Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Manşet Üstü Memeler!

Manşet Üstü Memeler!
 

Geçtiğimiz cumartesi günkü yazısında Bekir Coşkun’ un canı sıkkındı.

Sıkıntısını da, kendi gazetesinin de konu dahilinde olduğunu bile bile, dile getiriyordu.

Her Allahın günü, en önemli haberlerin bile üstünde görüldüğünü belirterek, şikayetçi oluyordu.

Canını sıkan şey, daha doğrusu şeyler, manşet üstünde yer alan „Memeler“ idi.

“GAZETELERİ elime alınca önce manşet üstündeki memelere bakarım.

Eskiden en önemli haberleri oraya koyarlardı, başlığın üstüne ya da yanına. Şimdi memeleri koyuyorlar.

Sabah sabah öyle bakıyorsunuz:

Memeler nasıl?..

Öbür haberler sonra geliyor; ekonomi nasıl, kriz nasıl, hukuk nasıl, işsizlik nasıl, eğitim nasıl?..

Kısaca memleket nasıl?..

Burada “Memleket nasıl?”ın daha “me... sinde gözlerim manşet üstüne takılıyor ve otomatik olarak ağzımdan dökülüyor:

“Mee...memeler...”


Yazının devamında da, ülke meselelerinin, bu meseleler üzerine kafa yoran insanların sözlerinin, kısaca herşeyin „Memeler“in gerisinde kaldığını anlatıyordu.

Bu aslında, hemen herkesin koyabileceği bir teşhis. Bloglarda da bu konu sıkça dile getirilir ve cinsel içerikli yazıların, hatta sadece böyle resimlerin veya başlıkların bile tıklanma rekorları kırdığından, daha ciddi ve önemli konuların ise çok daha az okunduğundan yakınılır.

Cinsel içerikli yazılar veya ayni doğrultudaki fotoğraf ve resimler dünyanın her yerinde ilgi görür. Ama bu ilginin yeri ve sınırı vardır. Cinselliği yerli yerine oturtmuş toplumlarda, normal günlük gazetelerde bu görüntüye, bu şekilde rastlanmaz. Bulvar gazeteleri kullanırlar bu öğeyi bol miktarda. Onun ötesinde de, çeşitli porno dergileri yer alırlar yelpazenin bir ucundan diğer ucuna, en hafifinden en ağırına kadar. İsteyen, kendi ihtiyacına göre, istediği yayın organını satın alır. Bazen, hemen hiç fotoğrafsız, makale ve haberlerle dolu gazeteleri veya üzerinde yalnızca siyasilerin veya ülkenin ya da dünyanın en önemli olaylarının fotoğrafları bulunan gazeteleri, bazen de yelpazenin öteki ucundaki yayınları.

Ama, gündelik ciddi gazetelerin baş sayfalarında çıplak memeleri veya çıplak popoları göremezsiniz. Onların yeri vardır, onları görmek isteyenler, o yayınları alırlar.

Bir ülkenin günlük hemen tüm gazetelerinin baş sayfalarında, hatta manşet üstünde memeler yer alıyorsa; bu, o ülkede yaşayan toplumun memelerle bir derdi olduğunun bir işaretidir.

Bu, memelerin ve bu anlamda insan bedeninin geri kalanının, sonsuz bir ilgi ve merak kaynağı olduğunun, daha açıkçası o toplumun fertlerinin çıplak bedenler ve o bedenlerle yapılan şeyler konusunda bilgi açığı ve deneyim açlığı içerisinde olduğunun belirtisidir.

Kadının kapanmasını öngören bakış açısının iş başında olduğu bir toplumda, memelerin manşet üstlerine tırmanması da, yine o toplumda bazı şeylerin yolunda gitmediğinin yadsınamıyacak bir işaretidir.

Bedenin insanın doğal yapısı olduğu gerçeği, beden çıplaklığının mevsimler ve doğa şartları ve insanın çeşitli faaliyetleri çerçevesinde belli bir dereceye kadar normal olduğu ve öyle karşılanması gerektiği mantığı herkesçe kabul edilmedikçe de, memelere duyulan ilginin dozu azalmayacaktır.

Bu söylediklerimizin herkesçe kabul edilmesi de ancak, toplumun, deneyim açlığı çekmeyen fertlerden oluşmasıyla mümkün olabilir.

Kadınların kapatılıp zincire vurulmadığı, kadın ve erkeklerin birbirleriyle ilişkiler konusunda, kendi reşit ve özgür iradeleri dahilinde, kaç-göçsüz, baskısız kararlar verebildiği bir toplumdan söz ediyoruz.

Böyle bir toplumun kadınları da, erkekleri de normal normlar içinde düşünüp hareket edebileceklerdir.

Aksi halde “Memeler” manşetten ne yazık ki hiç inmeyecek ve bu konudaki şikayetlerin ardı arkası da kesilmeyecektir.

Not: Bekir Coşkun’un yazısının tamamı:



http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=12096305&yazarid=2&tarih=2009-07-18

 
Toplam blog
: 165
: 1414
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Uzun yıllardır yurt dışında yaşıyor. İsviçre'de Adalet Bakanlığı'ndaki mesleği yanında tiyatro ya..