- Kategori
- Kültür - Sanat
Yatağına kırgın dudaklar
Köy yerlerinde yaşamak zordur. İçinde binbir zorlukların bulunduğu hayat. Zamanın birinde bir köyde çok güzel bir kız dünyaya gelmiş. Babasının altıncı çocuğu olarak dünyaya ağlayarak merhaba demiş.
Köyü yaşadığı evleri öyle kötü yer değildir. Babası köyde değirmencilik yapıyor ailenin diğer fertleri bazen ona yardım ediyor bazen de tarla bahçe işlerine bakıyordu. Ona Alime adını verdiler.
Günler geldi geçti Alime’nin çocukluğu da güzel günler içinde geçti ve evlenecek yaşa geldi.
Zülüf zülüf saçları boncuk gibi gözleriyle her genç erkeğin rüyalarım süslüyordu. Zamanla babası da iyice İhtiyarlamış değirmeni çalıştıramayacak hale gelmiş bunun üzerine değirmeni bırakmıştır. Son çocuğunun da görevim yaparak görevi yerine getirme hizmetim en İyi şekilde tamamlamak istiyordu. Komşu köyden Durali adında köyün orta halli, iyi ailesi ve temiz niyetli olan birisi istiyordu.
Gün geldi düğün oldu, Âlime ile Durali evlendi, İkisi de mutlu bir yuva kurarak hayata atıldılar. Köyleri dağ köyü olduğundan tarlaları ve bahçeleri çoktu, hayvanları da vardı. Köyde kendi işleri ile meşgul oluyorlardı tarlaları çok olduğundan başlarını kaşıyacak zamanları da yok gibiydi. Zamanla bir kız çocukları oldu onun da katılımıyla daha da neşelendi dünyaları, hayatları. Fakat son yıllarda yaz mevsimi uzun sürüyor, bahar mevsimini yaşamadan yaz geliyordu. Bu da suların çekilmesi ve kurumasına neden oluyordu. Zamanla ürünlerde kuraklık nedeniyle verim düşmeye başladı. Köylüler arsında hovut (havuz) kavgaları başladı. Bu konuda ileri gidenler birbirlerini ölümle korkutanlar bile vardı. Kuyu kazdıranlar hızla çoğalmış ve elde ettikleri paraları da buralara veriyorlardı. Böyle bir günde seçim zamanı köylerine siyasi partiler gelmeye başladı. Köylülerle konuştuklarında istekleri su idi. Bunun içinde gölet istiyorlardı. Her zaman dikkate alınmayan bu istekler bir gün dikkate alındı. Köye gelen milletvekiline hep bir ağızdan su istiyoruz, gölet İstiyoruz diye talepte bulundular. Bu konuda kurmuş oldukları köy yaşatma derneği de gerekli çalışmaları yapıyordu.
Bunu üzerine milletvekili eliyle yanındakini işaret ederek
-mühendis bey bunları not et bu köye bir gölet yapalım. Ben başbakana bildireceğim der ve köylülere de
-Bakın not aldırıyorum göletiniz olacak der ve köyden ayrılır.
Günler geçer ne arayan olur ne de soran. Bunu üzerine muhtar ve köyün ileri gelenleri dernek başkanları ile beraber söz veren milletvekillerini ziyarete giderler, doğru milletvekilin bürosuna varırlar. Milletvekili yoğundur onlara hoş geldiniz der ve
-Siz çayınızı için ben birazdan sizinle ilgileneceğim der Bu esnada çaycıya da haber verir. İçeri çay söyler. Biraz sonra içeri çaylar gelir, muhtar bir taraftan çayını alırken bir taraftan da çaycıya bakar. Çayı getireni tanımıştır. Dayanamayıp sorar.
-Yahu mühendis bey ne oldu bizim İş Çaycı;
-Yahu ne işi
-Sen bizim köyde gölet İşini yapacak mühendis değil misin
-Ne mühendisi muhtar ben burada çaycıyım. Yapacağımız bir iş varsa yaparız. Ben mühendis değilim.
Muhtar
-Yahu sen bizim köye milletvekili île gelen, gölet için milletvekilin söz verdiği gün bizim mühendisimiz işte bu deyip tanıtan, sende not edip bize söz veren mühendis değil misin ?
Çaycı;
-Yok Muhtar ben o gün sadece not aldım kağıda sonrada o kağıdı getirdim buraya şimdi nerede bilmiyorum.
Muhtar:
-Yapma yahu şimdi biz kandırılmış mı olduk
Bu esnada çaylarını içerler. Sırada kendilerine gelmiştir. Muhtar ışı anlamıştır gölet
konusunda yine kandırılmışlardır. Milletvekili döner ve muhtara hoş geldin ne var ne yok dedikten sonra muhtar da
-Vekilim halimiz iyi biz iyiyiz sizi bilmem sizde iyisi mi iyi olun biz çayımızı içtik parasını ödedik gidiyoruz kalın sağlıcakla der ve ekibini alıp kızgın bir şekilde dışarıya çıkarlar.
Alime de köye iyice alışmıştır. Durali ile mutlu bir hayatları vardır. Köyde zamanla sular azalır. Köye seçim dönemlerinde milletvekilleri gelmeye devam eder. Bu dönemde köye gölet sözü veren ve yaptıracak olan oyları alacaktır. Gün gelir seçimler olur. Yeni hükümet kurulur. Köye verilen gölet için mühendisler gönderilir. Yer gösterme projeler derken iki aylık bir çalışmanın sonunda gölet projesi tamamlanır .Herkes göletin yapılacağı zamanı bekler. Bu bekleme uzun yılları alacaktır. Bilmezler kî proje yapmanın basit bir çalışma olduğunu bir ayda tamamlandığım...
Bu esnada Duralı de ağır bir hastalık geçirir, ve genç yaşta hayatını kaybeder. Alime evde kızı ile tek başına kalmıştır. Köyde sular kurumuş topraklar çatlamış, dereler çekilmeye başlamıştır. Köyden Bursa'ya göçler hızlanmış köyde hiç denecek kadar genç kalmıştır. Yangın olsa bütün köy yanacaktır.
Artık dereler yataklanna küsmüşlerdir. Sular gelmez olmuş, iyice nazlanmışlardır. Bunca yıl gürleyen dereler yataklarına kırılmışlardır.
Toprak verimi düşmüş, köyde kalanlar çilekle geçinmeye başlamışlardır. Veresiyeler çilek veresiye, alacaklar çilek satasıcadır. Esnafta, çilekle yüzü gülen köylünün elinden parasını almak için beklemektedir.
Alime'de aynı durumda olup tek başına bazı şeyler yapmaya çalışsa da zamanla vücudu bu yükü, bu garipliği taşıyamaz. Ve hastalanır. Bir zamanlar dünyalar güzeli olan gözleri çökmüştür. Kanserle birlikte vücudun direnci kırılmıştır. Susuz toprakların kuruyup çatladığı gibi vücudu kurumuştur. Saçları dökülmüştür. Bir gün bakar ki dudakları da iyice kurumuş ve çatlamıştır. Anasının evinde çok iyi baktığı, iyi olduğu dönemlerde beslediği boğazı, şimdi kurumuştur. İçinden bir damla su gelmemektedir. Kırılmıştır. Kızmıştır. Bunca baktığı vücudu dudaklar bir damla su göndermemektedir. İyîce halsizleşmiştir. Ağzından sevgi sözcüklerinin döküldüğü dudakları kurumuş ve çatlamıştır. Yatağına kırgın dudaklar susmaya yüz tutmuş, kurumuş ve sözcükler yerlerinden çıkamaz hale gelmişlerdir.
Köyde aynı akıbeti yaşamıştır. Gölet yapılmamış, dereler de yataklarına kırılmış, darılmış, ölüme terk edilmişlerdir. Dünyasına ve boğazına darılan dudaklar yeni dünyasına göç etmişlerdir.
(kısaltılmıştır)mustafa doğru
07/01/2005