- Kategori
- İlişkiler
Masa Masa ve Yine Masa: Anlamsız ADAM!

İşte sana köpüklü bir masa daha!
Masa ile işimiz bitmedi daha, sen çalmaya devam et Scarlatti...
Masa kalabalıkla güzel ama, dost dost, olmadı insan bir başına da oturur; hele anısı bolsa eğlenmesini de bilir beyaz beyaz, yavaş yavaş.
Bağlaya bağlaya bir şeyleri, sürdürüyoruz yaşamayı.
Daha ne yapmalı! Doymadan da kalkılmaz ki masadan! Dan dan dan da yaşanmaz elbet, ince oturup incecik kalmasını da bilmeli kişi.
Bu DE ve DA' da var bir şey var, ama....
Kendini çok bağlıyor ve uzatıyorsun şu MİNİ dünyanda.
Kokusundan tanıyorum masamı, çiçeğinden lakin sık sık unutuyorum adını, adımı, adımlarımı. Kendimi kovalamaya mecalim yok.
Kullandığım kelimeler kadar yaşadığımın farkındayım. Aslında derin sularda oturmayı, yüzmeyi severim. Yoksa bu benim bir İÇ yalanım mı? Yalana yalana yanımdan geçip gidiyordu köpek kendi dünyasında; dünyama davet ettim ardından bağırarak, duymadı, havlamadı bile.
İnsanın kendinde duvarlaşması...
O gün dünyamda sizden çok martılar vardı masamda. Masam denizdi. Derindi ikimizin de bakışları. Kim önce boğulacak diye bakıyorduk ufka.
1. Not: Dinlediğim müzikten bütün bunlar, benler, biliyorsun beni benden daha iyi.
2. Not:
Herkes gibi
ben de o masada
masamda oturmak istiyordum
vallaaa!...
Oturuyordum gayet masum
derken zamanla
gıdıklanmaya başlıyordum
artık sebebi her ne ise
ben değil sen bilirsin
söylersin
ben yine anlamam:
Anlamsız ADAM!
Ş.Y.