Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '14

 
Kategori
Tarih
 

Mısır firavunları kötü olarak biliniyorlar ama binlerce yıl önce muhteşem bir medeniyet kurmuşlar

Mısır firavunları kötü olarak biliniyorlar ama binlerce yıl önce muhteşem bir medeniyet kurmuşlar
 

Kısa süren Hiksos, Asur ve Pers istilaları dışında Mısır, sürekli ve uzun bir tarihe sahiptir. Etrafının çöller ve denizlerle çevrili olması sebebiyle dış etkiler fazla olmamıştır. Bu yönüyle Mısır medeniyeti, kendine özgü şartlar içinde doğan ve gelişen medeniyetti.

Yönetim bakımından illere ayrılmıştı. Her ilin başında vali bulunurdu.

Gelişmiş bir medeni ve ceza hukuku vardı. MİRAS KONUSUNDA KADIN VE ERKEK EŞİTTİ. İlk firavundan itibaren çıkarılan kanunlar sekiz kitapta toplanmıştı. Her şehirde mahkeme bulunurdu. Bunların üzerinde "Altı Büyük Ev" adında yüksek mahkeme bulunurdu.

Halk, çeşitli sınıflara ayrılıyordu. Bunlar memurlar ve kâtiplerrahipleraskerlerşehirlilerköylüler ve kölelerdi. Mısır ekonomisi tarım gelirlerine bağlı idi. Mısır'da canlı bir ticaret hayatı vardı. Önceleri takas usulüne dayanan ticarette, zamanla değerli madenler para yerine kullanıldı.

Mısır yazısına "hiyeroglif" (kutsal resim) denirdi. Hiyeroglifler taşlar üzerine ya da papirüs denilen bir tür kâğıda yazılırdı. Hiyeroglif zamanla sadeleşerek "hiyeratik" ve "demotik" adı verilen yazı şeklini aldı. Hiyeroglif yazısı 1822'de Fransız Şampolyon tarafından okundu. Edebiyatı ilk zamanlar dini nitelikli eserler çoğunluktayken, sonraları seyahat yazıları, hikâyeler, felsefi yazılar yazılmıştır.

Mısır sanatının önemli eserleripiramitler ve tapınaklardır. Firavunlar adına yapılan piramitler, ölümsüzlüğün bir işaretiydi. Bilim adamları çoğunlukla rahiplerdi. Mısırlılar, yıldızların insan hayatı üzerinde etkisi olduğuna inanırlardı. Bu sebeple yıldızları incelediler ve astronomi ilmi doğdu. Mısırlılar, Nil'in taşması ile sınırların kaybolan tarlaların sınırlarını bulmak için geometri ve aritmetiğe önem verdiler. Çok erken zamanlarından itibaren Mısır'da 365 günlük takvimi bulup kullandılar. Yılı dörder aylık üç mevsime böldüler. (Taşma, ekme, biçme)

Mısır'da tıp bilimi de rahiplerin elinde gelişti. Mısırlı doktorlar insan vücudunu incelediler. Hastalıkların sebepleri üzerinde durup tedavi yolları aradılar. Mumyacılığın gelişmesi, insan vücudunun yakından tanınmasını, anatomisi ve tıp bilimlerinin gelişmesini sağladı.

Belki şu andaki Mısır’da bile bunlar yok. Nasıl firavunmuş bunlar ya! Yoksa birilerinin işine mi gelmedi! Ben gördüğüme inanırım kardeşim. Yok şöyle gaddardılar, böyle acımasızdılar… Bırakın allasen, sen sabah oldu mu diye aya güneşe bakarken adamlar takvim kullanıyorlarmış be! Mirasta kadın erkek eşitmiş, düşünebiliyor musunuz? 5000 yıl sonra bugün sayın başbakanımız bile eşit değil diyor. Adamlar mağara devrinde bizim başbakandan ileriymiş.

Firavun denilen bu sözde canavarlar(!)  dünya öküzün boynuzunda denilen çağlarda bilim ve sanatta harikalar yaratırken Musa’nın kavmi napmış Allah aşkına! Eminim koyun gütmüştür. Bütün peygamberler çobandı zaten! Ya katillerden nasıl âlim oluyor anlamıyorum! Mısır, firavunları takip etse şimdi Mars gezegenindeydi.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..