- Kategori
- Deneme
Milyonların öyküsü; beş yaprak dindarlığı
Kocaman bir okyanus… Zenginlikler var kıyılarında herkese yeter, bilirsiniz… Güzellikler var koylarında bakmaya doyamazsınız… Biliyorsunuz, öğretilmiş size… Elinize haritaları bile verilmiş… Gel diye bağırıyor herkes size… Koş, bize gel, yaşam burada diyorlar… Ülkenin şanslı insanlarıysanız size oraları gösterip, elinize tekne niyetine beş yaprak verilir oysa… Bu beş yaprak size tekne olacak, yelken olacak, gerektiğinde ekmek olacak, yakıt olacak ve siz oralara gideceksiniz… Düş bu yaaa hayatınızı böyle harcayacaksınız… Ya da yolda kaybolursanız, başka tarafta yaşarsınız denecek sizlere…
Gitmek için elinize verilen beş yapraktır. Ama hepten size değildir beş yaprağın hepsi, bunu sakın unutmayın… Beş yaprağa sevdiklerinizle binip gideceksiniz düşler ülkesine… Beş yaprağın ikisini kira vereceksiniz gerektiğinde… Eşinize ve çocuklarınıza iki tanesini verseniz size kalır tek yaprak… Belki yarısı ile azgın sularda kalabilirsiniz tek başınıza…
Ne lan bu beş yaprak diye bağırmayın ne olursunuz! İster beş yüz dolar deyin, isterseniz beş tane iki yüzlük… İşte azgın dalgalarda yaşama tutunmak için size verilen can yelekleriniz bunlardır… Dediğim gibi iki tanesi paylaşılır kafadan kamu yararına… Ötekilere de çoluk çocuk tutunup, hayatta kalmaya çalışılır… Soran olursa da ‘’düşlerimize yolculuk’’ yapıyoruz dersiniz…
Beş yaprağın dindarları olmuşuz biz. En büyük hayalimiz beş yaprağa kavuşmak olmuş... Bu saatten sonra ne Zeus duyar sizi, ne de her dinin tanrısı…