Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Haber
 

Manavgat Belediyesi tam gaz

Manavgat Belediyesi tam gaz
 

Manavgat Nazım Hikmet Parkı açılış töreni


16 ay tutsak edilerek Manavgat halkına hizmet etmesi engellenen Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen birbiri ardına açtığı yaşanabilir hizmet alanları ile takdir topluyor.

Geçtiğimiz günlerde 5 Bin kişilik stadyumun temel atma törenini gerçekleştiren Sözen, hemen akabinde (27 Şubat) Kavaklı Mahallesi’nde yaptırdığı Nazım Hikmet Parkı'nı  hizmete açtı. Park Türkiye’nin en büyük Nazım Hikmet heykeline sahip olma özelliğini taşıyor.
 
Parkın açılışına Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı ünlü sanatçı Rutkay Aziz, Vakıf Başkan Yardımcısı ve sinema sanatçısı Tarık Akan, Vakıf Danışma Kurulu Üyesi Nuri Dikeç, Nazım Hikmet Heykeli’ni yapan Heykeltıraş Aslan Başpınar’ın yanı sıra belediye başkanları, oda başkanları, CHP İlçe Başkanı Ahmet Öztürk, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, genç, yaşlı, çoluk, çocuk ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 
Nazım Hikmet’ten şiirlerin okunmasıyla başlayan açılış töreninde duygusal bir konuşmaya imza atan Sözen, gönülden desteklerini her daim yüreğinde hissettiğini söylediği Manavgat halkına teşekkür ederek başladı konuşmasına. Nazım Hikmet’in dünya çapında bir şair olmasının yanında ülkesini çok seven bir vatansever olduğunu vurgulayan Sözen, onun adının bu parkta yaşayacak olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
 
Sözen konuşmasında, “Ülke genelindeki yoğunluklarına rağmen bu gün burada bizlerle olan ve doğruları söylemekte gocunmayan, ülkenin gerçeklerini dile getirmek için yurdu karış karış gezen, sanatsal faaliyetlerini bu doğrultuda devam ettiren Sayın Rutkay Aziz ve Tarık Akan ’a bu açılışta bizleri yalnız bırakmadıkları ve onurlandırdıkları için yürekten teşekkür ediyorum.
 
Değerli hemşerilerim; Manavgat’ımız her geçen gün büyüyor. Bir tek iddiamız var. Manavgat’ımızı yaşanabilir çağdaş bir kente dönüştürmek. Bu doğrultuda sizlerden aldığımız manevi destekle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Her geçen gün yeni çalışmalarımızı beraber yapıyoruz. Sosyal demokrat anlayışımız gereği kente yeşil alanlar yapmak bizim asli görevimiz. Görev sürecimizde 25 tane parkımızı açtık. Devam edenleri de var. Bu gün sizlerin verdiği güçle bu parklarımızdan birinin açılışında hep birlikteyiz. Ama bu parkın bir farkı var. Bu parkın ismi Nazım Hikmet Parkı. Nazım Hikmet’i tanımak ve anlamak gerek. O, koşulsuzca ülkesini ve insanlarını seven gerçek bir vatansever. O, 20. yüzyılın en büyük şairi. Gönlünü ülkesine ve insanlarına vermiş her an ülkesi için kalbi çarpan bir vatansever. Öyle bir insan ki ömrünü yasaklarla geçirmiş, şiirleri yasaklanmış, kendini ifade etmesinin önüne geçilmiş. Şiirlerinden dolayı 11 ayrı davadan yargılanan bir değerimiz. Hayatının 12 yılını cezaevlerinde geçiren bir değerimiz. Böylesi değerler kolay gelmiyor. Onları unutturmamak sahip çıkmak bizim görevimiz. Böylesine ülkesine bağlı bir insan vatandaşlıktan soyutlanmış. 2009’da vatandaşlığı geri verilmiş. Böyle mi olması gerekiyor?
 
Hayır değil. Onu gerçekten anlamak gerekiyor. Sadece ülkesini sevdiği için, tek silahı kalem olan bir insanı unutmamamız ve unutturmamamız gerekiyor. Yine değerli şairimizin mısralarıyla ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim’ diyor. Bu mısralar onun gerçek hayal kırıklıklarını ortaya koyuyor. Tek isteği ülkesinde bir çınar altında defnedilmekti. Ama mezarı hala Rusya’da. Bizler de aynı doğrultuda düşünen Atatürkçü insanlarız. Ortak yaşama kültürünü, ülkemizi kardeşçe paylaşma anlayışını, beraber yaşamayı, etnik fark gözetmeksizin kardeşliği benimsemiş, tek yürek olmayı benimsemiş insanlarız. Bu düşüncenin getirisidir ki, Nazım Hikmetler, Mehmet Akif Ersoy’lar, Necip Fazıl’lar, Ziya Gökalp’ler bizim için bütün bir değerdir. Hepsi ülkemiz için gerçek birer kıymettir. Böyle düşünüyoruz. Böyle de düşünmeye devam edeceğiz. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar gereği tek yürek olmaya, birbirimizi dışlamamaya, anlamaya ihtiyacımız var. İnsanların düşüncesini fikirlerini koşulsuzca söyleyebilmeyi, söyledikleri için tutuklanmadığı, cezalandırılmadığı, esaret altına alınmadığı, kardeşliğin ön plana alındığı bir Türkiye hayaliyle, onun dizeleriyle konuşmalarımı bitirmek istiyorum” diyerek Nazım Hikmet’in “Memleket İstiyorum” adlı şiirini okudu.
 
Başkan Sözen’in ardından söz alan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı sanatçı Ruktay Aziz de, “Bu onuru bize verdiğiniz için Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına hepinize teşekkür ediyorum. Ne güzel şu anda Nazım Hikmet parkındayız. Ve Manavgat’ı güzelim güneş ne güzel aydınlatıyor. İnanıyorum ki bu güneş gün gelecek bu ülkeyi de böyle aydınlatacaktır. Ne mutlu ki size, bize 15 Ocak’ta ölümsüz hasretin, kavganın, barışın, aşkın şairinin 111. doğum gününü kutladık. Bu gün de böylesine bir doğum gününü kutlamanın onuru içindeyiz. Bu nedenle bir kez daha başkana, bu anıtın yaratıcılarına teşekkür ediyoruz. Sağ olunuz var olunuz. İnancım şudur ki, derler ya ‘Nazım vatan hainliğine devam ediyor hala’ diye. Bizler de inanıyoruz ki demokratik, laik, adaletin olduğu, hukukun üstlüğüne inanmış bir Türkiye Cumhuriyeti’ni hem barış, hem bağımsızlık, hem demokrasi hem de özgürlük adına er geç güneşlerin altında yaşatacağımıza inançla vatan hainliğine gerekirse devam edeceğiz hala. Bu duygularımla sizleri tekrar tekrar selamlıyorum. Ölümsüz şairimizin anısı önünde de sonsuza dek sevgi ve saygıyla eğiliyorum” dedi.
 
Vakıf Başkan Yardımcısı sinema sanatçısı Tarık Akan da, “Bir kere ülkemde aydınlık ve çağdaşlığın ne demek olduğunu, sosyal demokratlar, sosyalistler ve CHP anlıyor. Bakın biraz geriye dönersek ülkemde bazı yağcılar, çıkarcalar, her yere adını verdiler. Eskiden Kenan Evren’in adı vardı her yerde. Şimdi hiçbir yerde yok. Ama şimdi baktığım zaman Recep’in adı var her yerde o da bir gün olmayacak hiçbir yerde. Emin olun. İşte aydınlanmacı sosyal demokrasi budur. Ülkesine emek veren, ülkesi için ölen, çağdaşlık ve aydınlık için elinden gelen her şeyi yapan, düşüncenin karşılığını, emeğini koyan sayın Belediye Başkanı’na teşekkür ederiz. İşte bunlar hep yaşayacak edebiyatçılar. Bizler Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Hiçbir zaman ölmeyeceğiz” dedi.
 
Yapılan bu konuşmalardan sonra Rutkay Aziz ve Tarık Akan’a birer plaketle birlikte resimlerinin bulunduğu el yapımı tablolar hediye eden Sözen, ardından sanatçılarla birlikte Nazım Hikmet Heykeli’nin açılışı yaptı. Kaidesiyle birlikte Türkiye’nin en büyük Nazım Hikmet Heykeli’nin önünde ünlü sanatçılarla fotoğraf çektirmek isteyen vatandaşlar ise adeta birbirleriyle yarıştı.
 
İşte güzel güneşli bir günde açılışı yapılan bu törenden görüntüler:
 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..