Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '18

 
Kategori
Siyaset
 

Mike Pompeo’nun Türkiye’yi Köşeye Sıkıştırma Stratejisi

Mike Pompeo’nun  Türkiye’yi Köşeye Sıkıştırma Stratejisi
 

ABD Başkanı Donald Trupm’un ani bir kararla Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı görevden alması, bizleri şaşırttı mı? Aslında, beklenmedik bir gelişme olsa da “hayır, çok da şaşırtmadı”.  Bu durum, önceki dönemlerde olsa, dünyada üzerinde en çok konuşulan birinci gündem maddesi olurdu. Ama şimdi herkes “Trump’tur ne yapsa yeridir” deyip, fazla da üzerinde durmuyor.

Ancak bu kez yapılan bakan değişikliği Türkiye açısından öyle üzerinden es geçilecek bir gelişme değil. Çünkü Tillerson’nun yerine gelen yeni bakan Mike Pompeo, Amerika ve Türkiye medyasından öğrendiğim kadarıyla Türkiye karşıtı birisi. Pompeo henüz bir kongre üyesi olarak istihbarat komisyonundayken bile Türkiye ve Cumhurbaşkanı aleyhine konuşmalar yapmış biridir. Bundan da öte 15 Temmuz hain darbe girişimi konusunda FETÖ ile aynı çizgide olması bile tek başına onun Türkiye düşmanlığının boyutunu göstermeye yeter de artar bile.

Şimdi diyeceksiniz ki, Türkiye karşıtı olmayan, 15 Temmuz darbe kalkışmasını FETÖ ağzı ile yorumlamayan Batılı Dışişleri bakanı mı var?  Belki yoktur, ama Pompeo’nun durumu biraz daha farklı. Çünkü yeni ABD bakanının dış politikasını ısrarla Türkiye karşıtlığı üzerine kurmak ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyen, bu konuda uzlaşıdan yana olmayan biri.

Belki bir yere kadar, buna da eyvallah der, ona göre dikkat edersiniz. Ancak burada Türkiye için en sıkıntılı nokta şudur. Anladığım kadarıyla Pompeo, YPG ile işbirliği yapma konusunda ısrarlıdır ve bu politikasını engelleyen Türkiye’yi de zor durumda bırakmak için ABD dış politikasında yeni açılımlar yapmak istemektedir.

Pompeo’nun yeni stratejisi de Rusya ile yumuşama politikası güderek, bir yerde belli çıkarlar etrafında anlaşmaları ve tabii ki, Türkiye’yi yalnızlaştırma ve ters köşe etme üzerine kuruludur. Bu durum, domino taşı etkisi yaparak, Türkiye’yi ciddi bir strateji değişikliğine götürecek bir gelişmedir.

Bilindiği gibi Türkiye, son bir yıl içinde ABD’nin YPG konusundaki ısrarına karşılık, bir denge politikası ile - bazılarına göre de eksen kayması ile-  Rusya ile yakınlaşmış ve hatta Rusya’dan trilyonluk silah alımı bile yapmıştı. Daha da önemlisi Türkiye, eğer Zeytin Dalı harekâtıyla, sınırlarını terörden koruduysa, ABD’ye rağmen Afrin ve çevresinde başarılı askeri operasyonlar yaptıysa bunda Rusya’nın katkısı yoktur, ama izni vardır. Yani Rusya, kendi kontrolünde olan hava sahasını bu harekât için Türkiye’ye açtı. Demek ki, Türkiye-Rusya işbirliği ABD’nın çıkarlarına çok ters geliyor.

Türkiye’nin YPG konusundaki kararlılığını anlayan ABD yönetimi,  bu amaç doğrultusunda Türkiye’nin ilerlemesinin önüne geçmek için ezeli düşmanı Rusya ile bile anlaşmış durumda. İşte bunu sağlayan kişi de Trump’un eski danışmanı, yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan başkası değil. Pompeo, daha CİA başkanı iken, yani bundan bir ay önce, Rusya ile yakınlaşma politikalarına başlamış ve ‘ABD’ye girmeleri bile yasak olan Rusya’nın üç önemli istihbarat teşkilatının başkanını Washington’a getirterek onlarla gizli toplantılar yapmıştı.’ Bu toplantıların da amacı Rusya ile anlaşmaktır.

Rusya Devlet Başkanı Putin, son yıllarda yürüttüğü strateji ile çok akıllı politikalar yürüterek ülkesinin güvenliğini ve itibarını en yüksek seviyede tutmaya çalışıyor. Pompeo’nun yeni hamlesine ne tepki vereceği henüz belli değil. Şüphesiz, alacağı tavizler, Türkiye ile giriştiği işbirliğinden daha fazla ise şüphesiz kabul edecektir. Bu da, Türkiye’ye sırt çevireceği anlamına gelebilir.

Öyle anlaşılıyor ki Türkiye, Rusya ile yakınlaşması üzerinden kurduğu tüm stratejilerini acilen gözden geçirmeli ve yeni B planı üzerinde çalışmalıdır.

Ne diyelim? Herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır.

 

 
Toplam blog
: 81
: 623
Kayıt tarihi
: 18.10.17
 
 

1963 yılında dünyaya geldim. 1985 yılında Atatürk Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde..