Mine Kaya Sağlam ve Kırık Saz

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, / Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”   Tevfik Fikret

“Ben, inkılâp ruhunu, Tevfik Fikret’ten aldım.”    M. Kemal ATATÜRK

                              ***

TGC Basın Müzesi’nin Geleneksel Şiir ve Musiki Etkinlikleri, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü yeni döneme “merhaba!” dedi. Ekim ayı etkinliğini Gazeteci Yazar Ahmet Özdemir ve Spiker  Ayla Demirtaş başarıyla sundular. Varlığıyla bu ay etkinlikte olamayan Mualla Tetik, ürünleriyle orada oldu!

Vuslat, şiirimizde ve musikimizde kavuşmanın yürek coşkusunu anlatan kavramdır. Onun için sezonda ilk programının konusu “Şiir ve Musikide Vuslat” oldu. Ağırlıklı olarak vuslat şarkıları, türküleri, şiirleri dile ve tele getirildi. Onlarca şair, şiirini seslendirdi. Erol Aktı’nın organizesinde müzik sunumu yapıldı. TRT'nin çiçeği burnunda sanatçısı Taner Yalçın da konuya ilişkin şarkılar okudu. (Programın ortalarında Ankara’dan gelen toplu katliamın acı bir haberi herkesi üzdü!)

Zaman tünelinin ekim ayında aramızdan ayrılanlarla birlikte, andığı şiirin ustaları bölümünde; 65. Ölüm yılı nedeniyle Ali Faik Ozansoy, 30. Ölüm yılı nedeniyle Metin Eloğlu ve Sabri Altınel, 20. Ölüm yılı nedeniyle Şemsi Belli konu edildi.

                                                                           ***

Mine Kaya SAĞLAM, izlence sonrasında şahsıma uzattığı Kırık Saz (Rübab-ı Şikeste) adlı yapıtını karınca kararınca değerlendirmeye çalışacağım. Kendilerini Per’a Palas Şiir Günleri’nden tanıdığımı da belirteyim.

                                                                            ***

Mine Kaya SAĞLAM,  İstanbul doğumlu.  İktisat okuyup bankacılık görevini yürütürken yönünü edebiyata çevirdi. Yazına başlaması yazı ve şiirle gerçekleşti. Şiirleri kimi dergi ve seçkilerde yerini aldı. Sanatçı ve politikacılarla söyleşiler hazırladı.  Kimi yazıları çeşitli yarışmalarda dereceye girdi.

Mine Kaya Sağlam’ın roman türündeki ilk kitabı Zaman Rüzgârı’dır. Onu Kuz Dönemeci izledi. Kırık Saz adlı Tevfik Fikret’in yaşamından kesitler aktaran öykü kitabı; Türkiye, Amerika ve Avustralya gibi dünyanın önemli kütüphanelerinde yerini aldı. Yazar, Türkiye’de ve Amerika’da yaşamaktadır

                                                                           ***

Mine Kaya SAĞLAM, kalemini Tevfik Fikret’e odaklayarak Kırık Saz adlı yapıtını Pupa Yayınları kanalı ile okurlarına sunmuştur. Bu yapıt,  ünlü şair ve aydınımız üzerine biyografik bir çalışma olmayıp titiz çalışma sonucu kurgulanan öykülerden oluşan ve roman gibi okunan tam (176) sayfalık pırıl pırıl bir yapıt… Hani derler ya: “Anlatılamaz okunur!”

Tevfik Fikret’in çocukluğundan ölümüne uzanan yaşamını, şairliğini, sistemle, bağnazlıkla ve gericilikle savaşımını, düş kırıklıklarını, duygu ve düşüncelerini hayal gücü ışığında belgesel bir film izlemenin keyfiyle Sağlam,  okurlarına sunmaktadır.

Adı geçen kitabın arka kapağında Cemil KAVUKÇU’nun aşağıdaki anlamlı ve özgün sözcüklerini okudum:

“Zaman Rüzgârı ve Kuz Dönemeci gibi dönemsel romanlara imzasını atan Mine Kaya Sağlam, bu kez kaleminin merceğini Tevfik Fikret’e odaklıyor. Kırık Saz, ünlü şair ve aydınımız üzerine biyografik bir çalışma olmayıp Mine Kaya Sağlam’ın titiz çalışmaları sonucu kurguladığı birçok öyküden oluşan ve roman gibi okunan bir yapıt. Mine Kaya Sağlam, Tevfik Fikret’in çocukluğundan ölümüne uzanan yaşamını, şairliğini, sistemle, bağnazlıkla ve gericilikle mücadelesini, düş kırıklıklarını, duygu ve düşüncelerini hayal gücü ışığında belgesel bir film izlemenin keyfiyle okura sunuyor.”

Kaleme aldığım şiir, makale, seyahat yazısı ve öykü yazın türünde (18) kitabım var. Bunlardan birisini 15 yıl kadar önce Ders Kit. AŞ. kendi yayını olarak piyasaya sürdü. Ne ki biraz kitaptan başka bedelini alamadım! Kırık Sazı’ın okunmasını salık verirken yayıncılarla düzenli çalıştığını da belirten Mine Kaya SAĞLAM’ı içtenlikle kutluyorum.

Yazımı Ahmet Hamdi TANPINAR’ın değerlendirmesiyle noktalıyorum: "Fikret'in eserinden alınabilecek en güzel ders, onun ferdi bir melalden büyük bir insanlık ümidine doğru geçişidir. Bu geçişin büyüklüğü onun hayatını bir nevi yüksek ve beşerî bir tecrübe haline getirir."

                                                                                *