Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Mars'da ya da Venüs'de, sevgiyi arıyoruz

Mars'da ya da Venüs'de, sevgiyi arıyoruz
 

Şubat ayı’nın 14. günü ‘Sevgililer Günü’ olarak adlandırılır olmuş dünyada. Bir nevi sevgi günü olarak biliniyor. Kimilerine göre duyguların pazarlamaya alet edilmesi. ‘Sevgimi o gün mü ifade etmeliyim’ diyenler çok olduğu gibi, 14 Şubat günü bir telefon, bir hediye bekleyenler çok. Sevgiyi duymaya ve hissetmeye inkar edilemeyen bir ihtiyacımız var. Nasıl adlandırırsanız adlandırın Şubat ayı geldi mi sevgi, ilişkiler ve arkadaşlıklar hakkında konuşmadan geçmek olmuyor.

Birkaç gün önce bana yıllar önce yollanmış bir tebrik kartı buldum.

1993 yılının Şubat ayında. Amerika’dan, çok sevdiğim bir arkadaşımdan, Cornell Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden bir sınıf arkadaşımdan, internetin pek de kullanılmadığı günlerde bir selam gelmiş.

Ben kitaplarım kadar kartlarımı, mektuplarımı da iyi muhafaza ederim. Picasso’nun “resimler bir ressamın günlüğüdür” dediği gibi mektuplarda yaşamımızın anılarını taşıyor.

Eski kartlarıma bakarken, özellikle toplum olarak birbirimize, bizim için önemli olan insanlara duygularımız ne kadar az ifade ettiğimizi bir defa daha düşündüm. Türk toplumunda bizler genel olarak düşüncelerimizi, eleştirilerimizi, yargılarımızı hem de oldukça çabuk ve kuvvetli olarak ifade ederiz. İnsan ilişkilerinde temas ve sıcaklık bizler için önemlidir. Ancak sevgimizi ifade etmek konusunda neredeyiz? Bugün sormak istediğim ana soru bu esasında.

*

Ben “seni seviyorum” demeyi severim aileme, dostlarıma, arkadaşlarıma. Başlangıçta belki daha zordu söylemek, ancak sonraları bunu yapmaktan keyif alır oldum. Davranışlarımız ile bir kişiye duygularımızı belli edebiliriz, fakat kelimelere de ihtiyaç var.

Sevgi sadece kelimelerde kalıyor ve yaptıklarınıza yansımıyorsa, boşuna bir gayret içindesiniz de demek zorundayım.

Kalbimiz içte ve dışta dürüst olarak ifade etmeli kendini. Dürüstlükten başka çare yok.

*

Sevgi ve ilişkiler deyince “Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’ten” kitap serilerinin yazarı John Gray kadar bilinen çok fazla yazar yok sanırım. Kadın ve erkeğin sevgiye yaklaşımı ve bunu ifadedeki farklılıklarını elinden geldiğince aktarmaya çalışıyor Dr. Gray.

John Gray’in Türkçe’ye de çevrilmiş birçok kitabı var ve okumanızı da öneririm. Ben de bugün paylaşmayı istediğim bazı notlarını aktaracağım.

Mars ve Venüs’e Dair:

- Kadınlar erkeklerin kendileri gibi davranmalarını bekliyorlar ve erkeklerde kadınların gerçekten neye ihtiyaç duyduklarını anlamakta zorlanıyorlar. Bu farkları anlamadıkları sürece her iki tarafta iletişim ve gerçek bir ilişki kurmakta zorlanıyor.

- Özellikle stres altındayken kadın ve erkeklerin arasında farklılıklar belirginleşiyor.

- Bir erkeğin stresten kurtulmak için yapması gereken şeyler bir kadının iyi hissetmek için yapması gereken şeylerin zıddı olabilir.

- Bir erkek için duygulara girmeden bir sorunu çözmek üzere sonuca odaklanmak stres seviyesini azaltır. Bir kadının ihtiyaç duyduğu ise duygulardan bahsetmektir. Kısaca farklı problem çözme yaklaşımları diyebiliriz buna.

- Erkekler stres ile başa çıkabilmek için bazen içlerine dönerler, kendilerine adeta bir mağaraya kapatmak ihtiyacı duyarlar. Kadınlar ise iletişime girme ve konuşmak, anlatmak, paylaşmak ihtiyacını hissederler.

- Sevgi’nin içinde kabul ve affetme yer almak zorundadır.

- Kadınlar erkeklerinkine benzer bir yaşam sürdürmeye başladıklarında, erkekler yaşam amaçlarını, yaşama arzularını yitirebilirler.

- Kadınların erkeklerin bir şey yapmasını istiyorlarsa, bunu bir proje gibi net bir tarif ile aktarmaları ve istemeleri iyi bir iletişim sağlar.

- Bir kadının alamadığı şeylerden, memnun olmadığı şeylerden bahsetmesi erkeği mutsuz ve umutsuz bırakabilir. Tam tersi erkeklerin iyi yaptıkları şeylerin belirtilmesi bunları yapmaya devam etmelerini sağlar.

- İhtiyacımız olduğunu hissettiğimiz şeyin kıymetini biliriz.

- Erkeklerin ihtiyaç duyulmaya, kadınların ile yalnız olmadıklarını hissetmeye ihtiyaçları vardır.

- Kadınların yaşadıkları en büyük zorluklardan biri başkalarına gösterdikleri kadar kendilerine şefkat göstermektir.

- Kadın ve erkeklerin var olabilmek için beyin yapıları farklı programlanmıştır. Ve biz bu programların etkisi altındayız.

- Eskiden erkeklerin iyi birer dinleyici olmalarına gerek yoktu. Ancak, kadınların günlük yaşamlarına yeterince yapamadıkları kendini anlatma ve ifade etme ihtiyaçları var. Erkeklerin kadınları anlatılanlar ile ilgili bir şeyler yapmalarına gerek olmadan sadece dinlemelerinin gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor.

- Kadınların bazen sadece konuşma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yakındıklarının farkında olun. Kadınların bu duygularını serbest bırakma ve ifade etme ihtiyaçlarını doğru anlaşılmadığında ilişkilerini zedeleyebilir.

- Sağlık bir ilişki için hayatımızdaki doyumun %90’ından kendimizin sorumlu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bir ilişki de kendimizi kabul ederek ve besleyerek gerçekten arzuladığımız bir birlikteliği yaşama şansını yaratmış oluruz. Sevgiye ihtiyaç duymak ile sevgi bağımlısı olmak arasındaki farkı değerlendirmek doğru olur.

Tabi iki insanın anlaşması, birbirini sevmesi ve birlikte olmaya karar vermesi için birçok farklı faktör var. Bir kişinin sizin için doğru olup olmadığını bilebilmek kolay değil. Ancak John Gray’in bahsettiği birçok nokta sevdiğiniz ve sizi seven bir insan ile birlikteliğinizi sağlıklı ve mutlu olarak sürdürebilmeniz için faydalanabileceğiniz bilgiler.

Sevgilerimle,

Z.
______________________________________________________________________

Günün Onaylaması:

“ Kendi yaşam sorumluluğumu üzerime alma görevimi hiçbir koşul ve sebeple ertelemem.” R. Şanal Günseli

Üstatlardan:

“Yaşamınızdan lüzumsuz bir şeyleri çıkarın. Alışkanlıklarınızdan vazgeçin. Kendinizi güvensiz hissettiren bir şey yapın.”

Piero Ferrucci

Zeynep’in Okuma Tavsiyesi:

“Mevlana Aşkın Kitabı” Derleyen: Coleman Barks

 
Toplam blog
: 132
: 1125
Kayıt tarihi
: 04.11.07
 
 

Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Amerika Birleşik Devletleri'nde Cornell Üniv..