Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Aralık '15

 
Kategori
Güncel
 

MEB eğitimdeki değişimi yönetebiliyor mu?

MEB eğitimdeki değişimi yönetebiliyor mu?
 

Bilgi kitaptan tablete girdi. Ama beyine aktarım hızı sıfırlandı.


Yaşı benim yaşıma yakın olanların dilinde hep aynı söylem "Nerede o eski eğitimler, nerede o eski öğretmen ve öğrenciler canım?.."

Doğru lafa ne denir. Eski eğitim sisteminden, eski öğretmenlerden ve eski öğrencilerden artık eser olmadığı gibi eski velilerden de eser yok.

"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" demiş Herakleitos. Demek ki Milattan 500 sene önce de değişimden rahatsız olanlar ve bu rahatsızlığı gidermeye çalışan Filozoflar varmış.

Bizim çocukluğumuzda deve, katır sırtında okula giden yoktu. Ama dedeme sorsanız ona göre en iyi eğitim kendi zamanındaki eğitimdi... Bizim zamanımızdaki eğitim bozulmuştu...

Her değişimi bozulmuşluk olarak gördüğümüz sürece, bu yaman çelişki taaa Adem ile Havva'ya kadar devam eder.

Peki ne yapmalı?

Öncelikle değişimi, değişkenleri bilmeli, gerçekleri kabul etmekle işe başlamalıyız.

Değişime "tu kaka" diyerek onu anlamamız, hatta onu yönetmemiz mümkün değil...

Nedir değişenler.

- Eğitim araçları ve ortamları değişti.

- İletişim araçları ve becerileri değişti.

- Üretim ve tüketim ilişkileri değişti.

- Toplumun eğitimden beklentileri değişti.

Tüm değişenleri buraya yazmaya kalksam sanırım sayfalar dolusu sürer gider.

Peki değişmeyen şey ne?

Bilgiye duyulan ihtiyaç...

Günümüzde bireyin; toplumdan, iş yerinden, bulunduğu ortamdan kovulmaması, dışlanmaması için bir takım bilgi ve becerilere ihtiyacı olduğu muhakkak.

Adem ile Havva; elmanın yasaklı meyve olduğunu bilselerdi cennetten kovulmayacaklardı.

Eskiden bu ihtiyacı sadece öğretmenler karşılayabiliyordu.

Herkes onların çevresinde pervane oluyordu.

Öğrenciler; birazcık bilgi için saatlerce yol gidiyorlardı.

Şimdi ise;  internet, kitaplar, tabletler, medya ve cep telefonları bu ihtiyacı fazlasıyla karşılıyorlar.

Bilgi insanın bu kadar yakınına kadar gelmişken onu alan var mı?

Maalesef işte o yok...

Bilgi tabletinde, kitabında; ama okuyan yok.

Devam zorunluluğu olmasa okula giden yok.

Kendiliğinden sınıfa giren yok, öğretmenini dinleyen yok.

Tüm öğrenim hayatları boyunca öğreneceklerini bir hapın içine koysanız, yutan yok.

Onca değişkenin olduğu bir sistemde sanırsınız ki artık öğrenciler uzay problemleri çözüyorlar.

Hayır; bilakis okuduklarını anlamıyorlar.

(Türkiye OECD ülkeleri (65 ülke) arasında yapılan PISA testlerinde; Matematik'te 44, Okuma - Anlama Becerilerinde 42., Fen Bilgisi'nde ise 43. sırada yer almaktadır.)

Bu kadar değişkene rağmen öğrenme becerilerindeki bu geriye gidiş neden?

İşte sorunun özü de burada zaten.

Onca şey değişirken; MEB'in bırakın değişimi yönetmeyi, değiştirmeyi beceremediği şeylere bir göz atalım.

Öğretmen kalitesi değişti mi? Hayır...

Öğretmenlerin bir çoğu okulda öğrendikleri bilgi ve beceriyle kalıyorlar. Başarı ödüllendirilmiyor, özel sektörde olduğu gibi performansı gelirine yansımıyor.

Sınav sistemi değişti mi? Hayır... İlkokuldan akademik eğitime kadar ezberleyen sınıf geçiyor, bilgi hırsızlığı pirim yapıyor.

Okullarda yönetim anlayışı değişti mi? Hayır... İşi değil, işini bilen yönetici oluyor.

Öğretim programları değişti ve ulaşılması gereken hedefler yükseltildi mi? Hayır... Sadece çıtayı çok daha alt seviyelere indirdik.

Eğitimde ölçme ve değerlendirme sistemi değişti mi? Hayır.  Ölçtük, biçtik değerlendirmeyi de ortadan kaldırdık.

Velhasıl, aç atın önüne yığılan saman misali, bilgiye aç olanların önüne bilgiyi yığdık, hem bilgiden soğuttuk, hem değerini düşürttük, hem de gereksiz bilgiden çatlattık.

Bu değişimi seyreden, değişimi yönetmeyi bırak, ona ayak uyduramayan MEB'i ise sınıfta bıraktık.

Dün açıklanan 64. Hükümet'in Eylem Planı'nda eğitimde köklü bir değişimin yer almadığını gördüğümde; eğitimde büyük bir değişim bekleyen taraflara şunu söylemek lazım: Bir dört yıl daha sıkın dişinizi sevgili öğretmenler, öğrenciler ve veliler.

Umutlar gene bir başka bahara kaldı...

 
Toplam blog
: 41
: 2690
Kayıt tarihi
: 29.04.12
 
 

Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi'nden 1984 yılında mezun oldum.  Ardından Ankara Üniver..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara