Milliyet Blog Sürecimin Kırılma Noktaları

Sevgili dostumuz Özlem Hanımefendi, “<ı>Blog Hesap Özetim...” başlıklı bir yazı* yayınladı ve birtakım hassasiyetlerini paylaştı. Eminim ki dile getirdiği duyarlılıklarının pek çoğunu ya da bir kısmını, birçoğumuz da hissetmekteyiz.

Bendeniz, yaklaşık yirmi ay kadar önce bu platformda, iç sesimi, duymak isteyenlere açtım. Yıllar öncesinden gelen yazma maceram, burada farklı bir boyut kazandı. Ayrıntılarına burada tekrar girip, bu yazımın amacının dışına çıkmak istemiyorum. Daha önce yayınladığım üç-beş yazımda, bu konuları sizlerle paylaşmıştım. Ancak bu noktada tek bir cümle söylemem gerekirse o da şudur: Milliyet Blog sayfalarında kaleme aldığım altı yüz küsur yazının bir tek harfinden, karakterim ve çizgimle burada ortaya koymuş olduğum duruşumun minicik bir ayrıntısından dahi pişmanlık duymadım, keşke yapmasaydım, keşke yazmasaydım demedim.

Hata yaptığım zamanlarım pek tabi ki oldu. Bu noktalarda gerek muhataplarımdan özel olarak, gerekse yazdığım bir yazıyla alenen, özür dilemesini de bildim.

Aldığım bazı dersler neticesinde de özellikle son birkaç aydır, bir miktar daha kabuğuma, kendi iç dünyamın meselelerine, kıta sahanlığına çekilmeye çalıştım. Bu konuda, özel bir hassasiyet gösterdim, gösteriyorum.

Yirmi aylık yolculukta birkaç defa kırılma noktalarımdan geçtim. Bunlardan sadece biri, tamamıyla kendi ruhsal iklimimin bir yansımasıydı ve bu etki, bana bir veda yazısı** yazdırdı. Ancak burada tekrar etmek istemediğim ve beni olumlu anlamda çok şaşırtan tepkilere dayanamayarak, buralardan gidemedim.

Diğer kırılma noktalarım ise hep burada yaşadığım üzücü hadiselerden kaynaklandı. Üzücü hadiseler dediysem de bunların toplamı ikiyi üçü geçmez<ı>. “Neden üzülüyorum, ne için, ne gereği var, değer mi durduk yerde ve anlamsız yere sıkıldığına?” gibi sorularımın, zaman zaman ağır baskısı altında ezildiğimi hissettim. Ama netice itibarıyla, bugün buradaysam ve kimse de beni ellerimden kelepçelemediyse bu sayfalara, yine kendi iradem dahilinde buradayım. Tıpkı hepimiz gibi.

Hayatın, hep bir muhasebecinin “T” hesabı gibi bize defter tutturduğunu düşünürüm zaman zaman. Defter-i kebirin aktif ve pasiflerine bakar durur benim türüm. Buradaki aktiflerimiz de demek ki hala pasiflerimizden fazla ki, manevi gönül bütçemiz hala artı veriyor olmalı ki dükkan açık değil mi?

Ne zaman zarar yazmaya başlar hesap, çekeriz iflas bayrağını, alırız şapkamızı, döneriz diğer iç denizlerimize. Hani bir süre önce çıktığımız, o karanlık dehlizlerimize.

Gelelim, Özlem Hanım’ın yazısında sorduğu konuya: Kendisinin bahsettiği imza kampanyamıza tam 795 Milliyet Blog Yazar ve Okuru destek olmuştu. Konuyu yakın takip eden dostlarımız gayet iyi bilmektedir ki ben, hadiseyi gündeme getirdiğim ilk gün ne dediysem, harfi harfine uyguladım. Ve son değerlendirme yazımda da bu konuyu kesinlikle tartışmayacağımı beyan ettim. Ok gibi dosdoğru durduğum yerdeyim hala. Bu anlamda da sorunuza cevap verirken fazla ayrıntıya giremeyeceğim. Umarım bana anlayış gösterirsiniz.

Milliyet Blog ve Milliyet yönetimi ne yaptı diyorsunuz? Konuyu en başından sonuna kadar, tüm ara süreç, gelişme ve tartışmalarıyla takip ettiler. Birkaç defa kendileriyle irtibatım oldu. Kampanya sonunda da metni ve altındaki 795 imzayı kendilerine ilettim. Ve bu mailimi de, sayfamda sizlerle paylaştım. Halen de mevcuttur***.

Milliyet Blog yönetiminden bana gelen geri dönüş, metin ve imzaları gerek web sitesi yönetimine gerekse gazete idaresine ilettikleri yönünde oldu. Bu kadar...

Takdir ve değerlendirme, pek tabi ki kendilerine aitti, öyle de oldu zaten. Ben de bu noktada daha fazla söz söylemek istemiyorum. Bu vesile ile o günkü çığlımıza ortak ve destek olan, gönül seslerini duyuran, sevgili dostlarımıza, küçük kardeşlerime, saygıdeğer büyüklerimize bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.

Bence çok önemliydi...

* “Blog Hesap Özetim...”: Yazarın tüm blogları yayından kaldırıldı (24/01/2008).

** "Son Yazım": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=32438

*** “Teşekkür ve Değerlendirme”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=72890