Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '15

 
Kategori
Sosyoloji
 

Metamorfik

Metamorfik
 

Ne kadar uzun zaman oldu Türkiye kurulalı beri, 8 yıl sonra yüz yıl olacak. Ve bu yıllar boyu değişen ve değişmeyen şeyler var:

Misak-Milli hayal oldu; sınırlarımız değişmek üzere!

Modernizasyon sadece tesis anlamında gerçekleşti; toplumun yapısı halen ciddi halde bozuk. Öyle ki bir kısım 14.yy’da yaşarken diğer bir kısım 22.yy’da!

Çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısı, toplam yapılan evliliklerinin üçte biri. İnanması zor ama gerçek!

Cahil ve haklarını kullanamayan kadınlardan oluşan bir toplumun ne olmasını bekliyorsak! Ne de olsa peygamber son karısıyla daha sekizindeyken evlenmiş ve buna esasen çocuk kadınlarda sorun yok! Sapıklık nasıl tanımlanıyorsa dünyada, İslam dininde bu vesileyle normalleştiriliyor! Ve modern Türkiye durmadan mahkemelerden iyi hal afları çıkartıyor!

Okuyan, çalışmayan, evlenen kadınlar, çocuk doğurup eve kapanan, okumamış veya okumuş kadınlar, hangi kadınlık hakkını savunacakmış? Ama her alanda olduğu gibi bu alanda da erkeklerin suçu olarak nitelemek ne kadar kolaycı bir yaklaşım; değil mi?

Atatürk’ü modernitenin merkezine yerleştirip modern insan olmanın sorumluluğunu ona yükleyip kendimizi her türlü bağnazlığın, ilkelliğin içine atarak, çıplaklığımızı ona, kapanmamızı dine yamamak, ne kadar da işimize geliyor. Çarşafın altına sıktığımız parfümler, giydiğimiz son derece seksi iç donları, kı...mızı gösteren etekler, modernlik altında toplumun içine çırılçıplak soyunmak, bizi demokratik, çağdaş ve gerçekçi bir bakış açısıyla son derece arsız yapıyor.

İki kelimeyi bir araya getiremeyen modern ve fit görünümlü gençler! Dilekçe bile yazamıyorlar! Çivi alfabesiyle adlarını zor yazarlarken, ilkokul birinci sınıfta el yazısı ile alfabe öğretiliyorlar!

Devlet sağlık konusunda öğretmenlere velileri bilgilendirin görevi veriyor, öğretmenler organik tarımı önerirlerken, satılan tek bir organik ürün yokken doktorlar utanmadan kendi ekmeğinizi yapın diyor. Yani Karadeniz fıkrası bile bu kadar komik değil çünkü çiftçiye organik tohum yasal olarak YASAK!

Her konuda mastürbasyon yapmaya pek meraklıyız!

Kı..nı silemeyen çocukları ilkokula başlatıp blok ders yaptıran zihniyet, çocuklara fiziksel gelişimleri için haftada sadece bir-iki kez beden eğitimi dersi yaptırıyor!

“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur!”

Güzel insan= estetikli-ilaçlı-şişirilmiş-indirgenmiş-boya-kübü-metmorfik-zayıf-kaslı Türk gençliği. Kıllarından arındırılmış tertemiz Türk gençliği!

Anadolu Lisesi bitirilmiş Avrupai Türk Gençliği! Zekasını Google ile ölçen son derece çalışkan, ailesinden her türlü imkanları gören, çalışma hayatına mümkün olduğu kadar geç atılan, ayıp sevişmeyi modernite sanan, metamorfik, kendi dengesini bulmaya çalışan kararsız yapıda değişik bir Türk gençliği!

Diyeceksiniz sen yurt dışına hiç mi çıkmıyorsun? Oradaki gençleri görmedin mi?

Doğru, Rusya’da Almanya’da gençler toplu taşıt kullanırken mütemadiyen roman okuyorlar! Nasıl görmem? Biz de okuduğumuz romanların yarısını toplu taşınma esnasında bitirmiştik!

“Hiç Türk’e benzemiyorsunuz!”

“Who says that I am Turkish? I am world citizen”*

Tabi ki kötü yanları yok mu onların? O kadar çok ki! Ama biz onlar gibi olalım demiyoruz ki!

Yıllardır şunu ifade ediyoruz: “Türk Mühendisliği” yapılmıyor bu ülkede! Dünyada Türkoloji Enstitüleri bizden fazla Türklük üzerine sosyolojik, tarihsel ve sosyo-politik araştırmalar yapıyorlar!

“Ama biz Osmanlı torunlarıyız. İman gücümüzle Çanakkale’yi düşmana vermedik. Şayet namaz kılan askerimiz olmasaydı, bizde günah içinde ölüp yok olacak ve güzide İstanbul’umuzu kaybedecektik!”

Strateji kelimesine niye ihtiyacımız olsun ki bizim iman gücümüz var!

Peki neyi başardık?

Tüm devlet kurumlarını oluşturmayı başardık!

TC zengin bir devlet oldu ama Türkler zengin bir halk değil!

Dünyaya kapitülasyonlara benzer bir şekilde açılmayı başardık. Dolar resmi para birimi oldu!

Dünyadan ihracat yapmak üzere borç para dilenirken yaptığımız ihracatın sadece %10-15’ini peşin tahsil edebiliyoruz!

Fiyatı onlar belirlerken –çünkü markamız yok- üretim kaynaklarımızı biz kullanıyoruz ve aç kalmadığımız için Allah’a dua ediyoruz! Ve bazı istatistiklere bakıp kendimizi başarılı ilan ediyoruz.

El alemin Chavrolet’ini Türk arabası diye millete gazlıyoruz! (Yuh artık!)

Ben 23 yıllık mühendisim ve bu kepazelikten sıkıldım!

Son olarak Mevlana’yı da analım:

“Ya göründüğün gibi ol  ya da olduğun gibi görün!”

Yani metamorfik!

By Anıl Yiğit

(*Kim diyor Türküm diye? Ben dünya vatandaşıyım)

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..