Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Şubat '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Reiki'ye en son ne zaman teşekkür etmiştim ben?

Reiki'ye en son ne zaman teşekkür etmiştim ben?
 

Uzun zamandır görmediğim bir hocamı görmek için Nişantaşı’na gittiğimde korna seslerinden İstanbul’da olduğumu hatırladım. Fethiye’de geçirdiğim 8 günde sessizliğe ne çabuk alışmışım.

Reiki ve Bioenerji hocam Moshe Abudaram ile öğlen yemeği için bir araya geldik. Son aylarda ağırlıklı olarak yurtdışında olan Moshe beye sorularım birikmişti, hem de yurtdışında yaptıkları hakkında bilgi almak istiyordum.

Tamamlayıcı tıp konuları üzerinde 25 yılı aşkın süredir çalışan hocam dünyada ve Türkiye’de bu konulara artan samimi ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. “ 10 yıl önce Türkiye’de kişisel gelişim konularında kitap bulmak mümkün olmazdı, şimdi girin herhangi bir kitapçıya raflar yetmiyor” dedi.

Sevdiğim birçok kitabın İngilizcelerini, henüz Türkçeleri çıkmadan önce, bana Moshe bey hediye etmiştir. Robin Sharma’yı, Byron Katie’yi bana tanıtan O’dur. Yüreğine sağlık.

Ben Reiki hocalığına başlamadan önce birkaç yıl kendisi ile gruplar ile çalışma şansım oldu. Bir enerji aktarım ve şifa tekniği olarak Reiki’ye duyduğum saygı ve güven yıllar içinde çalışmalarda gördüğüm sonuçlar sayesindedir.

Bugünlerde bahsedilen onlarca yeni enerji aktarım ve tamamlayıcı tıp tekniği ve metotu var. Ve ben de bunlardan bir çoğunu uyguluyorum, ancak Reiki hem öğrenmesinin kolay olması hem de kullanılmasının kolaylığı ile çok faydalandığım bir metot. Reiki vermesi kolay diye etkisini küçümsemeyin. Reiki baş ağrılarından eklem ağrılarına, migren ağrılarından ameliyatlardan kaynaklanan ağrılara, tüm ağrılarda çok çok etkili. Defalarca gördüm, bizzat kendi ağrılarımda yaşadım. Eğer geçmeyen ağrılarınız varsa, ve gerekli tıbbi kontrollerini yaptırdıysanız, destek olarak Reiki öğrenmenizi ve kendinize ve ihtiyacı olan varsa çevrenizdekilere Reiki enerjisini vermenizi öneririm.

Reiki 1900’lü yılların başlarında Japonya’da Üstat Mikao Usui tarafından geliştirişmiş olan bir enerji aktarım tekniği. El verme usulü ile öğretiliyor. Yani bir hoca bir kişinin enerji alanında gerekli düzenlemeleri yapıyor ve öğrenci kendine ve çevresindekilerebu enerjiyi aktarabiliyor.

Reiki’yi genelde ellerinizi bedeninizin bir yerine ve başka bir kişinin bedeninin üzerine koyarak aktarıyorsunuz. Örneğin kendinize Reiki enerjisi verecekseniz, ellerinizi göğsünüzün üzerine, bacaklarınızın üzerine veya karnınızın üzerine koyabilirsiniz. Başınız ağrıyor ise şakaklarınızın üzerine, gözlerinizin ve kulaklarınızın üzerine koyabilirsiniz. Boğazınız ağrıyor veya konuşma zorluğu çekiyorsanız, ellerinizi boynunuzun sağ ve sol yanlarına koyabilirsiniz. Enerji ellerinizden bedeninize akar.

İnsan bedenine baktığımızda organlardan, daha derine indiğimizde hücrelerden ve daha da derine indiğimizde atomlardan oluştuğunu görüyoruz. İnsan bedeni özünde her maddenin temeli olan bir atomik yapıdan, yani enerjiden oluşuyor. Bedenimizin temel taşlarına inmeden önce bedenimizin sağlıklı beden ısısına bakmamız da bize bu konuda fikir verebilir. Vücudumuzun 36, 5 ila 37 derece arasında bir ısısı var, ve bu ısı sağlığımızın da ifadesi. Peki bu ısı da bir anlamda enerji değil mi?

Rusya da geliştirilen Kirlian Fotoğrafçılığı diye adlandırılan bir fotoğrafçılık tekniği var. Bu teknik ile çekilen bitki ve insan fotoğrafları canlı varlıkları saran bir enerji alanı olduğunu ortaya koyuyor. Zaman zaman ‘aura’ diye de adlandırılan bir enerji alanımız var. Enerji varlığımız tenimiz ile bitmiyor. Gittikçe azalan yoğunluğu ile birkaç santimden birkaç metreye kadar bizi sarıyor.

Mutlaka sizde yaşamışsınızdır, bazen bir insan ile konuşurken aramızdaki mesafeden rahatsızlık duyarız, bir adım geri atarız veya pozisyonumuzu değiştiririz. Bu her zaman o kişinin sözlerinden veya bizi rahatsız edici bir davranışta bulunmasından kaynaklanmaz. Fiziken birbirimize değmiyor olsakta, belli ki enerji alanlarımız fazla temas içine girmiştir. Tenimizin ötesine taşan bu enerji alanıda bize ait, o enerji alanı da biziz esasında.

Bu enerji alanı bizi koruyan bir kalkan görevi de yapıyor yerine göre. Bu enerji alanı kuvvetli ve dolu olduğunda sağlığımızda yerinde oluyor.

Reiki gibi metotlar enerji alanımızı besleyerek, kuvvetlendirerek ve olması gereken şekle getirerek bedenimizin de iyileşmesine destek veriyor. Örneğin beden ısımız 36 veya 38 derece olduğunda kendimizi, beden ısımız ideal noktasında olduğu kadar iyi hissetmeyiz. Enerji alanımızında ideal bir frekansı vardır, enerji alanımızın farklı bölgeler için ideal frekansları var. Reiki buınu da dengeliyor. Tabiri caizse ateşimizi ideal seviyeye getiriyor.

Reiki’yi kendiniz için sevdikleriniz için öğrenmenizi öneriyorum. Özellikle sağlık sektöründe görev yapan hemşireler, hasta bakıcılar, fizyoterapi uzmanları, hatta doktorlar büyük fayda görebilir. Hem kendi enerjilerini yüksek tutmak, sağlıklarını korumak, hem de hastalarına ve ailelerine destek olabilmek için.

Toplumumuzda bir alışkanlık vardır. Biz yeni şeyleri severiz. Yeni metotlar, yeni hocalar. Moda olan şeyleri severiz. Reiki Türkiye’de çok duyulur ve bilinir oldu, eskisi kadar moda değil. Ancak çok çok etkili ve güvenilir bir metot. Ben 2004 yılından beri hocalığını da yapıyorum. Özellikle kendim için ve ailem için kullanıyorum. Çocuklarda, uyku problemi olan bebeklerde, sırt ağrıları olan hamile hanımlarda kullandım. Çok fayda gördüler ve hiçbir yan ve olumsuz etki ile karşılaşmadılar. Hatta 7-8 yaşında Reiki öğrenen ve kendilerine, arkadaşlarına ve kendi anne babalarına Reiki enerjisi veren erkek ve kız çocuk uygulayıcılar da var. Mesela yere düştükleri zaman ellerini dizlerinin veya acıyan yerin üzerine koyarak kendi ağrılarını geçiriyorlar, morluklar oluşmasını önlüyorlar. Herşeyden öte öz güvenlerinin arttığını ve bağımsız bir birey olma yolunda sağlam bir şekilde yol aldıklarını görüyorum.

Ben Reiki’yi hergün kullanıyorum. Yiyecekleri arındırmak, kuvvetlendirmek için, annemin ilaçlarının yan etkilerini azaltmak için, yaptığım işlerin daha rahat akması ve bulunduğum mekanların enerjilerinin yüksek olması için. Reiki enerjisini biz sadece insanlara değil, herşeye aktarabiliriz, çünkü dünyamızdaki canlı cansız görünen herşey özünde aynı yapı taşlarından oluşuyor.

Ve inanın Reiki’yi vermeyi öğrendiğim ve kullanabildiğim için hergün şükrediyorum. Belki yüzlerce defa kendi üzerimde kullandım, ailem için hergün kullanıyorum ve danışanlarıma da yıllardır uyguluyorum. İyileşme sürelerini kısaltıyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, moralinizi yükseltiyor. Denemenizi ve biliyorsanız daha çok kullanmanızı yürekten taviyse ediyorum.

Üstat Usui’ye, dünyada Reiki’yi öğreten, tanıtan ve kullanan hocalara, kendi hocam Üstat Moshe Abudaram’a da sonsuz teşekkürler, bu meşaleyi yaktıkları ve taşıdıkları için.

Z.

 
Toplam blog
: 132
: 1125
Kayıt tarihi
: 04.11.07
 
 

Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Amerika Birleşik Devletleri'nde Cornell Üniv..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara