Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '22

 
Kategori
Edebiyat
 

LEYLİM LEYLİM

AHMET ARİF- LEYLA ERBİL-LEYLİM LEYLİM
MEKTUPLARIN SIRRI
İçmek,
Gözlerinde içmek, ayışığını
Varmak,
Gözlerinde varmak, can tılsımına,
Gözlerin hani;
Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne,
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı,
Gözlerin hani?..
(UNUTAMADIĞIM şiirinden)
Bir şairin sevdiğine yazdığı mektuplar , öldükten sonra kitap olur mu? Ya da bizi ilgilendirir, heyecanlandırır mı?
Eğer yazan Ahmet Arif ise bir solukta okunur. Şiir tadında muhteşem benzetmeler ve yüceltmelerle yazılan bu mektupların her biri mektup değil de adeta bir edebiyat şahaseridir.
Ahmet Arif 1927 doğumludur. Leyla ondan 4 yaş küçüktür. Kadıköy Kız Lisesi ve İstanbul Edebiyat fakültesi mezunudur... Yollarının nerede ve nasıl kesiştiği meçhul....
Ahmet Arif’in kara sevdasına karşı Leyla hanım bu mektuplaşmalarda dostluk sınırını çizmiş ve bu sınırı gün geçtikçe derinleştirmiştir. Ahmet Arif bu konumu kabul etse de ona aşkını bazen aleni bazen çekinerek yazdığı mektuplarının başındaki hitap şekillerinden anlaşılıyor.
Öyle ki mektuplarına bazen Leyla diye başlıyor. Leylim diyor Layla’ya...Bazen merhaba, bazen canım kardeşim, bazen Leylacım ve bazen de dost olarak başlıyor, çekiniyor ileri gitmekten ama yine de mektupların sonunda ‘’sana mahkum kalmak güzel’’ ‘’Canım’’ ‘’Mutlu ol. Allah beni kahretsin’ '’Yeşil gözlerinden öperim, ellerinden öperim’’yazabiliyor...
Bu mektuplaşmalar 1954 yılına 1959 yılına kadar sürüyor....
Peki Leyla hanım dostluk sınırını baştan çizdiği halde neden bu en içten gelen, kendini bu kadar yücelten mektuplara Ahmet Arif kadar sık olmasa da cevap yazıyor?
Ben en çok onu merak ettim ve Leylim Leylim’den sonra bu gizemi çözebilmek için Leyla Erbil’in ‘’Eski Sevgili’’ ve ‘’Mektup Aşkları’’ kitaplarını peşpeşe okudum...
Leyla Erbil’in Ahmet Arif’in yazıtlarından fazla olmasa da izler gördüm...Zaten mektuplarda da Ahmet Arif’in Leyla Erbil’e gerek yazım konusunda, gerek yayın konusunda yardımcı olduğunu okuyoruz. Ancak Leyla hanımın 70 lerde yayınlanan bu kitaplarının konusunun Ahmet Arif’le ilgisi yok. Sadece bir yerde kitabın bir yerinde bir olay kahramanının Arif olan adının haricinde...
En sonlarda yazılan tarihsiz bir mektupta artık iplerin koptuğunu anlıyoruz Ahmet Arif’in o sitemli mektubunda.. Belli ki Leyla hanım tarafından bu kez fena terslenmiş...Leyla artık bu işi bitirmeye karar vermiş.
Leyla diye başlıyor...Sana kul, köle olmanın ‘’aşırılığını’’ sevmediğini söylüyorsun. Bu bir ayar meselesinden çok, bir acıklı tersleme!..Bu bahiste yerden göğe haklısın..Siktir çekmenin bu sendeki çeşidini bin yıl yaşasam öğrenemezdim.. Seni sevmeyeyim de , önemli ya da önemsiz, kendi cehennemimde seninle dayatmayım da ne yapayım Leyla? Bunlar sana sorulacak nenler değil.. Benimki de çaresizlik, hay gebereydim..
Affet demeğe korkuyorum, kızarsın diye....Ne mene küfredersen et yahut nasıl ilgisiz olursan ol, şu anda sadece ölmek istiyorum..Gebermek...Tek çıkar yol bu...Senin başın üzre yemin ederim ki bu böyle...
Arada 1977 ye kadar başka mektup yok...Belki var ama ortada yok...
Bu 1977 deki son mektup bu kez Ahmet Arif tarafından sevgiliye değil de gerçekten bir dosta yazılan bir mektup...O tarihte ikisi de başkalarıyla evlenmiş...Ahmet Arif 5 yaşındaki oğlu Filinta’dan bahsediyor, Leylanın kızının isminin Fatoş olduğunu anlıyoruz.
Ahmet Arif’e Layla Erbil’den gelen mektuplar ise hiç ortada yok...Belki çok yer değiştirdiğinden. Leyla hanım ise onun dostluğuna verdiği önemi mektupları özel bir şekilde sakladığından anlaşılıyor.
Ahmet Arif’in tek bir şiir kitabı 70 lerden sonra yayınlanıyor. Hasretinden prangalar eskittim...ve 43 baskıyla hala en çok satan şiir kitabı oluyor....
Buradan da şu anlaşılıyor;
Karşılıksız da olsa aşk şairlerin ilacı...olmazsa olmazı...
Gerçek dostu ve arkadaşı Cemal Süraya da Ahmet Arif'in kendisine yazdığı mektupları kitapta toplayıp yayınlıyor.
Ahmet Arif 1991 yılında 64 yaşında biraz erken sayılacak yaşta vefat ediyor. Leyla Erbil ise yayınlanmasına izin verdiği bu mektupların kitabı Leylim Leylim’i göremeden 2013 yılında 82 yaşında vefat ediyor...
BU kitapları okurken 50 lerin Türkiye'sinin sosyolojik yapısını da, edebiyatını da, siyasi hayatını da bir güzel anlıyorsunuz...
Anlayacağınız bir güzel şeyde elbette Ahmet Arif’in zaman zaman yerel şivesiyle yazdığı o saygı duyulası aşkını dile getiren mektup ve şiirlerinin muhteşemliği, kendisinin muhteşem bir şair ve yazar , Leyla Erbil’in ise muhteşem devrimciliği ve akıl almaz düşünce özgürlüğünü kitaplarına yansıtmasıyla büyük bir yazar olduğudur.
Her ne kadar karşılıksız olarak yaşandıysa o büyük aşka ve bu güzel insanlara saygıyla....
-''Sabah gözlerimi sana açarım..
Akşam, uykularımı senden alırım. nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun harikulade de baş dönmesini bilirim.
Böyleyken yine de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmez ki seni usandırır ,sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. Nemsin be?. Sevgili, dost, arkadaş...Hepsi...
AHMET ARİF -
 
 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..