Milliyet Blog toplantıları üzerine

Milliyet Blog sitesine 2007 yılının Ağustos ayında üye oldum ve o zamandan bu zamana kadar geçen süreçte 1050 tane yazım yayına çıkmış… Yaklaşık dört yıllık bir serüven… Bu zaman dilimi içerisinde Milliyet Blog ortamında düzenlenen birçok toplantıya iştirak ettim. İlk olarak Antalya’da toplanan Antalyalı Milliyet Blog yazarlarının toplantısına katıldım. Güzel bir toplantı olmuştu. Blog ortamı içerisinde yazan kimi Antalyalı yazar arkadaşlarla tanışma fırsatım oldu. Daha sonrasında Fethiye’de ikâmet eden yazarlarımızdan Sayın Coşkun Karabulut’un organize ettiği Ölüdeniz toplantılarına katıldım. Yine Milliyet Blog yazarlarından Sayın Talip Bölükbaşı’nın organize ettiği Eskişehir’deki Türk Hava Kurumu tesislerindeki buluşmaya da icabet ettim. 2009 yılının sonunda Salih Erdağı’nın Dikili’de organize ettiği toplantıya da katıldım… Sonrasında Antalya’da zaman zaman kimi Milliyet Blog yazarı arkadaşlarla bir araya geldiğimiz oldu. Geçtiğimiz yıl yazar arkadaşlarımızdan Gaziantep’te ikâmet eden Sinan Tütüncüler (Bibliyofil) Antalya’ya geldiğinde kendisi ile iki kez bir araya gelme fırsatım oldu. Bir ara Antalya’ya tatil amaçlı gelen Sessiz Çığlık’la (Yüksel Hanım) bir araya geldik ve kendisini tanıma fırsatımız oldu. Bütün bu toplantılardan, buluşmalardan, tanışmalardan hayli memnun kaldığımı söyleyebilirim. Türkiye’nin dört bir yanından Milliyet Blog ortamında yazan arkadaşlarla bu toplantılarda tanışma fırsatım oldu. Site ortamından tanıdığım bu arkadaşların birçoğu ile yüz yüze sohbet etmek, tanışmak güzel bir sosyalleşme hareketi olarak hayatımda yerini aldı. Farklı kişilikte, farklı düşünce de değişik değişik insanlar… 

Bir süreden beridir ki Antalya’da ikâmet eden yazar arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Sohbet ediyoruz, birbirimize takılıyoruz ve birkaç saat bir arada güzel anlar yaşıyoruz. Görünen o ki Antalyalı yazar arkadaşlar toplantılarını aynı düzen içerisinde sürdürecekler. Bir aksilik olmadığı sürece bu buluşmalara icabet edeceğim. Ne var ki bu buluşmaların, toplantıların eksik kalan yanları oluyor. Üzerinde durmak istediğim nokta tam da burası… 

Milliyet Blog ortamı en nihayetinde insanların kendilerini kısmen de olsa ifade ettikleri bir platform. Olaylar ve olgular karşısındaki düşüncelerini, tutumlarını, tavır alışlarını dile getiriyor, paylaşıma açıyor yazar arkadaşlar. Çok da güzel oluyor. Zira çağımızın kaçınılmaz gerçeklerinden birisi internet ortamı ve biz bu gerçeğin tam ortasında yer alıyoruz. Onca çılgınlıkların yaşandığı internet ortamında belli bir kaliteyi yakalamış durumda Milliyet Blog ortamı. Pek tabii ki eleştirimiz bakidir... Milliyet Blog ortamında var olan dinamizm her türlü eleştiriye rağmen takdir edilecek düzeyde. Gündemi işgal eden her konu hakkında, yaşama ilişkin her türlü hadise hakkında yazıyoruz. Hem de bıkmadan… Hem de büyük bir iştahla… Ne var ki bu sıkı yazım aktivitesine karşın, bu denli üretkenliğin hakim olduğu ortam reel hayatta buluşmalara dönüştüğü zaman bir şeyler sanki eksik kalıyor… Özellikle Antalya’da ikâmet eden arkadaşların ortalama ayda bir kez bir araya geleceklerini düşünecek olursak ve bu buluşmalar aynı düzen içerisinde gerçekleşmeye devam edecek olursa, bir yerlerde tıkanma olacağı malum… 

Buradan hareketle… 

Daha önce katılmış olduğum toplantı ve buluşmalarda genel olarak belli bir dozda eğlencenin hakim olduğu ve eğlenmek, gezmek, dolaşmak dışında başkaca bir şeylerin yaşanmadığı bir gerçek. Bu düzeyde olan buluşma ve toplantılar bir noktadan sonra sempatisini kaybediyor. Zira insanlar sadece buluşuyor… Ortamı paylaşıyor… Eğleniyor… Ve bu toplantılar bir türlü bu bahsini yapmaya çalıştığım çerçevenin dışına çıkamıyor. Bu ortamların şüphesiz ki daha etkin kılınması elzem… Başta da ifade ettiğim gibi sadece bir buluşma eksenine oturacaksa bu toplantılar, anlamsız sonuçlara doğru yol alınacak. Sıkıntılı haller kendiliğinden ortaya çıkacak. Ve bu toplantılara bir süre sonra nokta konacak. Oysa bu ortam demokratik bir platform… Herkesin düşüncelerini kısmen de olsa dile getirmeye çalıştığı bir ortam. Ve bizler, bu toplantı ve buluşmalarda tanışma ve eğlenme ekseninin dışına çıkıp daha ileriye gidemedik. Pek tabii ki bu toplantıların bir amacı olmalı ve bu güne kadar yapılan toplantı ve buluşmaların dışında bir karaktere dönüşmesi gerekli. Bu toplantıların bir amaca hizmet etmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Toplantılarda gündemi meşgul eden veya Milliyet Blog ortamında “Blog Yazarları Tartışıyor” başlığı altındaki güncel konunun yüz yüze tartışılması, görüş ve düşüncelerin sözsel olarak ifade edilerek, tartışma sonucunun yazılı olarak Milliyet Blog ortamında okurlara açılması en azından şimdilik bu toplantıların bir amaca hizmet etmesine neden olacaktır. Öyle sanıyorum ki başkaca önerilerde gelir. En azından benimki naçizane bir öneri… Bu öneriyi ortaya atmamdaki nedeni yukarıda kısaca da olsa açıklamaya çalıştım. Mutlaka farklı önerilerde gelecektir. Diğer türlüsü bir müddet sonra anlamsızlaşacağı için bir an önce bu tip toplantıların, buluşmaların karakterini değiştirmenin, daha dinamik hale getirmenin gerekli olduğunu düşünüyorum.