- Kategori
- Deneme
Mezartaşı Edebiyatı

Sizin bir yakınınız öldü mü? Kabir ziyareti kültürü edindiniz mi? Mezarlığa çocuklarınızla birlikte gittiğinizde içinizden kendi kendinize, ‘Bugün ben Fatiha okuyayım, yarın çocuklarım okur’ demek geçti mi? Veya ölen bir yakınınızın yerine kendinizi koyup, ‘Bugün bana, yarın sana, / Bir Fatiha okusana’ demeyi düşündünüz mü?
Fethiye’nin aydınlık/güler yüzlü, fötr şapkalı, Baba Dağı’ndan daha babacan, kültür dervişi Ünal Şöhret Dirlik, Anadolu’daki sessiz şehirleri gezerek Mezartaşı Edebiyatı’nı özgün bir dille yazmış.
“ ‘…Yanlış yolda mıyım? Doğru yolda mıyım, derken ölümü de hatırlayacaksınız. ..Ölenin son isteği, bir mezar taşının aldığı kadar yazılabiliyor…’
‘Tarihe Işık Tutan Mezartaşı: Kayaköy’de Araştırmacı Ömer Karayumak tarafından okunan 1232 (1816) tarihli bir mezartaşı yazısını aşağıda sunuyorum.
1. Ah eyledim zari kıldım zevk-ü sefa görmedim
Ecel gelmiş ömür dolmuş, muradımı almadım
Fani cihanda bir dolu ömür sürmedim
Kırkına kadar imiş, ben ezelden bilmedim.
Sene: 1232 (1816)
Kayaköy ‘Ebdo Hora’ mezarlığı’nda
Osman Ağa’nın kerimesi
Ayşe Dudu ruhuna Fatiha.
…
‘Artık demir alma zamanı gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan’..”
Ünal Şöhret Dirlik, Mezartaşı Edebiyatı, Dirlik Yayınları.