- Kategori
- Kültür - Sanat
Maniler ve biz
Türk toplumunda güzellikler güzel sözlerle dile kaydedilmiştir. Hele bir manileri vardır ki içindeki o güzellikler ve sevgiler aşklar, kin ve nefretler mükemmel anlatılmıştır. Bunları duyduğumuzda vay be bu kadar mı dedirten manileri duyarsınız. Atasözleri. Türküler ve daha nice ünlü sözler.
Hepsi içinde hayatın nakışlarının işlendiği bir şal gibidir. Bunlardan bazılarını aktarayım
Karanfil oyulur mu?
Güzele doyulur mu?
Güzel saran yiğidin,
Kolları yorulur mu?
Muhteşem ve mükemmel bir dörtlük. Bu düşünce kelimeler karşısında sadece derler ya şapka çıkartılır. Bir yiğidin yiğitliği, aşkı, aşkına bağlılığı, güzele duyulan sevi ne derseniz deyin hepsi dört kelimeye sığdırılmış ve al gözüm seyreyle sanat dedirtmektedir.
Yine başka bir dörtlükte
Entarimin dalları
Sarı olsun solmasın
Sevdiğimin annesi
Beğenmezse almasın.
İçinde hayatın tüm acılarını sarmış, buna razı bir hayatı göze alan birinin gerçek aşkı. Sarı hayat aslında solmuş bitmiş hayattır ama benim aşkım öyle solmayacak, solsa bile belli ettirmeyecek kadar gerçek olsun. Ben o elbiseye baktıkça onu hatırlarım. Beni annesi beğenmez de almasa bile, beklerim.
Hey abama abama
Selam söyle babama
Köyde oğlan yok gibi
Verdi beni yabana
Dağ yöresinde bir söz vardır
Elin zenginine gideceğine
Köyün delisine var diye. Bunun birçok nedeni vardır. En önemlisi beklide anadan babandan ayrılmak analara zor gelmiştir. Ayrıca köyden ayrılıp başka köye gidenler başlarda zorluk çekmekte, birçok alanda sıkıntılarını içine artmakta dert ortağı bulamazsa sorunlu bir hale gelmekte evlilikler yıkılmaktadır. En önemlisi zor anlarda yalnız kalmaktır. Bir gün bir arkadaş şehir dışına gitmişti. Eşi bir ay erken doğum yapmak zorunda kaldı. Aynı köyden olmamız nedeni ile ve evelerin yakın olmasından dolayı rahatsızlandığında iki dakikada yardım ediyorsunuz. Böyle bir durumda eşi olmadığı halde kimse duymadan doğum olmuş her türlü ihtiyacı giderilmeye çalışılmıştı. Gece boyu bir sürü remi evrak ve prosedürü yerine gelmesi gerekiyordu. Eğer böyle birisi dışarıdan hatta il dışından birisi ile evlense yalnız kalacağı ve bir sürü sorun yaşayacağı göz önüne alınmalıdır beklide
İşte böyle bir durum için söylenmiş yukarıdaki dörtlük böyle gelinler için söylenmiş harika bir manidir.
Kınayı getir ana
Parmağı batır ana
Bu gece misafirim
Yanında yatır ana
Gelin olurken kına geceleri söylenen ve gelinlerin son geceyi özetlediği bir dörtlük. Bundan sonra ya eli ermeyecek ya da istediği zaman gelemeyecektir ana ocağına. Onun için bu gece beni kınalayıp gönderiyorsun hiç olmazsa beraber yatalım. Ana sıcaklığı ana yakınlığı ve Türk toplumunda ayrılık ve sevincin dalga dalga yaşandığı muhteşem bir resim bu. İşte böyle bir zaman içinde yaşanılan tüketilen hayatlar.
Daha niceleri
Entarisi ben biçtim
Ateşine ben düştüm
Ne talihsiz başım var
Asker oğlana düştüm
Güvercini uçurdum
Kavak yapraklarına
Ben yârimi düşürdüm
Kalkmaz yataklarına
Türk halkının zengin kültür ve zekâsına bağlı olarak bir çok araştırma konusunda biri olan bu türlere rastlamak mümkündür. Bu kültürel miraslarımıza sahip çıkmak dileğiyle...