- Kategori
- Uzay
Merak, kısmi zamanlı düşler ve kapıdaki adam

Nihayet Dünyalılar Mars'ta...
Aç düşlerini, karıştır şöyle bir. Tek bir hayalin yaşadığı, sakin bir sokakta mısın yoksa kalabalık zengin bir dünyada mı, gör ve renklendir onları. Kısmi zamanlı bir düş tezgahı var mı oralarda? Tezgahın altında gizlediğin melodiyi çıkar. Çerden çöpten bir düş kur, onarılacaklara el at, olamaz mı? Tabii ki olabilir.
Süratli şekilde kaptırmış gidiyorken hayatın tam da içinde, kaza bile yaptırır düşler. Çerden çöpten deyip geçmemek lazım, en ulaşılmaz görünenler arasından en iyileri çıkar onların. Zaten düşlere hiç bir yerde tam zamanlı iş yok, tek bir yer hariç...
Nerede mi?
Kapat gözlerini, 570 milyon kilometre gidelim. Dünya üzerindeki en gelişmiş sistem ile donatılmış bir uzay aracından oturup Mars’a bakalım. Düşteyiz, havaya suya ihtiyaç yok, ufak bir gezinti yapıp dönebiliriz.
Merak, bizim aracımız.
Onunla insanlık ne yollar katetti.
Yine öyle oluyor.
Biz de misafir olsak bu yolculuğa neler olurdu dersiniz?
Şöyle bir karadenizli fıkrası canlanıyor gözümde:
Temel ile Dursun, NASA tarafından araştırmalar yapmak üzere Merak ile birlikte Mars’a gönderilmiş. Mars yüzeyine indiklerinde, Dursun Temel’e:
- “Temel, sen mekikte kal, ben biraz dolaşıp etrafı kontrol edeyim” demiş ve dışarı çıkmış. Yarım saat kadar sonra geri gelmiş. Bakmış uzay aracının kapısı kapanmış. Dursun gayri ihtiyari kapıyı çalmış, Temel de içerden seslenmiş: “Kim oooo?”
Hayal gücümüz geniş, Mars’ta yaşam olduğunu araştırmaya ne gerek var? Zaten biz çat kapı ziyarete gelmelerini bekliyoruz... Temel de içeriden uzay üssüne çay demliğinin yerini soruyor deseler hiç şaşırmam doğrusu...
Ramazan’ın bu sıcak günlerinde sizleri biraz gülümsetmek istedim.
Muhabbetle kalınız.