Maceradan Uzak

Beşiktaş’ın bu sene rakiplerine oranla çok önemli bir avantajı var: istikrar. Fenerbahçe’nin öncelikle teknik adam, Trabzonspor’un kadro, Galatasaray’ın ise hem teknik direktör hem de kadro değişikliğine gittiği 2008-2009 sezonunda her şeyden önce teknik direktörünü ve sistemini koruyan ve bu vesile ile yeni transferleri takıma daha adapte edebilen siyah beyazlılar sırf bu muhafazakâr tutumu ile rakiplerinden bir adım önde başladı yeni sezona.

Ertuğrul Sağlam’ın Kayserispor’dan beri tecrübe ettiği, geçen sene bazı aksaklıklara rağmen Beşiktaş’ta da başarıyla uyguladığı ve bu sezon artık olgunluğa ulaşan 4-4-2 sistemi sayesinde oynayan ya da oynamayan her futbolcu aşağı yukarı hangi arkadaşının nerede olduğunu ya da olacağını biliyor ve yeni oyuncuların bulunduğu savunmadan ziyade özellikle kolektif hücum organizasyonlarında siyah beyazlılar rakip kalede tehlike oluşturmada hiç de zorluk çekmiyorlar. Dikkat edilirse Beşiktaş’ın maçlarında diğer büyük takımların aksine futbolcular arasında çok az sayıda anlaşmazlık oluyor ya da çok az top kaybı yaşanıyor ki tüm bunlar sene başında köklü değişiklikler yapıp maceraya girilmemesinin getirileridir.

Bobo, Nobre, Delgado, Serdar Özkan ve Holosko’nun katkı ve çabalarıyla etkili şekilde rakip kalede pozisyonlar bulan Beşiktaş’ta teknik direktör Sağlam’ın hala çözüm bulması gereken nokta orta alanda topa yeterince sahip olamamak ve buna bağlı olarak savunma yaşanan sıkıntılar. Bugün her ne kadar Gaziantepspor’un etkili oyunculara sahip olsa da özellikle ilk yarıda bir deplasman takımının olması gerekenden daha çok topa sahip olduğu ve hatta bir ara oyunun üstünlüğünü dahi ele geçirdiği görüldü. Bu dakikalarda konuk takımın bulacağı bir gol maçın gidişatını nasıl etkilerdi bilinmez ama özellikle ilk dakikalarda üstünlüğün ele geçtiği ve İnönü’de oynanan bir maçta Beşiktaş’ın rakibi karşısında bu şekilde korkulu rüya görmemesi gerekir.

Nobre Hala Yanlış Yerde!

Ertuğrul Sağlam’ın meşhur 4-4-2 sisteminde öndeki ikili bilindiği gibi Nobre ve Bobo’dan oluşuyor ve bu oyunculardan Bobo, Nobre’ye oranla daha ileride; bir başka deyişle Nobre Bobo’nun bir miktar arkasında adeta ileriye dönük bir orta saha oyuncusu gibi oynuyor. Ancak top sürmekten ziyade kafa ya da ayakla topu kaleye gönderme konusunda etkili olan Nobre’nin aslen ceza sahası içinde topla buluştuğunda etkili olduğunu Fenerbahçe’deki yıllarında attığı gollerden bildiğimiz gibi geçen sene çok az sayıda gol atarken Holosko’nun takıma katılması ve kendisinin bu vesile ile daha önde oynama fırsatı bulmasıyla bir anda gol sayısını artırdığını görmüştük. Bu nedenle Sağlam’ın bu oyuncudan maksimum verim alabilmesi için kendisini tam olarak Bobo’nun yanında oynatması ve arkalarında Delgado ya da Tello’yu düşünmesi, deplasman maçlarında ise gerekirse forvetin arkasında oynayan oyuncuyu değiştirmeden ya da Nobre’yi geriye çekmeden iki forvetten birini oynatması gerekiyor.

Neticede Beşiktaş, değişmeyen teknik adamı ve oturmuş sistemi ile geçen senelerin aksine bu sezona gayet güzel bir başlangıç yaptı ve sezon sonu için de bugünden bakıldığında rakiplerine oranla en olumlu sinyal veren ekip. Özellikle kendi sahasında kolay kolay yenilmeyeceği izlenimi veren siyah beyazlılar deplasmanlarda da büyük kayıplar yaşamadığı takdirde sezon sonuna kadar zirvenin en güçlü adaylarından olacaktır.