Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '12

 
Kategori
Futbol
 

Mehmet Ali Aydınlar’ın Fenerbahçe aşkı ve yönetim anlayışı!

Mehmet Ali Aydınlar’ın Fenerbahçe aşkı ve yönetim anlayışı!
 



Mehmet Ali Aydınlar, yurda döndü, adaşı Mehmet Ali Briand’ın 32. Gün’üne çıktı, içini döktü.

Aydınlar, rahat görünüyor, eskiden yaptığı gibi, arkadaşlarını koruyor/du. Dünden bugüne bakıldığında daha önce söylediklerinin tersini söylediği çok olmuştu. CAS yargıcı Kısmet Keskiner’in deyişiyle “Sabah ak dediğine, akşam kara”  demesi gibi. 

Aydınlar’ın bu değişken tavrı, yine tartışılacak, acaba bir başka konuşmasında neler söyleyecek merakı uyandırmayı sürdürecektir.

Mehmet Ali Aydınlar, kendi iş alanında başarılı bir işadamı. Ancak iş alanında başarılı olmak, ne yazık ki, iyi bir yönetici olmanın ölçütü olmuyor. Yöneticiyi/ başkanı başarıya ulaştıran, seçtiği arkadaşları/ danışmanları/ yardımcılarıdır, unutmayalım.

*****

Mehmet Ali Aydınlar’ın söyledikleri içinde benim dikkatimi çeken, “yönetim tarzı”yla ilgili verdiği ipucu ile Fenerbahçe aşkı oldu.

Aydınlar'ın gönlünde Fenerbahçe’ye başkan olmak yatıyor/muş. Bu kadar olandan sonra, bunun “hizmet aşkı” ile bağlantısı nasıl açıklanabilir?

Aydınlar’ın söyledikleri ile “Aydınlar, Fenerbahçe’yi korudu, Fenerbahçe’yi küme düşüren başkan olmak istemedi, onun için istifa etti” yorumlarını doğrular nitelikte.  O zaman Aydınlar’ın görevini yapmadığı, kötüye kullandığı sonucuna varılmaz mı?

Böylesi bir sonuç, Fenerbahçe suçlu, demek anlamına gelmez mi?

Bu, ayrıca...

Birlikte çalıştıklarının da kendi takımlarının çıkarlarını korudukları, ayrı bir deyişle rakip Fenerbahçe’nin aleyhine olacak kararlara imza attıkları anlamına da gelir. Zaten Fenerbahçe adına konuşan yöneticilerin iddiaları da bu yönde.

Mehmet Ali Aydınlar, tavrıyla ya da kamuoyunda uyandırdığı algıyla kendinin ve görev yapan arkadaşlarının kulüp bağlarıyla hareket ettiklerinin, Fenerbahçe karşısında yer alanların olduğunun kanıtı olmuyor mu?

Ne acı!

Futbolumuzun yönettiği söylenen kurumun acıklı halini görüyor musunuz?

Unutulan ne?

Görev başka, takım aşkı başka!

Takım aşkı, kulüp yöneticileri görevlerini yaparken söz konusu olacağı, bu aşkın gereğini yapanların alkış alacağıdır. Aydınların eleştirdiği yöneticiler, görevlerini Fenerbahçe aşkına uygun yaptıkları için alkışı hak etmişlerdir. Aydınlar, TFF Başkanı olduğunu bir yana atıp Fenerbahçe’yi kurtarma içinde olduğu izlenimi yarattığına göre, yanlış yapmış, görevinin ne olduğunu unutmuştur.

O görev, kimilerinin sandığı gibi “yargısız infaz” olamaz; savunma hakkını tanınmakla bağıntılıdır, öyle olmalıdır.

*****

Fenerbahçe nasıl, TFF nasıl yönetiliyor?

Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe ile TFF’nin nasıl yönetildiğini, kararların nasıl alındığını itiraf ediyor, bir bakıma.

Aydınlar, Fenerbahçe’nin hakkını savunan, UEFA’nın tehditleri karşısında “dik duruş” gösteren Fenerbahçeli yöneticilerden söz ederken şu sözleriyle sorunun yanıtını ne de güzel veriyor:

“Bu arkadaşların karar verme yetkileri bile yok. Bu, biraz ağır kaçacak. Ben bir şey soruyorum, buna bir zaman geçtikten sonra ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyebiliyorlar.”

TFF’de kararların nasıl alındığı, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne niye gönderilmediği UEFA Başmüfettişi Pierre Cornu’nun raporundan anlaşılıyordu. Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden “men edilme”ye götüren kararın TFF’den önce iki, sonra üç kişiyle yapılan yemekli/ içkili toplantıda alındığını Corcu’dan biliniyor.

Bu ne demek?

TFF’de önemli kararlar, Yönetim Kurulu'nda tartışılmadan veriliyor.

Gelelim, Fenerbahçe yöneticileriyle TFF Başkanı olarak Mehmet Ali Aydınlar’la görüşmelerine....

Fenerbahçe’den ne isteniyor?

Hemen ayaküstü karar verin!

Kim diyor?

Aydınlar.

“Ben bir şey soruyorum, buna bir zaman geçtikten sonra ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyebiliyorlar.”

Bu, yeni oluşan durumlarda da, Fenerbahçe’de son kararların Yönetim Kurulu’nda alındığını, Fenerbahçeli yöneticilerin karar verme aşamasında nasıl tutarlı davrandıklarını, “ben”i ön plana çıkararak keyfi  davranmadıklarını götermez mi?

İşte TFF’de alınan “hayati karar”lar, Fenerbahçe’de alınanlar...

*****

Fenerbahçe, kötü yönetiliyormuş!

“Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar veriyorlar. İnşallah ben haksız çıkarım ama Fenerbahçe'nin bugünkü yöneticileri kulübü uçuruma götürüyor. Fenerbahçe, tedavisi mümkün olmayacak büyük kayıplarla karşı karşıya kalabilir. Bu yönetim kuruluna ben de oy verdim ama iyi yönetsinler diye verdim. Bu tavır, bu tutum Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Bu yanlış yoldan bir an önce dönmeleri gerekir. Bu iş kavgayla olmaz. Herkesle kavgalılar. Sürekli taktik değiştiriyorlar. CAS'ta davaları var. Davayı kaybederlerse ne olacak? Fenerbahçe'yi Disiplin Kurulu'na verecekler. Fenerbahçe belki 3-4 sene ceza alacak. Bunun sorumlusu yönetim olur. Ben uygulamalarımla şayet Fenerbahçe'ye bir zarar verdiysem, bu zararı şahsen tazmin etmeye hazırım. Bedeli ne olursa olsun. Ama bugün Fenerbahçe'yi yöneten yöneticilere şunu söylüyorum. Bu davranışlarından dolayı Fenerbahçe zarar görürse, ben de onlardan bu zararı tazmin edeceğim Fenerbahçe adına. Fenerbahçe bu işlere bulaştırıldıysa, 100 yıllık kulübe leke sürülürse, bilsinler ki takipçisi ben olacağım. Fenerbahçe yöneticileri bu zararı karşılamaya hazır olsun. Fenerbahçe'de sessiz bir çoğunluk var. Sessiz çoğunluk da yarın ayağa kalkacaktır.''

Dışarıda UEFA’ya, içeride TFF’ye direnmek, hak aramak, teslim olmamak...Bütün bunlar, “kötü yönetmek”se, demek ki, bunun tersi iyi yönetmek!

Fenerbahçe, şimdilik yaptığı kısa açıklamada, Aydınlar’ın tavrını şöyle özetiyor:

“... sürekli çelişkili tavırlar sergileyen, bir gün başka ertesi gün bambaşka konuşan, görevde kalacağını söyleyip 24 saat geçmeden istifa eden sayın Aydınlar’ın açıklamaları, artık onun bu tarzına alışan bizler için çok da şaşırtıcı olmamıştır.”

*****

Mehmet Ali Aydınlar, TFF’deki zikzaklarıyla, içeride olup bitenden haberi olmamasını da ekleyelim, başarılı bir yönetici olmadığını gösterdi.

Bir de  konuşmalarında “ben”i öne çıkarması...

Mehmet Ali Aydınlar’ın Fenerbahçe aşkı, meğer Fenerbahçe’nin kötü yöneltildiğinden yola çıkarak başkan olmakta odaklanıyor/muş.

Fenerbahçe, sanki onun bunun eline bakan bir kasaba takımı!

 

TURGUT ÇELİK/ Mersin

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..