Martin Luther King'in anısına

''Martin Luther King Günü bütün dünyada kutlandı.''

Bu haberi umutla çizdiğimiz gelecekte duyabilir miyiz? Bence dünyanın umduğumuz yer olması için Martin Luther King Jr.'ın doğum gününün Amerika Birleşik Devletleri dışındaki dünyada da kutlanması gerekir. Mustafa Kemal Atatürk'ün evrensel olarak anılmasını beklerken bizim Martin Luther King'den bihaber olmamız da ayrı bir ironi, değil mi?

15 Ocak 1929'da dünyaya gelen Martin Luther King; Amerikan tarihinin en önemli karakterlerinden birisidir. 1948'de üniversiteden mezun olduktan sonra sivil hareketlere katılan Martin Luther 1953 yılında Dexter Avenue Baptist Kilisesi'nin pastörü oldu. King'in ırkçılığa karşı mücadelesi de burada başladı. 1955 yılında yasalar gereği görevini bir beyaza devretmesi gerektiği söylendi. King bu karara karşı çıktı ve boykota başladı. King'in evi bombalandı ve sonucunda tutuklandı ama hareketi kitlesel bir harekete dönüştü ve mahkemelerin ırkçılığı yasaklayan ilk adımları atmasını sağladı.

Sivil hareketleri organize ederken Mahatma Gandhi'yi örnek alan siyahi lider, barışçıl bir politika izlemeyi seçti. Organize ettiği yürüyüşlerle kitlesel hareketi büyüten ve medyanın da sempatisini kazanan Martin Luther King, '60lar'ın ortasına doğru amaçlarına tek tek ulaştı; mahkemeler ırkçılığa karşı daha sert kararlar almaya başladılar, siyah vatandaşlara oy hakkı verildi. Washington yürüyüşünde 250.000 kişiyi yanına toplayan ve çeşitli isteklerde bulunan Martin Luther King 1964'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü.

New York'ta, Chicago'da gösteriler düzenleten Martin Luther 1968'de öldürüldü. Sadece 39 yaşındayken ölmesine rağmen, 60 yaşında bir insanın kalbine sahipti. Hayatını siyah vatandaşların haklarının kazanılması mücadelesine adayan Martin Luther King'in hayatının boşa gitmediğini söyleyebiliriz.

''Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bir rüyam var. Gün gelecek, bu güzel ülke, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek.''

29 Ağustos 1963'te 200.000 kişinin önünde yaptığı ünlü ''I Have a Dream/Benim Bir Rüyam Var'' konuşmasında böyle diyordu Martin Luther King, Jr. Yıllar sonra rüyasının gerçeğe dönüşmesinden son derece memnundur, herhalde. Biz çok memnunuz açıkçası, şimdiki isteğimiz bu rüyanın Amerika Birleşik Devletleri'nden bütün dünyaya yayılması... Martin Luther King'i tüm kalbimle anıyorum...