Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '09

 
Kategori
Seçim
 

Marka şehirler! İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Antalya...

Marka şehirler! İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Antalya...
 

Vaat etmek kolay ama önemli olan onları yerine getirebilmektir.


- Sizin şehir ne marka abi? Bilmiyor musun? O zaman bu yazıyı oku, öğrenirsin.

Bu sabah İzmir'in en büyük Bölgesel Gazetesi'ni okuyorum. Bir AKP ilanı gözüme ilişti.

"Allah Allah gerçekten mi öyle?"
diye düşündüm ama hemen kendimi toparladım. Gerçekten ilanda belirtildiği gibi değil.

AKP ilanını aynen aşağıya aktarıyorum. Dikkatlice okuyun lütfen.

Daha sonra da yorumumu inceleyin. Sayın Tayyip Erdoğan mı haklı, ben mi?

*********

Aziz milletim;

Sizden aldığımız güç ve güvenle,
2004 yılında yerel kalkınmayı başlattık.

Yıllarca ihmal edilen köylerimizi, beldelerimizi,
ilçelerimizi ve illerimizi yeniden inşa ettik.

Kesintisiz en iyi hizmeti verebilmek için hiç
durmadan çalışıyoruz.

Biliyoruz ki, bu ülke ve sizler daha fazlasını
hak ediyorsunuz.

Şehirlerimiz artık tüm dünyada bilinen marka
şehirler arasında yer alacak. İstanbul
New York'la, İzmir Milano'yla, Ankara Frankfurt'la,
Kayseri Münih'le, Antalya Cennes'le yarışacak.

Şimdi, göreve geldiğimiz ilk günkü heyecanımız,
coşkumuz ve aşkımızla diyoruz ki:

"MARKA ŞEHİRLER için AK BELEDİYELER"

*********

* Bir kere, nasıl olduğunu anlayamadığımız bir güç bu. O kadar yaygaraya rağmen 47% oy alındı, günahı boyunlarına. Ülkemizin tamamı 100 %, yani bizden, bilhassa benden alınan bir güç yok. Çoğu geçen dönemde kasıtlı olarak yardım edilsin diye fakir bırakılmış insanlarımızdan, çeşitli demokrasi dışı metotlarla alınmış oy çoğunluğu var. Benim düşüncem bu!

* Geçelim bunu. Şimdiye kadar gelen ve bizleri yöneten partiler yerel kalkınmayla ilgilenmemişler mi? Vay hınzırlar, diyesim geliyor ama demem! Demek ki bu yerel kalkınma sadece AKP'nin dikkatini çekmiş.

İyi de bizler niye yerel kalkınmadan nasibimizi alamıyoruz? AKP'ye oy vermediğimiz için mi?

* İzmir'imizin birçok semtleri öyle döküntü halde ki, Milanolular görseler, benzetildikleri için İHM'ne başvururlar. İzmir'e benzetilmekten rahatsız olurlar. Bu güzelim şehirde yapılan işlerin çoğu göstermelik.

* Ayakkabıcılar sitesi kuruldu yıllar önce. Tüm küçük, büyük ayakkabıcı esnafı oraya taşınmaya mecbur edildi. Onların boşalttığı dükkanlar yıllardır boş ve bakımsız.

* Havrasokağı, İzmir'in en eski ve tarihi pazaryerlerinden biridir. İçler acısı. Oraya İkiçeşmelik ara sokaktan (Azizler Sokağı) giden yolu düzeltti rahmetl Ahmet Piriştina. O öldükten sonra bir adım ilerleme olmadı. Palmiye ağaçları kurudu, çalınan 8 tane bankın yerine yenileri konmadı, elektrik direkleri tahrip edildi.

Yıllardır İkiçeşmelik'ten Agora Harabeleri'ne doğru yıkım yapılıyor, bir netice yok. Görüntü, harpten çıkmışlık arz ediyor.

* Ha... AKP Belediyesi yok da ondan mı? Olur mu öyle şey? Belediye hangi partinin Belediyesi olursa olsun merkezi hükümetten destek almalı ve onun tarafından denetlenmeli. İzmirli mecbur mu AKP'yi seçmeye? Seçmedi diye cezalandırılması mı gerek?

* İstanbul New York'a nasıl benzer? Trafiği allak bullak, güzellikler çirkinlikler arasından görünmeye çalışıyor. İnsanlar iş yerlerine gidip gelmek için günde 2-3 saatlerini yollarda geçiriyorlar hem de ite kaka, bekleye bekleye!..

* İzmir Milano'ya benzeyecek ha! Milano'ya gitmemiş olabilirsiniz. Ama artık herkesin internet bağlantısı var, girin Google arama motoruna, MİLANO yazın ve görsellerde arayın. resimlere bir bakın, İzmir'e benziyor mu?

* Kayseri Münih'e ha!.. Münih dünyanın en güzel şehirlerinden biridir, tarihtir her köşesi. İnsanları çağdaştır. Prinzregentenstrasse'de asfalt yol yapımını görmüştüm 20-30 yıl önce. 3-4 metre kazıp betondan yol yapıyorlar evladiyelik. Bizim yollarımızi kendimiz doğru dürüst kullanamıyoruz, evlatlarımız nasıl kullanacaklar?

Ankara Frankfurt'a benzemek için çooook bekler.

Evet bizim şehirlerimiz bu örnek verilen büyük şehirlerle yarışabilirler. Ama yarışı bitirebilirler mi?

* Bitirirlerse kaçıncı gelirler? Sonuncu geleceğimiz bir yarışa sırf prestij ve görüntü için iştirak edeceğimize, hazırlanmalıyız.

Yarıştan önce, zihniyetimizi çağdaşlaştırmalı ve göstermelik değil faydalı işler yapmalıyız.

* Yanımdaki kebapçı bugün 40 TL ayarlamış malzeme almak için. Başka parası yok. Esnaf yiyor ama parasını ödeyemiyor. Kebapçı da her gün malzeme alacak para bulamıyor. Eve, çoluğuna çocuğuna ne götürsün, nasıl bu ülkenin iyi bir vatandaşı olsun! Nasıl lezzetli kebaplar yapsın? Malzeme yok!

* Politikacılarımız şu meydanlarda atıp tutmalara artık bir son vermeliler. Halka, aldatıcı vaatlerde bulunmak, ortalığı gürültü kirlliğine boğmak onları gülünç duruma bizleri de zor duruma sokuyor.

* Vaat değil, icraat bekliyoruz. Onu yaptık, bunu yaptık, şunları da yapacağız, denmesine, bunun için meydanların kirletilmesine gerek yok. Halk yapılanı görüyor. Ama görünürde pek fazla bir şey yok.

Mustafa Mumcu, 09 Mart 2009 / 11:57
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..