- Kategori
- Güncel
Levent Kırca'ya gülme, Zeki Alasya seyretme

Uleeennn Zeki !
Bazı olayları değerlendirirken, kendi eteğimizdeki taşları sakladığımızı unutuyoruz.
Kendimizce haklı olduğumuz konularda hurra-hücum saldırıyoruz.
Başkasının haklı olabilme ihtimalini düşünmek bile istemiyoruz bazen…
Mevzuu kendimiz isek, hepimiz cennetlik…
Hepimiz gül…
Hepimiz gülistan…
Aslında birazcık düşünsek, bizde aynı hataları yapıyoruz.
…
Geçenlerde arkadaşlarımdan biri ile sohbet ederken, Zeki Alasya mevzusu geçti.
Zeki Alasya- Metin Akpınar filmlerinden bahsettik. Yaşımız itibarı ile bir çok filmini sinemada seyretmişiz... İçip içip mahallenin kabadayısı Halim’e (M.Akpınar) dayılanmasını hatırladık, güldük.
Gariban, masum, temiz rollerini hatırladık. Hele bi “ Allaaaaaah” deyip koşmaları vardı ki…
Yani; “Kedidir kedi”den girdik, “Devekuşu”ndan çıktık. Filmlerini bugün bile tekrar tekrar seyrettiğimizden bahsettik…
…
Eski sinemalar, çok bakımsızdı. Yırtık-pırtık koltuklar, kışın donduğumuz, yazın sıcaktan patladığımız; çat-çat-çat diye tablasına vurula vurula satılan frigolar… Bunları hatırladık, eğlendik.
…
Bir ara ben buna “ Yahu sen Zeki Alasya ölünce, facebook hesabından ağzına geleni söyledin, adamı direk cehenneme yolladın “ deyince ” Abi o başka bu başka. Adam harbi sanatçıydı “ demesin mi !
…
Oldu mu şimdi?
…
Güzel kardeşim;
“Marmaray'a karşı çıkıyorlar, ama en çok onlar geçiyor.
Metrobüse karşı çıkıyorlar, ama en çok onlar biniyor.
Üçüncü köprüye karşılar, ama en çok onlar geçecek”
… diyorsan, kusura bakma…
O zaman Levent Kırca’ya gülmeyeceksin, Zeki Alasya seyretmeyeceksin -ki- samimi olduğuna inanayım.
…
Bazen aynı fikirde olduğumu düşündüğüm insanların, ölenleri hemencecik, sosyal medya üzerinden, cennete-cehenneme yollamalarını görüyorum ve hiç hoşuma gitmiyor.
Kimse kusura bakmasın; benim bildiğim müslümanlık bu değil !
İnsanın en büyük erdemi; kendini bilmek, gerisi boş…
Kimse kimsenin fikrini-zikrini sevmek, beğenmek zorunda değil.
Bir insan, hayattayken, konuş – et, söyleyeceğini söyle, fikirlerini eleştir. Hele son dönemlerde, Müslümanların, sosyal medya üzerinden, ana avrat küfretmeleri de mübah oldu sanki…
…
Böyle bir şey yok !
Sen kaç kendini kurtar.
Başkası için dua et, beddua değil! Allah kurtarsın de.
Müslümana yakışanını yap yani.
…
Dünyada ateşe düşmüş birini görsen, dinine, imanına, itikadına, inancına bakmadan canhıraş yardım ediyorsun da; cehennemin ateşinin ne olduğu bilmiyor musun ki, öleni sokmaya niyetleniyorsun?
Bir insan Allah’ı inkâr etse bile, son nefesine şahit değilsin.
Müslüman, ancak “hüsn-ü zan” sahibidir.
Biz, sosyal medya üzerinden ayet-hadis paylaşarak cenneti garantiliyoruz, sanıyoruz.
Yok böyle bir şey.
Bir “ Karar Mercii” var…
Cehennem var…
Kul hakkı var…
ALLAH var !
Beni okudunuz, teşekkürler