- Kategori
- Gündelik Yaşam
Martı Jonathan’dan Pursaklar-Gümüşköy’deki Martılara

Ankara Martı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi-Pursaklar/Gümüşköy Bahçesi
Bir kitabın kahramanıydı Martı Jonathan.
Onun tek bir amacı vardı:
Gökyüzünde daha yükseğe daha hızlı uçmak.
Bazı martılar ona;
‘Hızlı uçman gerekseydi, şahin gibi kanatların olurdu’,
‘Gece uçman gerekseydi, gözlerin baykuş gözü olurdu’ dediler.
Ama o; bıkmadan, usanmadan uçuş denemeleri yaptı.
Kendisi gibi başka martılarla tanıştı.
Kendisine yardım eden, destek veren başka martıların olabileceğinin de farkına vardı.
Başaracağına inandı.
Bu yolda cesaretini kaybetmedi.
Gayret etmekten asla vazgeçmedi.
Bir gün, Ankara Pursaklar-Gümüşköyü kuşatan gökyüzüne baktım.
Gökyüzünde birçok Martı Jonathan fark ettim.
Pursaklar-Gümüşköydeki bu martılar:
Çok özel çocuklardı.
Çok özel öğretmenlerdi.
Çok özel anne babalardı.
İnanç, cesaret ve gayret;
çatal tutabilmek,
merdiveni iki basamak daha çıkabilmek,
ya da ‘s’ ya da başka herhangi bir sesi çıkarabilmek içindi.
Pursaklar- Gümüşköy’deki Ankara Martı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden ayrılırken bir kez daha gökyüzüne baktım ve Allahın isimlerinden El- Müheymin’i anımsadım.
Kendi adıma, bu özel gökyüzüne doğru bakışımın, ‘El-Müheymin’ isminin hayat bulduğu o özel insanları fark etmeme aracılık ettiğini düşünüyorum.
Umarım sadece ‘bakmak ve görmek’ seviyesinde olan bu farkındalığımda, daha yukarılara ve hızla çıkacağım günler olacaktır. Bunu hem kendim için diliyorum. Hem de özel çocukları, onların öğretmenleri ve anne babalarını (şimdilik) sadece ‘görmek ve bakmak seviyesinde’ fark eden herkes için.