- Kategori
- Eğitim
Meslek öğretimi -5-
Mesleki Eğitim Merkezleri, eski adıyla Çıraklık Eğitim Mesleklerinde, Eğitim ve Öğretim, Meslek Liselerine göre, daha ekonomiktir. Öğrencinin bu okullara kayıt yaptrabilmesi için, kapsam dahilinde olan meslek türlerindeki , bir iş yerinde çalışıyor olması gerekmektedir. Bu sistemde, öğrenci haftanın sadece bir günü okulda, teorik olarak 8-10 saat ders almaktadır.
Mesleki Eğitim Merkezlerinin, Olumlu ve Olumsuz yönleri;
1. Öğrenci, ilköğretimden sonra mesleğini seçmiş ve hedefini belirlemiştir. Bu, hem mesleğini öğrenmesini, hemde para kazanmasını sağlamaktadır. Fakat mutlu değildir. Çünkü yaşı küçük olduğu için, çalışacağı mesleği, ailesi onun için seçmiştir. Yine de yapılan anketlerde, soru yanlış sorulduğu için, çırak öğrenci, mesleğini seviyor gözükmektedir. ( soru aynen şöyle; "Mesleğinizi Seviyor musunuz" soru, hem çocuğa sorulmaktadır, hem de sonuç sorulmaktadır. Halbuki, alınan ücretten memnuniyet, iş yeri çalışma saatleri vs. sorular sorularak, sonuca gidilmesi gerekir. Söz konusu anket, yıllar önce, çırak öğrenciler için düzenlenmişti)
2. Bu sistemden mezun olan öğrenci, yüzde 90 ların üzerinde, kendi mesleğin de kalmaktadır. Bu yüzden, öğretmen, ders anlatırken daha mutludur, çünkü anlattıkları boşuna değildir. Hem de yapılan yatırımlar karşılığını vermektedir.
3. Bu sistemde, devamsızlıktan başka bir nedenle öğrencinin sınıf tekrarı yoktur. Not sistemi, geçme kalmada kullanılmadığından, öğrenme ortamı tam olarak gerçekleşmektedir. fakat öğrenme ortamı süreklilik istediğinden, öğrenci haftada bir kez geldiği okula, iş yerinden kaçamak gözüyle bakmakta, bu da öğrenmesini zorlaştırmaktadır.
4. Meslek odaları ve diğer meslek kuruluşları, bu sistemde daha fazla sorumluluk alabilmektedir.
5. Okullar daha çok sanayinin içinde yer aldığından, öğrenciye ve öğretmene, mesleki yarar sağlamaktadır.
6. Meslek öğretmek için pahalı yatırımlara gerek bırakmamaktadır.
7. Ne yazıkki, bu sistemde de, bazı Mesleki Eğitim Merkezlerinde de, dönersermaye işletmeleri açılmıştır. Bunlar bir ara kapatılmış olmasına rağmen, daha sonra yeniden açılmıştır. Mesleki Eğitim Merkezlerinde, döner sermayeden sadece öğretmenler ve yönetciler (maddi olarak) yararlanmaktadır. Döner sermayelerin okullardaki asıl amacı, üretim içinde öğrencilerin öğrenmelerini sağlamaktır.
8. Aynı il merkezinde birçok Mesleki Eğitim Merkezi vardır. Bir çoğu, bazı mesleklerde yeterli öğrenci sayısına erişemediğinden, o meslekte sınıf açamamaktadır. Ve üretimin en önemli ögesi olan "Yönetici" lerin uygulamaları bile bazı açılardan farklılıkları göstermektedir. Halbuki, büyük bir Mesleki Eğitim Merkezi kampüsü bu sorunu doğrudan halledecektir. Her, küçük, okula müdür, müdür yardımcıları ve diğer personel atanarak, ve diğer bina vs, yatırımlarla, ülkemiz bence, büyük maddi kayıplara uğramaktadır.
Meslek Liseleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri Karşılaştırması:
1. Birisi örgün, diğeri Yaygın eğitim kapsamı sisteminde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu, orta düzeyde çırak yetiştirmektedir.
2. Meslek Liseleri son derece pahalı yatırmlarla ve geri dönmeyen yatırmlarla bu amacı gerçekleştirmeye çalışırken, Mesleki Eğitim Merkezleri, ekonomik ve geri dönen yatırmlarla mesleki, öğretimi sürdürmektedir.
3. Meslek Liselerinde geçme kalmaya dayalı not sistemi olduğundan, öğrenme ortamı (bu iddam, daha sonraki yazımda açıklanacaktır) gerçekleşmemektedir. Yaygın eğitimde sınıf tekrarı olmadığından, öğrenme ortamı daha olumlu gerçekleşmektedir.
4. İki kuruluştada, dönersermaye işletmesi vardır. Mesleki Eğitim Merkezlerinde, sadece öğretmen ve yöneticiler, dönersermayeden yararlanırken, Meslek Liselerinde, neredeyse 5-6 öğretmene karşılık bir öğrenci dönersermaye şletmelerinde çalıştırılmaktadır. Bu da amaca hizmet etmemektedir. Dönersermaye işletmeleri, öğrencilerin üretim içinde öğrenmelerini sağlamak için vardır. İdareci ve öğretmenlerin para kazanması için değil.
5. Her iki kuruluşta, özellikle üretim mesleklerinde öğrenci bulamamaktan şikayetçidir. Bunun nedenini de temel öğretimin sekiz yıla çıkarılması, İmamhatip okullarının engellenmek istemesi ve YÖK' ün sınav sistemi olarak açıklanmaya çalışılmaktadırlar. Bunların etkisi elbette vardır, bence asıl sorunlar; gözden kaçmaktadır. Bunları maddeler halinde sıralarsak;
a) Öncelikle Türkiye, artık eskisi gibi değildir ve süratla gelişmektedir. Üretimin hızla artması ve buna bağlı olarak gelişen ekonomi, köyden kente göçünde iyice yavaşlamasıyla insanlarımızı ve ailelerin düşüncelerini hızla değiştirmiştir. Eskiden, "Eti senin, Kemiği benim" diye iş yerine ve meslek öğrenmeye verilen çocuklar, artık ailelerin düşüncelerinin değişmesi ve gelişmesiyle birlikte, çocuklarını, ağır üretim mesleklerine vermemektedirler. Bence bu doğru bir seçimdir. Herkesin çocuğu kıymetlidir artık. Hiç bir aile, çocuğunun bedenen çalışacağı üretim mesleklerine vermez. Bu durum, yapılacak bir anketle kolaylıkla belirlenebilir.
b) Bunun yanında, çalışmadan para kazanmak kültürünün yaygın olmasıda, aileleri ve dolayısıyla çocukları etkilemektedir.
c) Ailelerin, çocuklarını "Masa başında çalışırken görme" kültürü halen devam etmektedir. Meslek Liselerinde, Elektronik ve Bilgisayar bölümlerinin, öğrenciler tarafından, ( pardon aileler tarafından) tercih edilmesi, bunun en büyük gösteresidir. Çünkü buralarda, atölye ortamı, beyaz önlüklüdür. Diğer taraftan, Mesleki Eğitim Merkezlerinde, Kuaför ve Berberlik mesleğinde çalışan öğrenci sayısının diğer mesleklerdeki azalmayla beraber hızla artmasıda, yukarıda bahsedilen kültürlerin etkisi ve ailelerin düşüncelerinin değişmesine, büyük bir örnektir.
d) Aileler tarafından, para getiren mesleklerin seçilmeside, öğrenci bulunamamasının nedenleri arsındadır.
Görüldüğü gibi, iş eninde sonunda, ailelere dayanmaktadır. Çünkü; meslek seçimini öğrenci değil, aileler yapmaktadır. Öğrenciler halen çocukturlar. Ve çocuklar meslek öğrenemezler. Çocuklar bu yaşlarda, oyun oynarlar. Doğaya veya bilimsel kurallara ters davrandığımızda, daha çok yanlış işlerimiz olacaktır. Ve bunun bedelini, hepimiz ödeyeceğiz.
Okuyucuyu sıkmamak için, bazı konular daha sonraki yazılarımda incelenecektir.
Meslek öğretiminin sorunlarının dile getirilmesi ve çözümü için faaliyetini sürdüren bir kaç dernek ve kuruluşların tesbit ettiği noktaların yanında, bana göre asıl problemler yukarıdaki tesbitlerdir. Yanlış haritalarla, doğru yerde adres aranmaktadır. Ülkemiz, her geçen yıl değişmekte ve gelişmektedir. Süratle, vakit kaybetmeden, Mesleki Eğitimi doğru yola oturtabilmemiz gerekmektedir. Bu da, bilimsel gerçeklerle kavga ederek değil, doğru ve evrensel ölçülerle sağlanabilir. Doğanın, kurallarıyla, kavga etmeyi bırakıp, ülkemizin, menfaatleri doğrultusuna tedbirler alınması kaçınılmazdır.