Mayo kültürü ve politika

Dünya halkının yüzde atmışı varoş kültürü ile yaşayan taşralılardan oluşur.
Bu yüzden denize mayo ile girileceğini, güneşlenirken mayo ile güneşlenilmesi gerektiğini bilmez.
Resturan, cafe ve benzeri yerlere de mayo ile girilmez, şort, kapri veya pantolon giyilir.
Bu basit kuralı bilmek için modacı olmayada gerek yoktur.

Plajlarda denize donla giren olduğu gibi şortla ve pantolonla da giren olacaktır.
Herhangi bir plajda şort ve donla yüzenler yüzde ikiden fazla ise sistemde bir sorun var demektir.
Birde düşünün ki yüzde yüzü böyle o zaman o toplumun eğitmenlerini eğitmek gerekmektedir.

İşçi, memur, patron sınıfı ve toplumun kaymak tabakası aynı kültürel kimlikte yaşar ülkemizde ...
Tek dertleri mayodan penislerinin belli olabileceği ihtimali ve deforme bedenlerini saklama kaygısıdır.
Onun haricinde amele gibi yanmak siyah beyaz dolaşmak, görsellik ve estetik umurlarında değildir.
Beyinlerinde tasarladıkları rol modele uygun olmayanlara utanmaz ya da eşcinsel yakıştırması yaparlar.

Doğal olarak varoş kültürü ile yaşayan taşralı halkın seçtiği rol modellerde kendileri gibi olduğu için.
seksen yıldır gelen hükümetlerin tüm icraatleri halk plajında donla dolaşan insanlara benzemektedir.

Varın avrupalı bizi nasıl gördüğünü ve Türk kelimesi duyduklarında neden tüylerinin diken diken olduğunu anlayın.

Çıplaklığın tabu olduğu üçüncü sınıf beyinlerde, çağdaş yasaların nasıl ve neden yapılamadığını mağlumunuz.
On binlerce avrupa yasası kabul etmiş olmamıza rağmen halen ne kadar geriyiz düşünün .

Taşralı pazarlamacı görüntülü, düzeysizlikleri genlerine işlemiş bu insanlar, kendilerince elit kesimi oluştururlar.
Avrupa toplumuna üye olursak belki biraz düzeliriz.
.........................................
Bu arada sizlerde, necip seçkinlerimizin !!
çıkarmaya çalıştıkları yasalara bakıp ya sabır çekerek yaşam savaşı vermeye devam edin.

Sevgiyle kalın

17/Ekim/1996
Volkan YILDIRIM