- Kategori
- Blog
Milliyet Blog Değişiyor (Oturmaya mı Geldik)

Sevgili Arif Öğütçü’nün son blogundan sonra ortalık şenlenecek, bereketlenecek diye bekledim ama ı-ıh.. Yaprak kımıldamadı. “Oturmaya mı geldik ayol, haydi bakiyim” diye ısrar etmesini de bekledim ama ı-ıh..
Sanırım o konuda en isabetli yorumları sayın Culduz ile sayın Pirmete yaptılar. Tabi Arif kardeşimiz sevgili Culduz’un yorumuna “Kendim için istiyorsam ne olayım, maksat masalar boş kalmasın, bir şekilde kareyi kuralım, kağıt, taş falan çalan olursa da görmezden geliriz bundan böyle ne yapalım” diye orta karar bir yorum yazarak topu yine taca attı ama gözlerimizden ve dikkatlerimizden kaçmadı.
Halbuki bal gibi de kendisi için istemişti. Benden de istedi oradan biliyorum. Benim taslak ambarımda bulunan 500 blogun -istihbaratı artık nereden aldıysa, Balcı’dan şüphelenmem için sebep yok- bir kısmını istedi.
“Murat Hocam, şu senin taslak hanendeki 500 küsur blogdan birkaç tomar verir misin. Blogu canlandırmaya çalışıyorum da üst üste yayına vermem lazım. Hayır bende de var ama kötü günlere saklıyorum, sen nasıl olsa memur adamsın, her gün yayına vermesen de olur” dedi.
Hayır, lafın arasına Beşiktaşı filan karıştırmasa –Beşiktaş da karıştı bu arada– verecektim. Malumunuz yeni patronumuz Beşiktaş başkanı Sayın Yıldırım Demirören. İşte aklınca yönetime göz kırpıyor. Yani sizler maksadı hala anlamadınız di mi. Anlatayım..
Arif kardeşimiz açıktan Beşiktaş ve Beşiktaşlılığı öven yazılar yazamadığından satır aralarına şifrelediği mesajlar sayesinde emeline nail olmayı düşünüyor. Beşiktaş ismini kariyer basamaklarından kullanma arzusunda kanımca. Sayın Demirören Beşiktaşlı mesajları görünce ne olacak?
“Alo yaz kızım, ha pardon sadece kızım.. Bana Milliyet Blog editöryasını bağlayın. Oradan da Arif Öğütçü’yü buldursunlar. Onun da içinde olduğu konferans görüşme tertip edilsin. Milliyet Blog’un yeni idari yapılanmasını konuşacağız.” diyecek.
Siz satır aralarındaki mesajları göremediniz mi yoksa? Onları da bir dahaki blogta çözümleyeyim.
Sevgi, hürmet ve muhabbetle..
Murat HACIOĞLU
İstanbul / 8 Mayıs 2011