Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '11

 
Kategori
Blog
 

Mercimek köfteli "mini parti" yaptık.

Mercimek köfteli "mini parti" yaptık.
 

Gül Hanımın Org dersi almışlığı var. Klavyelerin yabancısı değildi,


Film içinde film. Kemeraltındaki Blog buluşmasından sonra aynı gün, sıcağı sıcağına, bizde buluştuk. 5 Çayı tertipledik. Gülgün Karaoğlu, Gül Serhat Tuna’larla…( Gülgün’ün köfteleri lezizdi)

Arka pencereden bir yel esti

Yaptık evlerimizde bir mini parti

Hem Dürüyenin güğümlerini kalayladık

Mercimekli köfteler yaptık

Sahanlardan kaptık

Geçti piyanoya Serhatın sarı Gül’ü,

Çaldı Rodrigo’nun “mercimekli köfte üvertürünü”

Ah vakitler nasıl geçti, nasıl geçti

Hızımızı alamadık

Pirmete’lerden başladık

Blogcuları dolaştık

Giden Gelmez Dağı’na” gidenler

Acep, niye geri dönmezler”

Diyerekten söylendik durduk

Yoklamalar yaptık

Kaçakları saydık /

Kimileri, hava değişimine girmiş

Kimileri “Daça’sına” çekilmiş

Kimileri “Giden Dönmez Dağlarında” telef olmuş

Pirmete, pirzolalık kahkahalar peşinde:

”MB’da kapıdan böyle kaçılıyor”

“MB’da bacadan böyle giriliyor”

Diyor

Seslendik: “Kumsala oturttuğun kayık,

“Yüzmek istiyor artık”

Bekleme Med-Cezir’i sen

Daha henüz vakit varken

İşte büle büle

Namik gitti askere

Alır gelir teskere

Hayde bre!

Nah teskere

Kandırdılar bir olup da bizleri

“Büle büle” deyip de avunduk.

“Sanallar” bir araya geldik

Böylecene sanallıktan kurtulduk

“…Aaaa dedik, bak, eli, var gözü var”

“…Aaaa dedik o da bizim gibi bakar

Yokmuş birbirimizden farkımız

Hep aynı sokağa açılır kapımız

Bu fasulye iki buçuk lira

Hem kaynasın, hem oynasın

Eski bakırlar, eski mangırlar

Sanal blogcular alıyorum.

En’amlar, kur’anlar, tesbihler

Seccadeler, rüya tabirleri,

Minare gölgesi, imam vaizler

Sela’lar, imameli tespihler,

Kaçan kocayı, geriye getiren dualar

Alıyorum, para peşin, kırmızı meşin

Sanal blogcular alıyorum

Hakikisiyle değiştiriyorum

Yeter ki, sizler de isteyiniz

Sevgi ile bir araya geliniz

Bu dünyayı siz mi yarattınız

Onlardan önce, siz mi vardınız?

Hadi ordan, sanallık yapmayalım

Kişiliğimize, kişilik katalım

Dünya dönüyor nasıl olsa

Canı sıkılan olursa

El frenini çeksin

“Ben sanalım inadı olursa

“Hadi sana, “uğurlar ola!”

Andık Sabiş’in o gece, güzelim meleklerini

Öpsünler dedik neremi, neremi?

Biz öpülmekten, onlar öpmekten bıkmadı

Ah, bu ne sevgi, bu ne sevgi

Eskiler bir bir anıldı

Olaylar kefelere kondu, tartıldı

Men Dakka duka, elemtere şiş

Bu değirmen nasıl dönmüş, bu ne iş?!

Anlayan beri gelsin vallahülazim mafiş!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..