- Kategori
- Pazarlama
Lokum, baklava, kebap mı? Samba, futbol, kahve mi?

TÜRKİYE denince akla gelen üç üç şey lokum, baklava ve şiş kebap iken, Brezilya denilince de akla gelen üç şey samba, futbol ve kahvedir.
Bizim bu geleneksel sembollerimiz bizi dünyaya tanıtmaya, Brezilya sembolleri kadar başarılı olamamışlardır.
Her yıl Şubat ayında yapıan Rio Karnavalı'nın temel dansı SAMBA'dır. Rio Karnavalı Dünya ülkelerinden binlerce turisti Brezilya'ya çekmektedir.
Dünya futbol şampiyonasını üst üste üçkere kazandıktan sonra futbol dünyasının bir numaralı ülkesi Brezilya olmuş ve tüm dünyada Brezilya 'yı tanımayan kimse kalmamıştır.
Arabistan menşeli KAHVE 'de Brezilya'nın bir numaralı tanıtıcı unsuru olmuştur.19. yüzyılda Brezilya dışındaki ülkelerde kahve bitkisi büyük bir bitkisel hastalığın pençesine düşünce, Brezilya bu fırsattan yararlanarak, kahve dünyasına da en etkili golü atmıştır.
Velhasıl, halen üçüncü dünya ülkeleri arasında yer almalarına rağmen Dünya'da en çok tanınan ve itibar gören bir ülkedir Brezilya.
Bize gelince, dünyaca tanınan sembollerimizi maalesef uluslararası arenaya, biz aktif bir şekilde sokamamışız.
Bu yüzden dünya bizi tanımıyor.
Neden Paris'te, Berlin'de, Tokyo'da ve diğer bir çok ülkede DÜNYA LOKUM FESTİVALİ yapmadık bugüne kadar. Ya da İstanbul'da, Konya'da, İzmir'de.
Neden Noel günlerinde " HİNDİ 'DEN SONRA BAKLAVA İYİ GİDER SLOGANIYLA " her yıl bir ülkede BAKLAVA FESTİVALLERİ düzenlemedik? Esasında Ülkemizde'de BAKLAVA FESTİVALLERİ düzenleyip HALK OYUNLARIMIZ eşliğinde KARNAVAL GÜNLERİ tertip edebilkiriz.
Yazın Güney Sahillerimizde ŞİŞ KEBABI HAFTASI organize edip, dünyaca ünlü futbolcu, müzisyen ve sinema artistlerini davet etsek, muhteşem bir etkinlik olmaz mı?
Böylece hem ülkemizi aynen Brezilya gibi tanıtır, hem de ekonomik kazanımlarımız olmaz mı?
Tüm dünya değişiklik istiyor. Sıkıntıdan her ülke birbirini yiyiyor.
DÜNYA'YA HAREKET GETİRMEK LAZIM. NEŞE GETİRMEK LAZIM.
AMA ÇOK BÜYÜK DÜŞÜNEN ORGANİZATÖRLERE, MÜTEŞEBBİSLERE, TURİZMDEN ANLAYAN YÖNETİCİLERE İHTİYACIMIZ VAR,
BU VESİLEYLE BİR ANEKDOT :
1980'li yıllarda, staj yaptığım Fransa'da ki bir bankaya hediye olarak götürdüğüm çifte kavrulmuş lokum öylesine rağbet görmüştü ki, çok şaşırmıştım. Milli piyango ikramiyesi dağıtsam bu denli kapışılmazdı. Masamda bıraktığım yarım kutu meyveli lokum ertesi sabah masama geldiğimde toz olmuştu.
Bu TÜRKİŞ LOKUM mucizesiydi bana göre.