- Kategori
- Haber
Michael Jackson, efsane öldü...
Micheal Jackson
Aylardan haziran, günlerden 26 ve saat 01.30.. Biraz önce oğlum seslendi içeriden.. "Anne, Micheal Jackson ölmüş' diye. Gayri ihtiyari koştum odasına yazıyı okumaya. Son dakika haberi, sadece 'öldü' diyordu. Google da taradım, yabancı kaynaklı haberlerde doğrulanıyordu. Bugün saat 12.00 civarı, evdeki bir çalışanı 911'i arayarak, acil ambulans istemiş. Hastaneye getirildiğinde bir doktor, kalp krizi sonucu duran kalbi çalıştımaya çalışmış fakat, kendisini hayata tekrar döndürmeyi başaramamış. Bir efsane gitti.
Ben Micheal Jackson'un fanatiklerinden olmadım hiç bir zaman. Ancak çok güzel muzik yaptığını kabul ederim. Dansları muhteşemdir. Görselliğe hitap eder. Jackson deyince aklıma hep 'TRİLLER' klibi gelir. Aslında bir zamanlar, köleliği, esareti yaşamış bir zenci topluluğunun, içinden bu kadar başarılı bireyler çıktıkça, mutlu olurum..
Ancak, söhretleve sınırsız parayla birlikte gelen mutsuzluk, ne yapacağını bilememe, ulaşacak bir hedefin kalmaması, gayesiz, sürekli benliğini kaybetmeye başlayan bir kişilik doğurmuştur. Böyle söhreti asla istemem. Micheal'ı dediğim gibi çok sevmedim, ancak takdir ettim başarısını. Ne zaman ki, şaşırıp kendi teninden, soyundan utanan bir Micheal oluştu, bir daha yaptığı muziği dinlemek gelmedi içimden. Siyahlığına alıştığımız, beyaz bir Micheal... Açık bir red ediş... Bir ruh hastalığı.. Gittikçe, tüm bedeniyle oynaması sonucunda, bir 'hilkat' garibesine dönüşen bir insanoğlu.. Bir yüz.. Kulakları uzayan, eriyen biri... O suratı görmeye tahammül edemedim...
Bir gün, (ispatlanamadı) küçük çocuklara tacizlerini duyduğumda, suçlamaları izlediğimde ise, bu ismi hafızamdan da silmeye çalıştım.. Ta ki bu haberi duyuncaya kadar..
Ölenin arkasından konuşulmazmış, ama ben hissettiklerimi ve görüşlerimi paylaşmak istedim. 'Micheal, sen siyah halinle, ilk çıktığın günkü, taze, cıvıl cıvıl halinle güzeldin. Sen, sana verilmiş güzelliği, kendi ellerinle, kendi paranla yok ettin. Sen, adını kendin kirlettin.' Bu yazıyı ise, 'o temiz, umutları olan, ilk gün izlediğim Micheal' için yazdım. Taktiri elbette biz değil, Tanrım verecektir. Umarım sevabların, günahlarından fazladır. Sadece söyleyebileceğim bunlar.. Yolun açık olsun..
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 771 kez görüntülenmiştir