- Kategori
- Siyaset
Milli irade palavrası

Kalabalık mı irade mi?
Millet iradesi, millet iradesi, nedir bu millet iradesi? Ekşi sözlükte “cazip gelenin yerine doğru olanı yapabilme” gücü diye bir tanım var irade için. TDK sözlüğü “bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü” diyor iradeyi açıklarken. Kendini tamamen kadere teslim etmiş bir insanın yukarıdaki iki tanımdan birine uygun davranması söz konusu olabilir mi?
TDK sözlüğüne göre bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücüne sahip insanın bu kararının doğru olması gerekmez, yanlış karar verme iradesi de vardır. Ekşi sözlükteki tanıma uygun bir davranışta bulunabilmek için de doğrunun ne olduğu konusunda ortak bir tanıma ulaşmış olmamız lazımdır.
Hal böyle iken millet iradesi veya milli iradenin doğru olduğuna karar vermek olası mıdır? Millet doğru yapar demek doğru mudur? Doğrunun ne olduğu felsefi olarak yüzyıllardır tartışılmış, ve doğrunun tek olmadığı konusunda neredeyse hem fikir olunmuştur. Hele hele buna hakikat ve gerçek gibi kavramlar karıştırılarak kafalar allak bullak edilmiştir.
Siyasetçi ortaya çıkıp millet iradesinin varlığından ve var olan bu iradenin doğruluğundan söz ettiğinde yalakalık yapıyor demektir. Bu yalakalık bizim gibi ülkelerde zirve yapmaktadır. Zırvanın zirve yaptığı ülkelerde millet iradesinin, milletin tek doğru seçici olduğu yalanı iktidarı almış olanların çok işine gelir.
Cazip gelen yerine doğru olanı yapan insan sayısı ne kadardır? Böyle bir insan hangi özelliklere sahip olmalıdır?
En azından özverili insanlardan söz ediyor olmalıyız. Bireysel çıkarını toplumsal çıkarlar uğruna terk edebilen insanlardan söz ediyor olmalıyız. Yasalar olmasa da dürüst ve başkasının hakkını yemeyen insanlardan söz ediyor olmalıyız. Başka insanların varlığına saygı gösteren insanlardan söz ediyor olmalıyız. Adalete ve hukuka saygılı insanların varlığını anlatıyor olmalıyız. Bu insanların seçtiği yönetimler de bu özelliklere sahip olurlar. Var mı bu özellikleri taşıdığını düşündüğünüz iktidarlar?
Eğer fanatik bir kafa yapısına sahip değilseniz böyle bir seçimin şimdiye kadar yapılmadığını bilirsiniz.
Yani millet iradesinin doğruluğu palavradır. Çünkü öyle bir irade yoktur, cazip gelenin doğru olana tercih edilmesi iradesi vardır. Niçin millet iradesi dediğimiz şeyin doğruyu seçmediğini söylüyorum, çünkü insan iradesinin doğruyu seçebildiği anlar nadirdir, çünkü insan işine geleni seçer, doğru olanı seçmez. Çünkü insan uzun süredir geleceği değil an’ı düşünmekte ve yaşamaktadır. Her gün evine yiyecek gönderilen, kışın kömürü temin edilen insan “balık vermek yerine balık tutmayı öğrenmek” gibi bir söze garip bakar. Çünkü balık verildiği sürece karnı doymaktadır, onun doğrusu kapısına konulan balıktır ve bu geleceğin yanlışıdır. Ama onu ilgilendirmez. Bu irade ne kadar güvenilir bir iradedir sizce?
Seçim sonuçları doğru sandığını seçmekten ibarettir. Kendi kararını veremeyen bir topluluğun kandırılmasından ibarettir, kandırılamayan toplumlarda yüzde 47, yüzde 50 oylara rastlayamazsınız. Oralarda millet iradesi daha sağlıklı bir şekilde sandığa yansır, en fazla yüzde 30 lar civarında oy çıkar bir partiye ve çoğunlukla koalisyon olur, tüm fikirler , tüm doğrular mecliste olur. Millet iradesinden söz ediyorsak irade çok fazla fikrin temsili ile tecelli eder.
Yarattığınız mazlumlara oy topluyorsanız, tecelli eden irade değil, milli inattır, millet inadıdır. Bu inat yeni ve farklıya iyi gözle bakmamak, kendinden olduğunu sandıklarının doğru olduğuna inanmaktır.
Bu inat çağdaş olmak ile alay eder, bu inat reform istemez, bu inat hicranlı aşk hikayeleri ve kül kedisi masallarını sever. Bu inat okumayı sevmez. Bu inat farklı olanı reddeder, karşı çıkar ve olduğu yerde çakılır kalır.
Bizim siyasetimiz “milli iradeyi” “gerçek milli iradeyi” engelleyip, milli inadı teşvik etmektedir.
% 10 barajın olduğu yerde milli irade doğru seçim yapamaz.