Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '13

 
Kategori
Deneme
 

Manzara alıcısı

Manzara alıcısı
 

“Bak buna manzara denir”.

Dağın zirvesinden henüz yükselen ay ile derin uçurumun arasında kalan geniş ve titrek boşluğu gösteriyor. “Buna da”. Ne zaman yaptıysa geri dönmüş, bu kez ayaklarımızın hemen ucundan, esen rüzgârla eğilip bükülüp göz erimi sınırına doğru hızla koşturan ekin tarlasını işaret ediyor.

“Buna da manzara denir”.

Ufuk ayın aydınlattığı yere kadar. Da, hayal etmek parasıyla değil ya! Tarlaya, tepelere, nedense o yalnız ve uçucu boşluğa, gerideki tarlanın sınırından sonsuzluğa bakarken bir manzara alıcısı olduğumu yine fark ediyorum. Rahatlıyorum.

Bir manzara alıcısı olmak!

Bir manzara alıcısı herhalde sadece gösterilenlerle yetinmez. Aşar onları. Daha iyi bakmak için yükselir, aralarına karışmak için dalar, tanımlanamaz boşlukta yüzerken, aslında bu inip çıkmalar sırasında bakmaya çalıştığının hep kendisi olduğunu yeniden ayrımsar.

Hüzünlü bir sarhoşluk ile kesintisiz bir şaşkınlık arasında yer değiştiren yeniliği keşfetmenin verdiği huzur,  manzara alıcısıyla yer satıcısı arasındaki pazarlığı tatlı bir sohbete dönüştürebilir. Satıcı sanki taşı, toprağı, ayı kendi kondurmuş gibi bir doğa ötesi mimar edasıyla derki; “Bak buna manzara denir”. Adamdan hiç beklemezsiniz: Kelimelerinin arasından birkaç şair fışkırıverir.  “Bu da yol”, bir arabanın farı motor gürültüsüne eşlik eder, araba kendi toz bulutunda yiter gider.

Bir manzara alıcısı, daha iyi görmek için ayak parmaklarının ucunda aya ulaşmak ister gibi yükselir, kuş bakışı görüntüyü yeniden süzer. Şu anda yaptığım gibi. Doymak ne mümkün de adam “Bakacak ne kaldı ki!” der. Elime bir alıcı tavlama sigarası tutuşturur. Çakmağın yandığını göremem bile ama sigaradan bir nefes çekmişimdir. Artık iş bitirilme aşamasına gelmiştir.

*

Tarla ona babasından kalmış, alırsam benden oğluma, bilmiyor ki kızım olduğunu, ondan bilmem kime kalacakmış. O kadar övmesine rağmen manzara henüz sahipsiz!

İşte onu satın almaya geldim de adam, pişkince sırıtarak tarlayı satın alırsam ancak verebileceğini söylüyor. Anında manzaramı sahipleniyor.

*

Sabah gün ışıdığında, bir halta benzemeyen kıraç tarlasının önündeki taşlı topraklı yoldan tozu dumana katarak geçtiğimi görüyor. İsteksizce el sallıyor. Salaklığına gülümsüyorum. Manzarayı da birlikte götürdüğümü nereden bilsin?

Ancak akşam olduğunda fark edecek.

Ay olmayacak.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..