Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '18

 
Kategori
Güncel
 

Madem Marketlerde Poşetlere Ücret Ödenecek, O Ücretler...

Madem Marketlerde Poşetlere Ücret Ödenecek, O Ücretler...
 

          Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde çıkardığı Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmeliği kapsamında doğayı naylon atıklardan korumak, insan sağlığına verdiği zararı azaltmak, çevre ve görüntü kirliliğine engel olmak adına  çalışmalara başladı. Yapılan yeni düzenlemeyle gereksiz plastik poşet kullanımını önlemek, kullanımı en aza indirebilmek için  atılan yeni adımla 1 Ocak 2019'dan itibaren mağaza ve marketlerde plastik alışveriş poşetleri ücretli olarak temin edilebilecek.

          Şöyle etraflıca düşünüldüğünde ilk önce "Doğa ve çevre adına bir şeyler yapılmaya çalışılıyor ne güzel" diye düşünüyor insan. Gerçi plastik poşede kadar doğaya yapılan ve görülmeyen haksızlıklarda daha neler var da neyse konuyu çok fazla dağıtma taraftarı değilim. Yalnızca sorunun kaynağına inmek için şunu söyleyebilirim insanoğlu ne ediyorsa kendine ve diğer canlılara ediyor. (Önceki bloglarımdan "Kurbağacığın Feryadı" nı okuduysanız bana hak verirsiniz) 3 parça ürünü 1 poşet yerine 3 poşede dağıtıyor. Gelişi güzel aldığı poşetleri bolluktan, düşüncesizce har vurup harman savuruyor. Yok olması çokça zaman alan plastik poşetlerin insana ve doğaya verdiği zarar nesillerce devam ediyor. Biz, torunlarımız göçüp gidiyor da poşet hunharca yaşıyor da yaşıyor... Bunun yanında alışveriş poşetleri kısıtlansa da ücretle satılsa da bir gerçek var ki ambalajların büyük bir kısmı da naylon poşet, varsın gerisini siz düşünün... 

          Düşünmeyi sürdürünce yeni düzenlemenin bir bakıma; "Eğer poşet vatandaşa ücretli olursa ücret ödememek için temin edilmez ya da belirli miktar temin edilir" mantığından yola  çıkıldığı geliyor akıla. Mağazadan alışveriş esnasında alınmış olan plastik poşetlerin, çoğu vatandaş tarafından mutfakta çöp poşedi olarak değerlendirildiğini anımsayınca, vatandaş alışverişe fileyle, çantayla da çıksa poşede para mı vereceğiz diye düşünse de çöp sorununun  poşet ihtiyacı doğuracağı bir gerçek. E ne olacak çöpleri biriktirip koleksiyon yapacak değil ya millet. Ya çöp poşetlerine yönelme olacak (ince de olsa o da naylon) ya "Çöp poşetleri daha pahalı ona vereceğim parayı market alışverişinde ücretle satılan poşede veririm biraz karım olur" denilecek. Yani her halukarda poşet kullanımı devam edecek. Keşke bilinçli, gerektiği kadar kullanılsa...

          Aniden alışveriş yapmamız gerek miyor mu bazen? Ya da sevdiklerimiz dönüş yolundayken arayıp siparişleri yağdırmıyor muyuz? "Canııııım gelirken ufaklığa süt, ekmek, Tarçın' a mama, ay deterjan da bitti alır mısın? Dur ya yarın misafir var şu şu da eksik"  Bakın adamcağız 5 poşetle çıkabilirse ne ala...  Aldıklarını ceplerine dolduracak, yanında file, pazar çantası gezdirecek değil ya mecbur pamuk eller cebe gelsin ücretli poşetler...

          Çöptü, siparişti sıkmamak için küçük iki örnek veriverdim. Lafı nereye getireceğim bu düzenlemenin çok başarılı olacağını ya da beklenileni karşılayacağını pek düşünmüyorum. Poşetleri ücretli yapıp doğayı koruyamayız. İnsanoğlu duyarlı ve bilinçli davranırsa koruyabiliriz. Okullarda konuya ağırlık vererek, kamu spotlarıyla, küçük skeçlerle, sıkmayacak eğlenceli makalelerle vs vs... Tabi tüketicinin içinden de gelecek. Kendimize yarınlarımız ve çocuklarımız adına büyük iş düşüyor. Eğer poşet tüketimi yerine kese kağıdı tarzında bir ürün kullanımı düşünülürse anca o zaman düzenleme anlam kazanırdı. Sanırım o da bu pahalılıkta pek mümkün görünmüyor kağıt ücretleri malum...

          Ve nihayet sadede geliyorum. Yeni düzenleme yalnızca tüketicinin sırtına yeni bir yük. Çünkü poşetlerin ücretli olması perakendeciler için yeni bir gelir kaynağı. Hal böyle olunca yalnızca çevre için düşünülen bir düzenleme olmaktan çıkıyor. Tüketici 25 kuruşla açılışı yapacak. Kaç adet aldıysa ödeyecek. 25 kuruşluk poşedin 10 kuruşunu perakendecinin alacağı, 15 kuruşun bütçeye kalacağı açıklandı. Bütçe için de karlı perakendeci için de. Dönüşümle dönecek te o güzel de kim öle kim kala...Vatandaşın yine cebine külfet. Maliyeti 5 kuruşluk poşede tüketici ne ödeyecek ortada. (Tane maliyeti on kuruşsa da çoklu alımda 5 kuruşa geliyor perakendeciye.) Perakendeci için kayıp yok çünkü zaten poşet maliyeti tarafından karşılanıyordu. Küçük esnafın unutulduğu bir zamanda tüketici sayesinde hatırı sayılır para kazanıyorlar mı? kazanıyorlar. Müşteriye poşet promosyon gibiydi. Şimdi mebla küçük görünse de onca insan onca ihtiyaç sürekli karşılanırken poşet bedelinden ne kadar kazanılacak o da ortada.

          Gönlümden geçene gelince; çevre ve doğa adına madem poşetlere ücret ödenecek ödenen ücretlerin bir kısmı da güzel yerlere gitsin. Bir taşla bir kaç kuş vurulsun...Mesela o biriken poşet ücretleriyle engelli kardeşlerimize tekerlekli sandalye alınsın. Mehmetçiğe, Lösev' e, Türk Eğitim Vakfı'na bağışlansın. Rabbena hep bana olmayınca seve seve poşet ücretleri ödenir. Öyle güzel yerlere de gidecekse ödenmez mi hiç? Para verilirken el titremez eğer dediğim gibi olursa. Ya öyle ya böyle illa alınacak nasılsa. He bütçeye kalandanmış, perakendeciye kalandanmış, bir kısmıymış ben bilmem ama yüreğimden geçen bu. Madem illaki ücret verilecek  poşede, o ücretlerden oralara da gitsin beraberliğimiz, yardımseverliğimiz, insanlığımız, can canalığımız pekişsin...

         Yüreğimden geçeni paylaşıverdim. Neyse bir sonraki buluşmamıza dek sağlıcakla kalın...

 

SİBEL YILMAZ

          

          

 
Toplam blog
: 145
: 716
Kayıt tarihi
: 22.02.18
 
 

1978 Bursa doğumlu. Kelimelerin Dansı ve Kırmızı Vosvos kitaplarının yazanı. Eşi ve kızları olmaz..