Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '13

 
Kategori
Mizah
 

Maya Koç'umuzu, Şirince'de ziyaret ettim...Sizlere selâmı var !..

Maya Koç'umuzu, Şirince'de  ziyaret ettim...Sizlere selâmı var !..
 

Net'ten..


Şirince'ye yolum düştü..

Kıyamet Senaryocusu sahtekârların başı olarak yakalanıp tutuklanan, otuz beş  gün kodeste kaldıktan sonra affedilerek özgürlüğüne kavuşan ve son günlerde  Şirince'yi yurt edinen, Ünlü Maya Koç'larından Erasmus Tantinitus Efendü'yi ziyaret etmek istemiştim.

Maya Takvimine göre dünyanın sonu geleceğine dair safsatalara inanarak Şirince'mize koşup gelen dünya ve yurdum insanı, son iki ay içinde, Şirince'den  elini ayağını çekmiş ve yuvalarına dönmüş durumdalar.

Maya Baş Koç'u olan Erasmus Tantinutus Efendü, Şirince 'de, iki katlı bir ev satın almış ve alt katını Tantinü Kebap Tükkanı olaraktan çalıştırmaktadır...Üst katta ise hafta sonları, ücret karşılığında Yıldız-Tarot Fallarına bakarak, dünyanın geleceğine dair kehânetler uydurarak, 'köşe olmaya ' doğru gitmektedir.

Kendisini bahçede otururken görünce, hemen yanına yaklaşıverdim.

-Selaaamün aleyküüüm Tantinütüs Koç'um....Tanıdınız mı beni ?..

-Ve aleyküm selllaaam muhterem kardeşim..Tabi gözüm bir yerlerden ıssırıyor sizi ..heh hee :))

-Müselman selamı aldınız..hayırdır...İmana mı geldiniz ?..

-Evet..Çok şükür..Doğru yolu buldum gayri...

-Tebrik ederim..Ülkemizi ve Şirince'yi çok sevmişsiniz..Ohh işiniz de hayırlı ossuuun !..

-Bu ülke, Cennet, evladım..kafasını çalıştıran(?) çok mutlu olur bu ülkede..

-Erasmus Tantinutus Hocam, eyisiniz maşşallaah...Nurlu bir surettesiniz...Kısa sürede bu varlık ?  Ohh maaşallah..:))

-Hamdolsun..evladım..hamdolsun....Tantuni...Fal...Kehanet ..derkene geçinip gidiyoruk...

- Oh ne âlâ valla...Yarım saati :  50 tl..Doğru mu ?.. ( ...Yahu bu paraya 10 adet kitap alınır !!!..  )

-Sen 100 ver yiğidim..Canın sağ olsun !.. :))

- Tantuni Koç'um, biz ülkemizde fıstıkî makamda geçinip gidiyoruz da ne olacak bu az gelişmiş ülkelerin hali...Bir kehanette bulunur musunuz ?..

-Atasın bir 100 papel, anlatayım evladım...( 30 tl'ye razı ediyorum .)

-Buyurunuz Koç'um Efendüm...Kameram da açıktır..Lütfen..

(Tantinutus Efendi anlattıkça içimde fırtınalar kopmaya başlıyor.. Adam gerçekten derya... )

.......

- Halkın genel kültürel kimliğinde ve karakterinde oynamalar olmuşsa o ülkelerde çok küçük azınlıklar; çok büyük sessiz yığınlar yaratmakta ustadırlar.

Genetiğiyle oynanmış, GDO katkılı halklara özenenlerin, tepkisiz ve duyarsız; başkaları tarafından yönetilen ve manda altına alınan baş oyuncu karakterleri, onları baskıyla yönetmeye meraklı olan ve 'Dediğim dedik; çaldığım düdükçülerin 'egemenliği altında duyarlı azınlıklar yok edilirler.

Bu,acaip  gürûhun mizacına uygun olan,'sözde demokratik seçimler yapılarak' kendileri gibi dar alanda paslaşmayı seven ve ancak kafaları, 'içinde oldukları çukursal ve karanlık dar alanlar' kadar çalışabilen ekipler, aslında hiç de samimi olarak inanmadıkları dinsel, duygusal, tensel, tinsel, maddesel çıkarcı sömürü oyunlarını  devreye sokarak  sadece, kendi armoni mızıkacılarını ve yaltakçı yaltırakların ve beyinlerinin her iki lopları da sahleple doldurulmuş olan bostan korkuluklarını mutlu etmekle iştigal ederler. Afyonlanmış halk, kutsal liderlerine tapındıklarında ise hedefe ulaşılmıştır...Uyanık,işini bilen sömürgen seçkinler sınıfı, balık tutmayı öğretmedikleri halkı, açlığa mahkum ederek şartlandırılar;sonra balık aroması verilmiş un mamüllerini lütuf gibi sunarak onları yarı aç-yarı tok mutlu ederek (?) saadet zincirlerini büyütürler.

- İyi de hocam, bu  tip ülkelerde, dünyadaki demokrasilerden ders alıp bilinçle, yiğitçe tepki gösteren kitleler hiç olmaz mı ?

......

- Var tabi..Heh hee...Onlar, Sosyal görünümlü ikinci el demokratlardır...kendi kısır döngülerinde sözde öz eleştirilerle günü gün ederken, amip gibi bölünmelerini görmeyecek kadar, asosyaldirler...Kınadıkları halk yığınlarına sürekli tepeden baktıklarından, onları, yarım yaltırak kuşbakışı izleyemeyi yeğlerler.

Avamdan uzak yaşamları ilke edindiklerinden, avamın içinde bulunduğu sosyal ekolojiyi idrakten yoksundurlar...Oturdukları içi küflenmiş ve çöp eve dönmüş olan 'çürük fildişi kulelerinde' dünyası çoktan değişmiş olan ülkelerin, hayal ettikleri; fakat sonradan bozulmuş olan rejimlerinin saman çöpü gibi mazinin derinliklerine doğru uçup gittiğinin bilincinde değillerdir...Çokça konuştuklarından; yeni birşeyler üretmekten yoksun olduklarından, güncelleme sıkıntıları yüzünden, akıllarının küflü tabanı da görünmüştür artık..Bir atımlık mermileri kalmışsa eğer, onu da salakça yakalandıkları gizli kamera müsebbiplerine sıkmak için döt ceplerinde taşırlar...Bunların tembel olan ruhları, şişe kapakları açıldığında, tuz ruhu gibi uçmaya hazırdır...Bunların yetiştirdikleri nesil de hep 'Zenginin malı;züğürdün çenesini yorar.' modunda yutkunarak gezen garibanlar olmaya mahkumdur...

Ve bu çocuklar ki ezilen halk sınıflarının, maziden atiye taşıdıkları , ezilmeye mahkum kitlelerin arasında konuşlanmaktan dolayı, sermaye sınıfına karşı öfke dolu anarşist düşüncelerini, belleklerinden hiçbir zaman  silemeyecek olanlardır...Bazen kendilerini tahrip edecek kadar çılgınlaşırlar..

..........

- Vay canına!..Sadece iki grupla sınırladınız ha !.. ?..  Ya aydınlar..Aydınlar yok mudur o ülkelerde?..

- İki arada bir derede kalan, namuslu korkak aydınlar da olan bitenleri habire eleştirdikleri halde, şeref tribününde oturmayı hiç; ama hiç hedeflemediklerinden sürekli kale arkasından maç izlerler.

Para biriktirmeyi, banka ve borsa haberlerine kulak kabartmayı çok severler...Çocuklarının geleceğini düşünmekten ülke geleceğine dair fikir üretemezler...Geleceği çok sıkı biçimde garantiye alınan buldumcuk  evlatları da kendilerine benzerler...Hazıra konmaya alıştıklarından inşaatlardaki amelelelere Kunta-Kinte gibi bakarlar...Rak musikisi dinlemeyi, gitar çalmayı, beste yapmayı; kadınbuduköfte yemeyi severler...Son model cep telefonları hep AŞK için öter...Milyarlık telefonlarını imal eden işçilerin bile, kendilerinden fersah fersah ilerde, minik birer bilim adamı niteliğinde olduklarının bilincinde değillerdir..Tüketim ekolojisine bonkörce salgıladıkları hormonları nedeniyle, imalatçı, Kore, Çin, Maçin, Fin  ekonomilerini nasıl 'uçurduklarını 'algılayamazlar...

Savurgan kafaları  sâyelerinde, sürekli köşeleri dönen bu ülkelerin yöneticilerinin, 'keleklerin sırtından kazandıkları paraları, meleklerin kanatlarında toplayıp' halklarına, eğitim, sağlık, kentleşme, hukuk gibi alanlarda müthiş yatırımlara dönüştüğünün bilincinde bile değillerdir. Ayrıca bu çalışkan ve kefere halk kitlelerinin kişi başına düşen gelirlerinin, içinde yaşadıkları ülkelerinin geliriyle  olan mukayesesine hiç kafa yormazlar.O lüks telefonları icad edip satan ülke insanlarının ve çocuklarının  halen modası geçmiş telefonları kullandıklarını ve bundan da hiç gocunmadıklarını algılama yetileri yoktur.

-Başka bir sınıf daha var mı anlatacağınız ?..

-Var:ama seni açmaz...

-Anlat be hocam..

- Ayrıca bu üç büyük güruhun sırtından geçinen, hergün yakalanıp kıkırdaşarak karakollara götürülen ve sontra kıkırdaşarak ülkelerine sürgün edilen(?) ertesi gün kıkırdaşarak sınır içi olan sarışın,renkli gözlü eğlence balıkları vardır ki...Bunlar her üç kategoriyi de imkanları oranında semirirler...

-Bırak, bu konu  dağınık kalsın...Hocam...Biz kahvelerimizi içip.. Keyfimize bakalım..

-El için yanma nâra;  yak çıbığını keyfini ara...(Sarışın süper minili garson kız,kahvelerimiz getirir.)

-Kahve de tazeymiş hani ?..İzninizle,ara sıra fikirlerinizden faydalanacağım...

-Maşallaah..İnşallaahh...Tabiii  evladım her zaman bekleyeceğim...Para peşin; kırmızı meşin...

-?..**!!.?..(?)..***..??.

-Maaşallah..İşşşallaahh ...Hamdolsung..İşşallaahh ...

********************************************************************

Biz efendüyle konuşurken duvar arkasından bizi dinleyen ve uzaylı olduğu söylenen çocuk....:))

 

 

 

.................

Mayalarla ilgili  bloglarım aşağıdadır. :))

http://blog.milliyet.com.tr/sirince-kiyamet-gunluklerim--1-----ecuc-mecuc-ler-gelmis---/Blog/?BlogNo=393426
.............
http://blog.milliyet.com.tr/sirince-ye-maya-larin-tesrifi-ve-kiyamet-gunu---2-/Blog/?BlogNo=393687
..........
http://blog.milliyet.com.tr/sirince-de-sahte-maya-koc-larinin-kiyamet-somurusu---son--/Blog/?BlogNo=393867

 

,

 

 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..