Milliyet blog içinde yazılar ve yayın

Çoğu blog yazarları, yazılarının bekletilmesinden, geç yayına alınmasından dertleniyor. Editörlere sitemler ediliyor. Kimilerinin bir yolla editörlerle ilişkili olabileceğinden dem vuruluyor. Ayrıca editörler ve çalışma şekillerinin merakı söz konusu. Onlardan da bir Allah’ın kulu çıkıp tüm bu sorular üstüne bir açıklama yapmıyor. Büyük çoğunluk için gizemlerini koruyorlar. Muamma…

Benim de yazanlar gibi işleyiş sistemi ve yazılı kuralların dışında hiçbir bilgim yok. Yalnız gördüğüm ve anlayabildiğim kadarıyla; onayı geciken yazılarda mutlaka bir takım yazım ve cümle yanlışları, ifade eksikliği veya karmaşıklığı, resim, başlık ile içerik arasında uyumsuzluk olduğunu gözlemleyebiliriz. Onayın gecikmesi esnasında, yazıya tekrar göz attığım zaman, “iyi ki onaylanmamış” diye düşündüğüm oluyor.

Ayrıca hem yazar, hem yayınlayan açısından olası hukuki problemlerin onayı geciktirdiği bir gerçek. Yazı onaydayken gecikme nedenini yazı üzerinde araştırıp bulabildiğim ve düzelttiğim zaman anında onaylandığına çok tanık oldum.

Bazen yazanın ve onaylayanın gözünden kaçan yanlış ve noksanlıklar da olabiliyor. Bu durumda yayından çekerek düzelttiğinizde ikinci onay gereksiz yere uzatılabiliyor. Oysa onaylanmış bir yazının düzeltilmesi söz konusu. Bunun daha hızlı bir şekilde yayına alınması gerekir.

Verilen haberlerin doğruluk derecesi önemli. Bu konuda tereddütler var. Çünkü gazetelerden alınarak üzerinde yorumlar yapılan yazılar baş köşeye oturtturuluyor. Halbuki yazarın ilinden yöresinden getirmiş olduğu haberler daha özgün, daha ilginç.

Son zamanlarda logo resimlerinde ve konularda bir paralellik veya armoni fark ediliyor. Benzer konu veya kategoriler aynı anda çıkarılıyor.

Şiirler kategorisinde kaliteli şiir az. Anlaşılan şiirden anlayan editör sayısı çok değil. Genelde klasik, rasgele şiirler çoğunlukta.

Yazıların konulara göre yayınlanmasında, günün ve haftanın zaman dilimleri de önemli. Örneğin, mesai saatleri, hafta sonu tatili, gece gündüz fark ediyor gibi.

Sonuç, yazım kuralları, anlatım yanlışları ve bozuklukları açısından daha sıkı bir denetimin gerçekleştirilmesi iyi olacak.