Mersin Galatasaray’a Ters

Şampiyonlar Ligi'nde alınan galibiyet sonrasında açıkçası Mersin İdman Yurdu (M.İ.Y) maçı için endişeliydim. Birincisi Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez 3 puan alınmasının getirdiği haz ve rehavet, ikincisi de M.İ.Y.’nun sahasında muhakkak puan alması gerektiği gerçeğiydi. Galatasaray Avrupa maçlarına konsantre olduğu zamanlarda ligimizdeki kolay maçlarda bile puan kaybeden bir yapıya sahipti zaten. Üstüne üstlük takım dengelerinin hala oturmamış olması da Cimbom için bir handikaptı.

 

M.İ.Y haddini ve gücünü bilerek başladı oyuna. İlk önce rakibi orta çizgide karşılamayı sonra da ceza sahasına girmeden durdurup top çalmayı amaçlamışlardı. Bu taktiğin başarısız olduğu söylenemez nitekim maçın ilk yarısı da bu kısır oyun neticesinde 0-0 bitti. Tabi ilk yarıda Galatasaray’ın iki topu direkten döndü. Ancak bunun dışında bu da kaçar mı diyebileceğimiz bir pozisyon yoktu. Galatasaray’lı oyuncular topla çok oynadılar oynamasına da bir türlü tehlike yaratacak pozisyonları üretemediler. Sıkışan oyun ancak kanat bindirmeleriyle açılabilecekken bunu nedense pek az düşündüler. Birkaç defa Emre’nin Riera ile giriştiği denemeler az da olsa heyecan yarattı. Sağ kanatta Eboue Hamit’ten beklediği desteği göremediğinden etkisiz kaldı. Sıkışan oyunu açacak ikinci yol ise duran toplardı.

 

Nitekim maçın ikinci yarısında duran top organizasyonları ile girilen pozisyonlar etkiliydi. Galatasaray 1-0 öne geçtikten sonra M.İ.Y’nun oyun planı değişti ve o dakikalarda Galatasaray farkı açabilseydi şimdi 3 puanlık keyif çatıyor olacaktı. Ne yazık ki Burak’ın bencilliği, Hamit’in silikliği, Selçuk’un formsuzluğu Umut’u yalnız bırakmıştı. Emre’nin çırpınışları ve Yekta’nın sağlam oynama isteğini de Fatih Terim tırpanladı.

 

Fatih Terim maçın başından beri en etkisiz oyuncu olan Hamit’i oyundan almamak için orta saha dengesini önce Yekta sonra da Emre’yi çıkartarak bozdu. Oyunun bitmesine dakikalar kala kurtarıcı olarak giren ise bildiğimiz Sabri’ydi. Ondan önce giren Ambarat ve Aydın ise “Mersin’e tatile gelmişler” görüntüsündeydiler.

 

M.İ.Y isterse güzel futbol oynayabileceğini, Galatasaray’a kafa tutabileceğini, rahatça gol pozisyona girebileceğini ikinci yarıda kanıtladı. Golü yedikten sonra “hazırol”dan “rahat” pozisyonuna geçerek Galatasaray’ı korkuttu. O baskıya karşılık vermekte zorlanan Cimbom elle gelen düğün bayram hesabınca 1 puana sevinmek zorunda kaldı.

 

Bu maçtan alınacak çok ders var, var da bu kaçıncı ders olacak Fatih hocam? Hamit’in ölüsü bu takımda oynar diye bir kaide mi var. Saatli bomba Dany Semih’ten kaç gömlek üstün? Serbest vuruşları artık Burak mı kullanacak bundan sonra? Duran toptan kolay gol yeme kabusumuz daha ne kadar devam edecek? Bu kabuslar Fredy’yi geçti valla!