- Kategori
- Güncel
Mektup var, postacı yok!

Mektuplu siyaset!...
Unutulan, anılarda kalan “mektup”, “mektuplu siyaset”le gündeme geldi oturdu.
Mektubu, “mektuplu siyaset”e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeniden taşıdı.
“Değişim”le özdeşleşen Başbakan’ın bu tavrı, bir “değişim” değil, bir “eskiye dönüş”tü.
Olsun!
Başbakan, iyi ki, “eskiye dönüş” yaptı; bizi “mektuplu günler”e götürdü. Bu vesileyle, anılara yöneldik; “mektub”u, “postacı”yı anımsar olduk.
*****
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adına sonradan ne denirse densin, kamuoyundaki yaygın adıyla, “Kürt Açılımı” konusunda bir türlü görüşemediği CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la “mektup” aracığıyla ilişki kurdu. Baykal da, dün, mektuba mektupla yanıt verdi.
Ancak, ortada, ilginç bir durum var:
“Mektup” demek, “postacı” demek...
Ama ortada “postacı” yok!...
Mektubun üstünde “posta pulu”, “PTT damgası” yok!...
Ayrıca, mektup, korumayla yola çıktıktan sonra, belki de sahibine ulaşmadan, açıklanıyor.
Mektup, çoğaltılıyor; basına dağıtılıyor.
Mektup ve ekleri, kaynağından, bana da ulaştı e-posta yoluyla.
Hani, mektubun mahremiyeti?
*****
Mektup, bizi, sadece “mektuplu günler”e götürmekle kalmasın!
Siyasetin bir parçası durumuna gelse de, biz, bildiğimiz “mektuplaşma” yolunu geri getirmeye bakalım!
Mektuplu günlere!...