- Kategori
- Siyaset
Maskeli demokrat şahinler

Demokrasi nedir acaba? Düşünce özgürlüğü mü? İnsanın insana saygısı mı? Farklı düşünce ve yaşam biçimlerine saygı mı?
Kanımca bunların hiçbirisi demokrasiyi gerçek anlamda tarif edemez. Hoş demokrasi tartışmalarında hiçbir zaman demokrasinin doğru tarifine tanık olmamışımdır. Herkes en yalın hali ile düşünce özgürlüğü der çıkar da o kadar basit midir demokrasi kavramı. Bu kadarcık mıdır biricik demokrasinin tarifi. Ama her zaman, kafamı kurcalamıştır demokrasinin tarifi ve ben bu tariften dolayı demokrasi adına hiç de mutlu olmam. Çünkü demokrasi benim için ne düşüncenin özgürce ifadesidir ne insanın insana saygısının ifadesidir, ne de farklı düşünce ve yaşam biçimlerine saygının ifadesi anlamını taşır. Herkes taşır derde ben taşımaz derim.
Üzgünüm ama gerçektende benim için demokrasi asla ve asla başkalarının yaşam biçimi ve düşüncelerine saygının ifadesi olarak ruhumda yer etmemiş, benliğime yerleşmemiş zırva bir safsatanın ürünü halini almıştır günümüz Türkiyesi’nde ve dünyasında. Kavramlar günümüz dünyası ve Türkiye’sinde öyle bir iç içe geçmiş ve anlamsız karakterlere bürünmüştür ki. İnanılmaz boyutlardadır. Ve demokrasi kavramı aydın zümrenin ve kendisine aydın yaftası vuran medya çevrelerinin en keyifli tartışma konusudur. Hele hele günümüz ölçeğinde öyle enteresan bir şekilde demokrasiyi tartışıyorlar ki bir tarafta statükonun zaptiyeleri diye tarif edilen ve takımlarının adı birinci cumhuriyet olan zevatlarla, her iktidar döneminin kalemşörleri olmayı bir şekilde başarabilen ve her kim ki bunların ipi ile kuyuya iniyorsa kuyuda kaldığı kesin olan ve istisnasız ve katıksız kendilerini demokrat gören ikinci cumhuriyetci takımdır. Aralarında inanılmaz bir kin husumet ve savaş vardır. Hakaretlerin aşağılamanın her biri gün yüzüne çıkmamış kelimelerle ifade edilir. Her zaman hayret etmişimdir bu kadar hakaret etmeyi ve karşılarındakileri aşağılamayı nasıl başarıyorlar diye. Hele de şu ikinci cumhuriyetcilere hasta olurum, hani hepsi birer katıksız demokrasi savaşçısıdır ya. Bunların yazılarını okuduğunuzda dersinizki, ne demokrat adamlar. Valla günümüzde böyle demokratlar bulmak mümkün değildir. Mümkün diyen varsa valla inanmam. İnanılacak bir şey yok ki. Çünkü yeryüzü coğrafyasına bunlar kadar demokrat insanların gelebileceğine inanmak ahmaklığın dik alasıdır. Çünkü onlara demokrasi dediniz mi ilahi bir laf etmiş gibi olursunuz ve bu katıksız demokrat yaftalı aydınlar, anında bu kavramın önünde secdeye dururlar. Çünkü onlar için varsa demokrasi yoksa demokraside, ilginçtir demokratlıklarıda nedense hep günümüz dünyasını tanımlamaya yetmeyen düşüncelerin toplum yaşamında ne şekilde olursa olsun var olmasını savunma üzerine kuruludur.
Tamam bu düşünceler var olsun da acep bu düşüncelerin var olması, bu yaşam tarzlarının var olması, demokrasi kavramı ile ne kadar özdeştir bir türlü anlayamıyorum. Ya ben gerizekalıyım ya da bu kavramların toplum yaşamında var olabilmesi yönünde mücadele edenler ileri zekalı. İllede bunlar şimdi iktidarın önüne düşmüşler önlerinde ne kadar demokrasi adına sorun varsa, ne kadar çakıl taşı, çöp ve bilumum ayağa dolanacak engebe, çalı, çırpı varsa onları süpürmekle, temizlemekle, çakılların üzerine asfalt dökmekle meşguller. İllede siyasal iktidarın önünündeki pislikleri temizleyelim de demokrasi yara almasın. İlle de türban üniversiteye girsin de demokrasi muzaffer bir galibiyet elde etsin. Siyasal İslam toplum yaşamına hükmetsin de demokrasinin namusu kurtulsun.
Siyasal İslam bu ülkede her iki seçmenden birinin oyunu almadı mı? O yüzden iki seçmenden birisinin oyunu alan siyasal islama secde etmek lazım gelir ve karşısında duran demokrasi düşmanıdır, var mıdır bundan gayrı daha ötesi. Hep destek tam destek şiarı ile girilen yoldan dönülmez ve ulaşılmaz ufuklara uygun adım marş diyerekten adım adım demokrasi için kazanımlara devam. Siyasal İslam toplum yaşamına hakim oldu mu ki onlara göre böyle bir şey zırvadır ve uydurmadır ve de uydurmanın dik alasıdır. Yoktur daha ötesi. Böyle bir şey olmaz siyasal İslam toplum yaşamına hakim olmaz amma ve lakin onlar da diledikleri gibi yaşasınlar bu toplumda. Onlar da haşema ve tesettür mayosu ile plajlarda ve beş yıldızlı otellerde boy göstersinler. Var mıdır bundan güzel demokrasi diye dursunlar bende bu demokrat aydın yaftalı zümreyi ve her iktidar döneminin satış pazarlama uzmanlarına küçük bir davette bulunayım.
Topkapı’yı bilir misiniz? Mutlaka bilirsiniz. Oradan şu veya bu şekilde geçmişsinizdir. Fabrika çoktur değil mi? Hiç merak buyurdunuz mu bu fabirkalarda çalışan işçilerin ne kadarı sendikalıdır diye? Kocaeli’ndeki fabrikalarda ne kadar işçinin sendikalı olduğundan haberleri var mıdır? Antalya’ya bu arkadaşlar illaki giderler. Beş yıldızlı otellerin lobilerinde fink atarlar. Acep merak ederler mi bu demokrat kardeşlerimiz beş yıldızlı otellerde kendilerine hizmet edenlerin bir sendikası olup olmadığını veyahut en küçük bir yanlışlarında kapının önüne nasıl konduklarını veyahut kaldıkları lojmanlarda nasıl insanlık dışı muamelenin esiri olduklarını veyahut yazın sıcağında yemeklerine en adi yağ ve sosun basılarak yemek diye bu insanlara yedirildiğini hiç merak ederlermi? Merter’deki tekstil işçilerinin dramından haberleri var mıdır? Çalışanların hiçbir şekilde ülkemizde güvencesinin olmadığından haberleri var mıdır? İşsiz insanların ruhunda açılan yaranın sızısından, hastanelerde parasızlıktan dolayı esir alınan hastalardan veya parası olmadığı halde hastane kapısında kalmak zorunda kalan insanların dramını hiç ruhlarında hissederler mi?
Onlar için varsa yoksa türban üniversiteye girsin, siyasal İslam toplum yaşamına hükmetsin ve demokrasi muzaffer bir zafer elde etsin. O zaman her şey hallolmuş olacak. Her şey yoluna girecek. Yaşamın her alanına keyif gelecek.
Efendiler demokrasinin bunlarla zerre ilişkisi yoktur. Demokrasi ne düşüncenin özgürce ifadesidir, ne de farklı yaşam biçimine saygıdır. Tümü ile kişilikle ilintili olan konuları demokrasinin temel kavramlarıymış gibi insanlara yutturmaya kalkmanın hiçbir esprisi kalmamıştır. Demokrasi fırsat eşitliğinin ta kendisidir. Fırsat eşitliğinin zerresi olmayan bir toplumda türban veya siyasal islamı toplum yaşamına egemen kılma mücadelesi içerisinde olanların amaçlarının demokrasi olmadığı kesindir de amaçlarının ne olduğu meçhuldür.