururken, Trilyonlar harcayıp, referandum yapacağız. Tüyü bitmemiş yetimlerimizin, hakkını yiyeceğiz. Yazıktır, günahtır ve haramdır. Harama, hile karıştırmaktır. Bu referandum a, HAYIR, demek, ananızın ak sütü gibi helal olacaktır. Ya, harama ortak olacaksınız, ya da Hayır deyip, sevap kazanacaksınız. Haydi, hayırlısı.